Gönül Dünyamız

https://irfandunyamiz.com/seyda-abi-bambaskaydi/

Bu bölümde bam telinize dokunan gönül ikliminden yazılar bulacaksınız

Tısko Mehmet Hoca derlerdi ona…

Ali Efendi ve Hatice Hanımın çocuğu olan Mehmet Bice Efendi, yaklaşık olarak 1908’de dünyaya gelmiş. Tıskolar, hoca ve âlim niteliğine sahip pek çok insanın mensup olduğu bir ailedir. Ali Efendi, kitapları epey miktarda olan bir hoca imiş. Daha sonraları Tısko Hoca adını alacak olan Mehmet Efendi henüz küçük yaşlarında iken …

Devamı

Tarakçı Hamit efendi dedemin arkadaşıydı…

Tarakçı Hamit Efendi, Ordu‘ya bağlı Kumru kazasının Fizme beldesinde doğmuştur. Babası Mustafa Efendi, annesi Gülizar hanımdır. Soyadı kanunu çıkınca Kısık soy ismini almıştır. Fizmeli Abdi Hocaefendi‘den ders almış, daha sonra Tokat ve Çorum‘da eğitimine devam etmiştir. Çorumlu Mustafa Rumi Efendi’nin medresesinde eğitimini ikmal edip ondan icazet almıştır. Mustafa Rumi Efendi, Abdullah i …

Devamı

Abdulmetin Hoca nefsinin vaiziydi…

Vaiz öncelikle kendi nefsine vaaz etmeli, sonra insanların gönlüne hitap etmelidir. Kendi nefsinde anlattıklarını uygulamayan bir vaiz insanların gönüllerine tesir edemez. Bir kişinin gönlüne girmeden de aklına hitap edemezsiniz. Önce gönüllere girer kendinizi kabul ettirir, sonra onlar da sizin söylediklerinizi can kulağı ile dinlerler. İşte merhum Abdulmetin Balkanlıoğlu Hocamız gönüllere …

Devamı

Kemal Temel gibi olmak isterdim…

Yüce Kitabımız, Allah dostlarından bahsettiği bir ayette: “Dikkat edin, Allah dostlarına korku yok ve onlar asla mahzun da olmazlar.” (Yunus Suresi, 62) buyurur. Yani Allah’a yakın olanlar, gelecekten dolayı kaygı, geçmişten dolayı keder duymayacaklardır. Allah’a dost olabilmek emek ister, fedakârlık ister, gayret ister. Bütün peygamberler, insanlığa istikâmet vermek, insanca, Müslümanca …

Devamı

Müderris Hacı Ali Efendi bu hasretle göçmüş…

Doğu Karadeniz‘in seçkin simalarından Hacı Ali Küçe Efendi –yöre halkının diliyle Hacel Efendi– Fatsa‘ya bağlı Kargucak (Hatipli) Köyü’nde doğmuştur. Babası Mustafa Efendi, annesi Şerife Hanım’dır. İlk tahsilini Fartıl’da Hacı İbrahim Efendi‘den yapmıştır. Bir hatıra olarak talebelik yıllarından şöyle bahsetmektedir: “Hocamın tarlasına sırtımda ağaç kazıklar taşıdığım için sırtım yara olmuştu. Rahmetli annem …

Devamı

Fethin üçüncü boyutu ve Akşemsettin…

Bir hareketin veya bir mücadelenin başarılı olabilmesi için üç unsura ihtiyaç vardır. Birincisi aksiyon, ikincisi ilim, üçüncüsü ise ihlastır. İstanbul’un fethinin arka planına baktığımızda bu üç unsurun da yerli yerine oturduğunu görüyoruz. Fethin birinci boyutu olan aksiyon boyutunu “Ne güzel kumandan ve ne güzel asker” övgüsüne mazhar olan tüm komutan ve askerler …

Devamı

Şeyh Maşuk hazretleri bir deryaydı…

Norşin`in ilim ve irfan deryalarından Şeyh Muhamed Maşuk… Hazret`in vefatıyla Norşin ve havalisindeki halkı irşad görevini kesintisiz devam ettiren Şeyh Muhammed Masum`un da vefatıyla görevi, ilim ve takvasıyla bu göreve layık olan oğlu Şeyh Muhammed Maşuk devralmıştır. İlim tahsiline 7 yaşında Şeyh Diyauddin`in yanında başlayan Şeyh Maşuk çok zeki ve …

Devamı

Yusuflardan bir Yusuf; Yusuf Ziya Kavakçı…

Her güzel insanın içinde bir Yusuf vardır… İnsan samimi olmayagörsün, her tarafına feyz saçar, ziya saçar… Ve Yusuflar kıyama durmuş kavaklar gibi, Mevla’sının huzurunda dosdoğru dururlar. Onları saflığından, temizliğinden ve en önemlisi de dürüstlüğünden tanırsınız. İşte Yusuf Ziya Kavakçı hocamız da o Yusuflardan bir Yusuf’tur. Başta evlatları ve ailesi olmak …

Devamı

Muhsin bir işadamı Abdullah Tivnikli

İlim Yayma Vakfı’nın irfan hizmetlerinden olan “İlim Yayma Vakfı 50 YILDA 50 VAKIF İNSAN” adlı kitapta ülkemize ve insanımıza hizmet etmiş 50 müstesna şahsiyetin hayatları işleniyor. Eserde dikkat çeken isimlerden birisi de faizsiz finansın öncülerinden iş ve vakıf insanı merhum Abdullah Tivnikli. İşte Abdullah Tivnikli’nin mücadele, azim ve kararlılıkla dolu …

Devamı

Hacı Hasan Efendi’nin fincanında ne yazıyor?

Evimiz biraz dardı. Biz çocuk olduğumuz için onun odasında kalıyorduk. Her ne zaman uyansam kendilerini ayakta görürdüm. Diz kapağını geçip topuklarına kadar uzanan öyle bir iç elbisesi giyerlerdi. Göbek ile diz kapağı arası mutlaka kapalı olurdu. Her gece teheccüd namazına kalkarlardı, evrad ve ezkâr okurlardı. Kadiri evradını Abdülkadir Geylani kuddüse …

Devamı