Şerif Baba… Ben kendisini böyle ünlerim. O ise muhteşem tebessümü ve ışıldayan gözleriyle mukabele eder. Tevazu ile vakarın aynı anda tecessüm etmiş bir canlı portresidir her zaman. Ne vakit “Destur” diyerek huzuruna girip otursam zenginleşerek kalkarım sofrasından… Onu gönlüme pek çok hazinenin sahibi mahviyetkârlık çulhasına bürünmüş bir aşk dervişi olarak …
DevamıEsad Coşan Hoca rüyasında sırtını çiğnemiş
Mehmed Zâhid Kotku Hazretlerinin ahirete irtihallerini işittiğimde yıkılmıştım. En büyük himâyecimizi kaybetmiş, öksüz kalmıştık. Bir süre bu şaşkınlığı yaşadım. Sonra bir haber aldık; Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi vazifeyi devralmıştı. Ama ben onu tanımıyordum, hiç görmemiştim. Kimseye söylemiyordum ama, içimden: “Hocamızın yerini kimse tutamaz; o başkaydı, gitti, kıymetini bilemedik” diye düşünüyordum. …
DevamıHafız Halil Necati Coşan Efendi
Halil Necati Efendi, 1906 yılında (Rûmî 1322) Ahmetçe Köyü’nde doğdu. Babası Molla Mehmed’dir. Ailenin ikinci çocuğudur. Baba tarafından soyu, Buhàra’dan Çanakkale’ye göç etmiş seyyidlere dayanır. Ahmetçe Köyü, Edremit Körfezi‘nin kuzeyinde, Kaz Dağı’nın eteğinde 400 yıl kadar önce kurulmuş bir köydür. Deniz seviyesinden yüksekliği 500 m, denize uzaklığı 5 km’dir. O …
DevamıEmin Saraç hocanın anlattığı ilginç olay!
Mısır’da dokuz sene eğitim gören Mehmet Emin Saraç Hocamız Osmanlı’nın son şeyhülislâmı Mustafa Sabri Efendi’nin defninde bir Mısırlının kabre inerek kefeninin ayakucunu açıp ayağının altını öptüğünü ve “Elhamdülillah bir Osmanlı ulemasının ayağının altını öpme şerefine erdim” dediğini anlatmıştı. Bir Osmanlı ulemasının ne kadar kıymetli olduğunu bize bu hatırayı anlatarak yürekten hissettirmişti.
DevamıKonya’nın burçlarından Kurucu ailesi
“Bu şehrin hisarı taştan ve topraktan değildir. Merdan-ı İlahi himmetidir. Bu diyarın burc ve barusu bizimdir. Zira Cenab-ı Hüda’dan tasarruf bize emrolunmuştur. Bizim rızamız olmayınca kimse el uzatıp zapt eylemeye kadir olmaz.” Moğol kumandan Baycu Noyan, Konya’yı işgal etmek için surlara dayandığında korkuya kapılan şehir ahalisini böyle teselli etmiştir Mevlana. …
DevamıKomşusunun dilinden Esad Coşan hocamız
Es’ad Efendi Hocamız’ı 1965-66 öğretim yıllarından itibaren, Anakara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nden tanıyordum. Hem fakülte hayatımız boyunca hocamız oldu, hem ömrümüz boyunca mürebbîmiz oldu. Kendilerine olan şükran borcumuzu nasıl öderiz bilmiyorum. Aslında üzerinde akademik çalışmalar yapılacak olan Hocamız’ın hayatı, ender hayat hikâyelerinden biridir. Bendeniz hem talebeleri, hem komşuları olarak rahmetle vesile …
DevamıEmin Saraç hoca, Erbakan hoca için ne demiş?
Ülkemizin yetiştirdiği en büyük alimlerden merhum Emin Saraç Hocaefendi, 2012 yılında yapılan bir anma merasiminde, yeni nesillerin mutlaka tanıması gereken büyük dava adamı merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hoca hakkında şu ifadeleri kullanıyor: “Es selamu aleykum ve rahmetullah ve berekatuh. Üstadımız veya asrımızın mürşidi diyebileceğimiz bir zatın şahidiyiz ki kendilerini …
DevamıBir hidayet öyküsü Zahid Barsamoğlu
İslam ile müşerref olan muhterem Zahid Barsamoğlu Amca hidayet öyküsünü anlatıyor: Ben Beşiktaş’ta yurt dışına gönderildikten sonra yıkılan Osmanlı padişahlarının saraylarının içindeki metruk binada, altı toprak bez çadırda doğmuşum. 1922 yılında, Cenab-ı Hak öldürmüyor. Vahdettin Efendi’nin son günlerinde 2 yaşındaymışım. İlkokulu Beşiktaş’ta okudum sonra okutamadılar. Çalışmaya başladım. Sanatkâr oldum. Fantezi …
DevamıBen seni hiç unutmuyorum ki Hafız İzzetullah
1979‘da Sovyetler‘in Afganistan‘ı işgali sonrası önce Pakistan‘a hicret etmiş, sonra da Türkiye‘ye getirilerek vatandaşlık verilmiş Özbek Türklerindendi. Bir süre Şanlıurfa’nın Birecik ilçesine bağlı Evrenpaşa Köyü’nde yaşadı. Zeytinburnu’nda, Ankara‘da yıllarca çalıştı, alın teriyle ekmek parası kazanmaya çalıştı. Son yıllarını akrabalarının bulunduğu Hatay‘da geçiriyordu. Onunla 1988 yılında Ankara GATA’da askerlik vazifelerimizi yaparken …
DevamıRuh muallimi Şeyh Muhuhammed Kazım Aydın
Anadolu’muz maneviyat erleri, Allah dostları ve gönül sultanlarıyla doludur. Bu mübarek toprakların her şehrinde bir türbe, beldesinde yatır, köyünde ulu mezar bulursunuz. İnsanlar daralınca, maneviyata susayıp ferahlamak isteyince bu mekânları ziyaret ederler. Türkiye topraklarını, bu abide şahsiyetler ayakta tutuyor. Yahya Kemal’in dediği gibi, “Biz ölülerimizle varız.” Benim doğup büyüdüğüm Siirt’in …
Devamı