Gönül Dünyamız

https://irfandunyamiz.com/seyda-abi-bambaskaydi/

Bu bölümde bam telinize dokunan gönül ikliminden yazılar bulacaksınız

Emin Saraç hoca bazı ilahiyatçıları tövbeye çağırmıştı…

Mehmet Emin Saraç üstadımıza, babası Mustafa Efendi Hazretleri birileri görüp şikâyet etmesin diye diğer kardeşleri ile birlikte gece yatağından kaldırıp Kur’an’ı Kerim’i ezberletmiş, 10-15 yaşlarına geldiğinde İstanbul’a ilim tahsiline göndermiştir. Fatih’te Üçbaş Medresesi’nde, evi barkı olmayan âlimlerle, ilim ve fikir adamları ile kalmıştır. Bu esnada Ali Haydar Efendi’den İsmet Garibullah Tekkesi’nde, Fatih Camii imamı …

Devamı

Babam Mola Cuma dininden taviz vermezdi…

Bu güzel hikaye bize fani dünyada paylarına yalnızlık düşen iki güzel varlığın dostluğunu anlatıyor. Bize gerçek dostluğu öğretiyor. Ne dersiniz? Biz de bu küçük kuş gibi dostlarımıza böyle gönülden bağlı kalabilir miyiz? Veya onlara böylesine kıymet verebilir miyiz? Allah cümlemize gerçek dostlukları yaşamayı ve idrak edebilmeyi nasip eylesin. Besim Hoca'ya da rahmet olsun. 

Devamı

İrşad ehli bir veli Sami Ramazanoğlu…

Mahmûd Sami Ramazanoğlu, nüfus kayıtlarına göre 1892 yılında Adana‘da dünyaya geldi. Babası tarihte Ramazanoğulları diye bilinen aileden Mücteba Bey, annesi ise Ümmügülsüm Hanım’dır. Sami Efendi’nin büyük ceddi Abdülhâdi Bey’in tesbit ettiği aile şeceresine göre, Ramazanoğulları aslen Türklerin Oğuz boyunun Üçoklar kabilesinden olduğu ve Hazreti Halid bin Velid radıyellahu anh nesliyle …

Devamı

Öteli izci Mehmet Emin Hoca

Bu güzel hikaye bize fani dünyada paylarına yalnızlık düşen iki güzel varlığın dostluğunu anlatıyor. Bize gerçek dostluğu öğretiyor. Ne dersiniz? Biz de bu küçük kuş gibi dostlarımıza böyle gönülden bağlı kalabilir miyiz? Veya onlara böylesine kıymet verebilir miyiz? Allah cümlemize gerçek dostlukları yaşamayı ve idrak edebilmeyi nasip eylesin. Besim Hoca'ya da rahmet olsun. 

Devamı

İlmin meçhul askeri Ali Yakub hoca…

21 Mayıs 1988’de Hakk’ın rahmetine kavuşan Ali Yakub Hocamız hakkında neşredilecek kitap için, birkaç hatıramı yaz­mam istendiğinde, ehli kalem olmadığımdan, önce tereddüt ettim, fakat Mürebbimiz rahmetli Mehmet Zâhid Kotku Hocamızın; “Arkadaşlık peki demekle kaimdir” sözünü hatırla­yarak şu birkaç satırı yazmayı cür’et ettim. İnşaallah rahme­te vesile olur. Merhum Ali Yakub Hocamızı 1968 …

Devamı

Uludere’de bir gonca…

Nuh aleyhis selam’ın şehri Cizre kışın ortasında olmasına rağmen sıcak bir yerdi. Oradan transit minibüslerle Şırnak’a geçtim. Şırnak alabildiğince karlıydı. Sırtımdaki yün yorganım ve elimdeki çantamla Uludere minibüslerinin durağını buldum. Yollar karlı olduğu için saatlerce bekledikten sonra bir minibüsle yüksek dağların arasındaki virajlı yollardan geçerek Uludere’ye ulaştım. O zaman ömrümün …

Devamı

Konya velilerinden Demirci Mustafa Doğanay Efendi…

Konya’nın meşhur hafızlarından Hayra Hizmet Vakfı kurucusu merhum Hasan Hüseyin Varol hocamızın hatıralarını rahmete ve Fatihalara vesile olması niyeti ile yayınlamaya devam ediyoruz. İstanbul‘dan 1953 senesinin sonuna doğru Konya‘ya döndüm. Şimdi Sarıyakup mahallesinde Çiçekçiler Camii diye anılan cami henüz mescit halindeydi. Tahir Hocam evine yakın olduğu için orayı kıldırıyordu. O, …

Devamı

Mahir İz hoca yetmişinden sonra derviş oldu…

Abdullah’ı da var… Mezar taşına hakkettiğimiz şekliyle: Muallim Abdullah Mahir İz… Üniversiteye kaydolduğum ilk sene. Erenköy Galip Pasa Camii imamı İbrahim Boğalı Bey: “Seni, çok seveceğin bir zata götüreceğim” demiş ve Suadiye’de kiracı olarak oturduğu bir giriş kat dairesinde O’nu tanımayı nasip etmişti Rabbimiz. İlk nazarda heybeti, heyecanı ve lisanı …

Devamı

Kardeşim Şeyh Abdulkerim Çevik…

      Bitlis Norşin’de ilmi tedrisat faaliyetleri yürüten Şeyh Abdülkerim Çevik seydamızın şehadeti üzerine Şeyh Abdullah Taylan hocamızın yazmış olduğu yazısı:   Şeyh Abdulkerim… Kardeşim, dava arkadaşım, düşünce yoldaşım ve manevi deryam, Norşin’de münisim, sizi kaybetmek bana çok acı verdi. Size yapılan bu menfur saldırı, hiç şüphesiz tüm İslam âlimlerine yapılmış bir saldırıdır. …

Devamı

Bir yıldız daha kaydı…

“Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir.” Hadis-i Şerif meâli… Ulemâ -tâbir-i mahsûsu ile- vereset-ül enbiyadır. Yani onlar, peygamberlerin yol ve dâvâlarını devam ettirirler. Fakat, bu hizmetin ifâsına müteallik şartlar, her zaman ve mekânda aynı değildir. Olmamıştır ve olamaz… Zira, cemiyetlerin hak ve bâtıla istidâd ve temâyulleri -çeşitli tesirler altında- her devirde …

Devamı