Manşet

Mehmed Zahid Efendi mıknatıs gibiydi…

Prof. Dr. Orhan Çeker Hoca’nın 1995 yılında İslam Dergisi’nde kaleme aldığı, gönül dostu alim Mehmed Zahid Kotku Hazretlerini anlattığı yazısını istifadenize sunuyoruz: Peygamberimiz sallellahu aleyhi ve sellem normal bir insan görünümündeydi. Fakat diğer insanların yanında hepsinden uzun ve iri görünüyordu. Biz de Mehmed Zâhid Efendi’yi gördüğümüz zaman Peygamberimiz’in o vasfını …

Devamı

Önemli bulduğum bazı eserler…

Son yıllarda hızla yükselen deizm trendi ve bizim gençlerimizin de zihinlerinde oluşturduğu sancılar ilgi alanıma girmişti önce. Bununla ilgili okumalar yapmak istediğimde karşıma ilk olarak pek kıymetli Soner Duman Hocamızın “Allah’ım Sorularım Var” eseri çıktı. Hocamızın alanı İslam hukuku olmasına rağmen akide sahasında ihtiyacı karşılayacak bir eser vermiş olması hatta …

Devamı

Ömer Nasuhi Bilmen’i hiç böyle görmemiştim…

Merhum Riza Çöllü Hoca merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi ile ilgili bir hatırasını anlatıyor: 1954’de genç, yeni vazife aldığımız zamanlarda Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi’yi ziyarete gelmiştik İstanbul’a. O zaman Demokrat Parti kahir bir ekseriyetle iktidara gelmiş, Halk Partisi 33 Mebusa düşmüştü. Başbakan Adnan Menderes’in başmüsteşarı ve daha sonra onun başını yiyen adam Ahmet Salih …

Devamı

Ariflerin ilme verdiği önem…

Ne zaman ki bir toplumda ilmin değeri azalmış ve âlimlerin kıymeti idrak edilememişse, o toplumda ahlaki bozulma baş göstermiştir. Toplumlar en yüksek seviyelerine ilme önem verdikleri dönemlerde erişmişlerdir. Bir yerde zevk-ü sefa, haz ve nefsani arzuları kamçılayan etkinlikler revaç buluyor, ilimi faaliyetler sönük kalıyor ise o toplum ıslaha muhtaç bir …

Devamı

Mü’minlere merhametli kafirlere çetin…

Her ayeti sanki bugün bize iniyormuşçasına okuduğumuzda kendimizi ayetin içine girmiş buluruz. Biz ayetin anlamına nüfuz etmeye çalışalım derken ayet bizi kendi nüfuz alanına alır ve ince ince işler. Hani; “Gerçek aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır” denilmiş ya, bizim de aradığımız gerçek dışımızda ya da uzakta değil içimizdedir. Bayburt’lunun dediği …

Devamı

Tır şoförünün hatırlattıkları…

Ömrümün ilk umresi için kara yoluyla kutlu Medine’ye gelmiştik. Mescid-i Nebevi‘ye girip heyecanla , Gönlümüzün Sultanı’nı ziyaret edip salat-ü selamlardan sonra şükür namazı kılıp dönüşümüzde kalmak niyetiyle Mekke’ye doğru yola çıktık. Şoförümüz mazot yerine benzin alınca gece yarısı mola verdiğimiz yerde otobüs çalışmadı. Ses yok, hareket yok çölün ortasında kala …

Devamı

Güzel ahlak ve dilin afetleri…

Bazen bir grup gencin yanından geçerken konuşmalarına şahit oluyorum ister istemez. “Keşke şahit olmasaydım” diyorum. Konuşmalar arasında kullanılan kelimeler yüz kızartıcı! Çok görmüyorum onlara. Birçok dizide ve filmde küfürlü konuşmalara ve bel altı esprilere yer verdiler. Cinselliğe ve sövmeye indirgenmeden manevi değerlere saygılı çok az film ve dizi görürsünüz. Bezen …

Devamı

Yaşlı mezarcı ne demek istedi?

İstanbul’u gezmek isteyenlere ilk götürdüğüm yerlerden birisi Edirnekapı Şehitliği’dir. Burada yüzlerce yıllardır binlerce şehit ecdadımız yatmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Şehitliği ziyaretimiz sırasında mezarların temizliğini yapan yaşlı bir amcamızın sözleri dikkatimi çekti. Sık sık aynı sözleri tekrarlıyordu: “Zor olanı yapıyor, kolay olanı yapmıyor. Zor olanı yapıyor, kolay olanı yapmıyor.” Allah Allah ne …

Devamı

Bazı şeyler unutulmuyor…

TRT’de yayınlanan “Ömür Dediğin” programını izliyordum, şöyle bir hayata şahit oldum: 86 yaşında bir amca. Ayaklarında ve dizlerinde problem var. Küçükken de varmış. Fakat elleri, kolları, kafası sağlam, zanaatkâr bir kişi. Küçükken bir ustanın yanına çırak oluyor, zamanı gelince ustasından izin alıyor ve kendi işini kurmak istiyor. Babasının maddi durumu çok iyi …

Devamı

Direniş ahlakı…

Pasif yaşamayı ve toplumdan kopmayı yeren Peygamber Efendimiz, Müslüman’ın hayatını topluma adaması gerektiğini yaşantısı ile bizlere öğretmiştir. Sahabeden birinin Peygamberimize yapmış olduğu bir müracaata onun verdiği cevap oldukça düşündürücüdür. Olay şöyle nakledilmiştir: “Sahabeden birisi bir vadiye uğramış, orda güzel manzaralarla; sularla, ağaçlarla karşılaşmıştır. Kendi kendine, orada kalıp ibadet etmeye; ölene …

Devamı