Seçkin İçerikler

Nefsini terk etmeden/ Niyazi-i Mısri

Nefsini terk etmeden, Rabbini arzularsın.Sen hayvânı geçmeden, insânı arzularsın. “Men arefe nefsehû, fekad arefe Rabbe”Sen kendini bilmeden, Rabbini arzularsın. Sen bu evin kapısın, henüz bulup açmadan.Mâşuka kavuşacak zamânı arzularsın. Dışarı üfürmekle yakılır mı bu ocak?Gönlün Hakk’a vermeden, ihsânı arzularsın. Dağlar gibi kuşatmış tembellik kardeş seni.Günah nedir bilmeden, mârifet arzularsın. Konuk …

Devamı

Bir gencin hayatına dokunmak…

Bir defasında sevdiğim bir arkadaşımla mezar ziyaretine gitmiştik, okuyup dua ettik, tam ayrılacağımız zaman: “Sen biraz bekle, ben Bekçi Amca’nın mezarına gideyim; ona ayrıca bir Fatiha okumak istiyorum” dedi. Ben: “Beraber gidelim, niçin ayrı gitmek istiyorsun?” dediğimde; “O zaman buyurun beraber gidelim” dedi ve beraberce mezarına gidip ruhu için birer …

Devamı

Erzincan coğrafyası Medine-i Münevvere’ye benzer

Yıl 1979. İmam Hatip Lisesi‘nden devlet yatılısı olarak mezun olunca, mecburi hizmet için Diyanet İşleri Başkanlığı‘nda açılan sınava katıldım. Doğrusu imam hatiplik yapmaktan da çekiniyordum ancak zorunlu olarak görev almam gerekiyordu. Kura çekimi yapılacak, görev yerlerimiz belirlenecekti. Yetkili komisyon üyeleri kura torbasında genellikle doğu ve güneydoğudaki münhal yerler olduğunu, kuraya …

Devamı

Bu davranışı ona yakıştıramadım…

İçimde büyük bir heyecan, çünkü ilk defa bir Avrupa ülkesine gidiyordum. Valizlerimizi almak için bekliyorken Frankfurt Din Hizmetleri Ataşesi de yakın mesafede bizi bekliyordu. Herkes valizini aldı, ataşemizin yanına gitti. Benim valiz yok… Önümüzden geçen valiz benimkine benziyor ama kulpu yok, her tarafı yırtık pırtık; hâlbuki ben sıfır valiz almıştım. Sonra o yırtık valize baktım benim valiz; yüklerken paramparça etmişler alçaklar!

Devamı

Yuva kurmak ne güzel…

Kaynarca’da oturduğum evden Bağlarbaşı’ndaki Yüksek İslam Enstitüsüne gitmem gayet zor oluyordu. Sabah namazını kıldıktan sonra basit bir kahvaltı yapar ya da yapamazsam bir kaşık bal yerdim, hemen elbisemi üstüme giyip kitaplarımı çantama koyup, dört kat aşağı indikten sonra yine koşar adımlarla banliyö trenine 2 km yürürdüm. Banliyö treni Gebze’den çıkar, …

Devamı

Allah nimetini üzerimizde görmek ister

Genellikle zenginlerin ikamet ettiği bir mahalle camisinde cenaze namazı kılmıştık. Maddi yönden zengin olanların da manevî yönden zengin olanların da cenazeleri çok kalabalık oluyor. Yani herkesin kendine göre seveni geliyor cenazesine. Maddeyi seven de, manayı seven de kendine göre birilerini her zaman her yerde buluyor. Ama hiçbir şeyi sevmeyenlerin kendileri …

Devamı

Hesap günü/ Seyit Mehmet Şen

Herkesin önündedir kendi yazdığı kitapHaydi, oku kitabını der ilahi hitap Benizler sararır dizler titrer can boğazdaO gün sadece veli kullar nazda niyazda Arasat’ta şah ile geda yan yana sıra beklerBeyinleri kavurur gibi yaklaşmıştır gökler Kişi sevdiğinden kaçar bucak bucakKorkular devşirilir o gün kucak kucak Buna söven şunu döven sevabını bitirirYetmeyince …

Devamı

Bir avcı vurdu beni…

Yıl 1974.  Ortaokul birinci sınıfın bittiği yaz tatili. Ağustos ayında ailemle birlikte tarlada bizim tabirle “deste taşıma” işi yapıyoruz. Deste taşımak: Daha önce biçilip, taşınmak için uygun büyüklüklerde yapılan “deste” denilen ekin yığınlarının traktör römorkuna yüklenip köydeki harman yerine taşınması işidir. Babam ve bir akrabam traktöre desteleri yüklüyorlar. Ben ve …

Devamı

Bin yıllık kardeşlik..

2020 yılında yayıncı yazar Recep Songül Ağabeyle bir sempozyum için gittiğimiz Batman’dan İstanbul’a dönerken, uçakta yanımda oturan Recep Ağabey bir poşetten dört tane gıcır gıcır kitap çıkarttı ve incelemeye başladı. Yerimde siz olsaydınız ne yapardınız bilmem ama benim gözlerim kitaplarda kaldı. Büyük bir merakla biran önce onlara göz atmak istedim. …

Devamı