Bilindiği gibi insanlarda; iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz birbirine zıt birçok duygu vardır. Hatırıma gelenleri ben sayayım. Gerisini siz tamamlayabilirsiniz. Cömertlik-cimrilik, bencillik-diğerkâmlık (başkalarının dertleriyle dertlenmek, onları da düşünüp problemlerine çareler aramak), cesaret-korkaklık, çalışkanlık-tembellik, tevazu (alçak gönüllülük)-kibir, merhamet-vicdansızlık, nezaket-kabalık, sevgi-nefret, af-intikam, doğruluk-yalancılık, Allah Teala’ya itaat etmek veya isyan etmek gibi. …
DevamıTurizm adı altında yapılanlar
Yangınlardan ders alabildik mi? Ormanlar yanarken; ağaçlar ile birlikte, çiçekler, böcekler, kurtlar, kuşlar, yumurtadaki civcivler, doğmamış yavrular; daha neler yandı neler. Tabi ki insan olduğunun farkında olan herkesin de yüreği yandı. Devlet olarak alınacak dersler olduğu gibi millet olarak da almamız gereken dersler var. Gerçekleri yazmak veya söylemek çok zordur. …
DevamıAnne baba senin için ne demek?
Anne babasına iyi davranan insanları gördüğümüzde hemen şöyle diyoruz: “Helal olsun şu Ahmet’e veya Ayşe’ye, annesine babasına çok güzel hizmet ediyor, onlara nasıl da değer veriyor.” Hâlbuki evlatlar anne-babaya değer vermez, olsa olsa onların değerlerini anlamış olur. Çünkü anne-babaya değeri Yaratan vermiştir. İsra Sûresi 23. ve 24. âyetleri okuduğumuzda görüyoruz …
DevamıHatalar karşısında iki farklı tavır
Başkalarının hatalarını, yanlışlarını söylemek, yazmak, yaymak, paylaşmak bize ne kazandırır, çevremize ne kazandırır? Oysa kendimizin (ve içinde bulunduğumuz grubun) hatalarını, yanlışlarını düşünüp nefis muhasebesi yapmak, çareler aramak hem bize hem çevremize çok şeyler kazandırır. Hem, başkalarının yüz tane yanlışı bizim bir yanlışımız için mazeret olamaz. Zaman hatalarımızla yüzleşme zamanı. Zaman …
DevamıBazen hayır demeli insan
Hayır demesini beceremeyenlerin işleri oldukça zordur. Yerli/yersiz verdikleri sözleri yerine getirebilmek için çırpınır dururlar. Bu sebeple bazen işlerini, çoluk- çocuklarını hatta kendilerini ihmal ederler. Tabii bu süreçte kendileri de yıpranırlar. Bu arada onlara darılan kimseler de olur. Çünkü hesapsız verdikleri sözlerin bazılarına yetişemezler. “Hayır” diyebildiğinizde, belki bazıları size kırılabilirler. “Hayır” …
DevamıÖmerler her devirde vardır….
Gönülden sevilen dostlar unutulmuyor. 1991 yılında Ankara’dan Rize’ye göç etmek zorunda kalmıştım. Rize’de kimseyi tanımıyordum. Başkent gibi büyük bir şehirden Rize gibi küçük bir şehre gitmiş, doğrusu başlangıçta orada çok sıkılmıştım. Rize’ye varışımın ilk günlerinde uzun boylu bir gençle tanıştım. İsmi Süleyman’dı. Süleyman: “Biz ara sıra arkadaşlarla bir çay ocağında …
DevamıCam kırıkları elmas tanecikleri
Cam Kırıkları Elmas Tanecikleri… Cemil Gül Hocamın o latif konuşması ve sohbeti kadar tatlı ve ibret verici kitabı. Mevsimler Kitap’tan çıkan eser uzun yılların birikimi sonucu insanlığa elmas tanecikleri değerinde hediyeler sunmaktadır. İki günde okuyup bitirdim. İnsanlığı şeytanın peşinden sürükleyen amellerin cam kırıkları ve cennete götürecek davranışlarında elmas tanecikleri olarak …
DevamıBöyle öğrenciler de var
Ankara’da bir dostumuzun bürosunda, onu ziyarete gelen bir öğretmenle tanıştık. Ankara’nın meşhur bir mahallesinde sınıf öğretmeni olarak görev yapıyormuş. Tabi merak edip o mahallede öğretmenliğin nasıl olduğunu soruyoruz. Öğretmen arkadaş bir örnekle meseleyi özetliyor. Sınıfına yeni gelen üç öğrencisini tanımak istemiş ve sormuş: “- Babanız ne iş yapar evladım?” Birincisi: “- …
Devamıİskenderpaşa’da bir irfan sofrası
İskenderpaşa Camii bir döneme damgasını vuran önemli şahsiyetlerin ilmen, fikren ve kalben yetiştikleri çok önemli bir mekân hüviyeti taşımaktadır. Rahmetli Mehmed Zahid Kotku ve Mahmud Esad Coşan Hocaefendiler dönemlerinde, bu güzel mabet adeta bir ilim ve irfan mektebi olmuştur. Onların sohbetleri sahih İslam çizgisinin aktarılması noktasında ümmete büyük katkılar sunmuştur. …
DevamıAyakkabısını bakın nasıl bulmuş?
Mahallemizde oturan Tahsin Amca, zaman zaman Kadir isminde bir arkadaşından bahsederdi. Bir defasında aynı dairede çalıştığı bu arkadaşıyla ilgili bir hatırasını anlattı. Bir gün saat 11.40’ta Tahsin Amca çalıştığı şubeden dışarı çıkmak zorunda kalmış. Dışarı çıkarken de Kadir Amca’ya: “Saat 11.40. Ben gidiyorum, eğer Müdür Bey gelirse ayrıldığım saati değil …
Devamı