Geylani Akan

Geylani Akan’ın Bütün Yazıları

İyi ki de treni kaçırmışım…

Allah nasip etti 2025 yılının Ramazanın ilk haftasında Almanya’nın Hannover bölgesinde olduk. Gurbeti vatan edinmiş kardeşlerimiz ile çok güzel zaman geçirdik. Buralarda bambaşka bir bereket var. En çok hoşuma giden şey de camilerin gençlik ile dolu olmasıydı. İnanın bazı yerlerde teravi namazında cemaatin yarıdan fazlası genç yavrularımızdan oluşuyordu. Görevli kardeşlerimize; …

Devamı

Merkez bankasını verseler değer mi?

Bu güzel hikaye bize fani dünyada paylarına yalnızlık düşen iki güzel varlığın dostluğunu anlatıyor. Bize gerçek dostluğu öğretiyor. Ne dersiniz? Biz de bu küçük kuş gibi dostlarımıza böyle gönülden bağlı kalabilir miyiz? Veya onlara böylesine kıymet verebilir miyiz? Allah cümlemize gerçek dostlukları yaşamayı ve idrak edebilmeyi nasip eylesin. Besim Hoca'ya da rahmet olsun. 

Devamı

Deli değil belki dertli…

Polisliğimizin ilk yıllarında bir müddet Bakan koruması olarak görev yaptık. Bir ara Bakan beyle Gaziantep’e gitmiştik, programlar sonrası Bakan bey uçak ile Ankara’ya döndü. Vali bey şoför arkadaşla bana; “Bugün vakit geç oldu, hemen yola çıkmayın, bu gece misafirim olun, istirahatinizi yapın sabahleyin kalkar gidersiniz” dedi. Şoför arkadaş; “İlla da …

Devamı

Et tırnaktan ayrılır mı?

Mazlum kelimesi çok hassas bir kelime, bu kelime üzerinde çok konuşulmalı, çok düşünülmeli. Bazen aileler bilmeyerek mazlum konumuna veya zalim konumuna düşebiliyor. Anne baba ve çocuklar arasında, kardeşler arasında ya da dede nine ile torunlar arasında mazlum konumuna düşen nice insanlar var. Kimi zaman miras yüzünden, kimi zaman çeşitli adaletsizlikler …

Devamı

Ekmeğin hatırı…

1940’lı yıllarda insanlar o kadar yoksulluk çekmişler ki bir ekmeğe muhtaç olmuşlar. Tanıdığımız bir amca şöyle bir hatırasını anlatmıştı: Evimizde ekmek yoktu. Annem bana takriben yarım teneke arpa verdi; “Oğlum paramız yok, bunu götür fırıncıdan bir ekmek al getir” dedi. Fırıncıya gittim; “Bu arpayı alıp bana bir ekmek verir misiniz?” …

Devamı

Bazı insanlar hiç unutulmaz…

Bazı insanlar hiç unutulmaz. 77 yaşındaki emekli öğretmen Yaşar Bey lise yıllarındaki bir hatırasını anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Belli ki bu hatıradan çok etkilenmişti. Sözü ona bırakalım: “Bizim zamanımızda her yerde lise olmazdı. Ortaokul ve lise ancak illerde olurdu. Biz de ilçemize 50 km uzakta olan ilimizde ortaokulu liseyi okuduk. …

Devamı

Yağmurla gelen hidayet…

Allah’ımız bize çok güzel bir nimet vermiş, iman nimeti ile yaşıyoruz. İsteriz ki bu nimeti Rabbimiz muhtaç olan kullarına da nasip etsin. Hidayetin nerede, ne zaman, nasıl geleceği bilinmez. İnsan hiç ummadığı bir yerde, iman nurları ile tanışabilir. Gittiğim gezdiğim yerlerden, çok farklı hidayet hikayeleri dinledim. Beni çok etkilediler, belki …

Devamı

Nöbetçi âlim Muzaffer Kartal Hocaefendi…

Yıllar önce bir sempozyuma gitmiştim, orada bir âlim dedi ki: “Dünyada ilimle uğraşıp da Bursa’ya ayak basmayan pek olmamıştır.” Bursa hakikaten âlimler yatağı; ister hafızlık yönünden olsun ister medrese usulü Arapça tahsilli olsun hangi yönden yetişmiş hoca ararsanız bulursunuz. Hatta Türkiye’nin sayılı hocalarından bazıları da halen Bursa’da yaşamaktadır. Hani yeşil …

Devamı

Bir mektup bıraktık okunur mu bilmem…

Sorumluluk duygusu taşıyan bir davetçi koskoca bir gün boyunca, Allah’tan, kitaptan, sünnetten bir şey anlatmadan yatağına yatarsa yatak ona diken olur. Davet nerede olmalı? Otobüste, uçakta, trende, markette, berberde; icabet ettiği her yerde olmalı. Yeter ki karşımızdaki i insana konuşacağımız anlamlı bir şeylerimiz olsun. Hayat boyu şunu gördüm, hediyeleşmek kapıları …

Devamı

Çocuklarınızdan önce kendinizle uğraşın…

Bir gün Medine-i Münevvere‘de Mescid-i Nebi‘de Kur’an okuyordum. Otuzlu yaşlarda bir arkadaş iki çocuğuyla geldi bana yakın bir yere oturdu. Büyük çocuğu dokuz, küçük çocuğu altı yaşlarında falandı. Büyük çocuğa sert bir tarzda “Kur’an oku” diyor, küçük çocuğu da durmadan sevip okşuyordu. Büyük çocuk Kur’an‘ı eline alıyor, okuyor, fırsat buldukça …

Devamı