Yazarlar

Avrupa’dan yine güzel haberler var…

Yaz ayları olunca Avrupa’da yaşayan kardeşlerimiz tatil için Türkiye’mize geliyorlar, hem hasret gideriyorlar hem de sıla i rahim yapıyorlar. Bu dönemde fazla programlar olmuyor. Tatil bitince özellikle Eylül ayında tekrar programlar başlıyor. Avrupa’daki kardeşlerimiz bu programlar sayesinde daha canlı bir şekilde davet ve tebliğ çalışması yapmış oluyorlar. Biz de 2025’in …

Devamı

Zavendikli Mustafa Hoca Rize’nin yıldızıydı…

İlmini taşıyanlar mı yoksa yaşayanlar mı topluma faydalı oldular? Tabii ki yaşayanlar halkın gönlünde yerlerini aldıkları gibi, umulur ki Hak katında da rızay-ı ilahiyyeye mazhar olanlardan olmuşlardır. Karadeniz’in incisi, güzel bir il olan Rize’de mütevazı bir hayat yaşayan ve “Zavendikli” ünvanlıyla anılan Mustafa Yıldız Hoca’yı 1991 yılında tanımıştım. Her anın …

Devamı

Harputîzâde Lütfi Efendi’yi neden astılar?

Bir açık hava müzesi konumundaki antik kent Harput’a 1980’li yılların başında müftüler semineri için gitmiştim. Eğitim merkezindeki iki haftalık kampımızda Türkiye’nin her yerinden gelen ilçe müftüleriyle kaynaşmış, özellikle medreseden yetişme hocalarla çok verimli ilmi mübahaselerde bulunmuştuk. O zamana kadar Harput’un bir ilim membaı olduğunu bilmiyordum. Sonraları Osmanlı’nın son, Cumhuriyetin ilk …

Devamı

Doğunun büyük bilgesi Ahmed-i Hani…

Doğunun büyük bilgesi Ahmed-i Hani, 1651 yılında Hakkâri Yüksekova’ya bağlı Han Köyü’nde doğdu. Bağdat, Şam, Halep ve İran medreselerinde tahsil gördükten sonra bir müddet Cizre’de kaldı. Mem û Zîn adlı eserini de bu dönemde Kürtçe olarak kaleme aldı. Eserin başında bildirildiğine göre eseri 1695 tarihinde kırk dört yaşındayken tamamlamıştır. Eser, …

Devamı

Halil Tatlıgül Hoca kitapları çok severdi…

Fatsa’nın unutulmaz alimlerinden merhum Halil Tatlıgül Hocamız dünya nimetleri içinde en çok kitapları severdi. Kitaplar konusunda özel bir hassasiyeti vardı. Hem kitap okur, hem de okumayı teşvik ederdi. Maaşının yetmediğini söyleyen imamlara; “Her ay bir kitap alıp okuyun, maaşınız bereketlenir” derdi. Diyarbakır’da kaldığım yıllar; “Yeni gelen kitaplardan bana gönder” derdi. …

Devamı

Rüstem Kılıç hocanın emaneti…

Güzel insanlar başağa benzer. Siz onlardan biri ile tanışırsınız, sonra onlar sizi diğer güzel insanlarla tanıştırır. Güzel insanlarla tanışıp bilişmenin sayısız faydaları vardır. Sizi gül bahçelerinden alıp lale, sümbül bahçelerine götürürler. En güzel bağlarda en güzel meyveleri yedirirler. Onları tanırsanız, insanlığa, iyiliğe, hikmetlere doyarsınız. 2022 yılının Mayıs ayında değerli Geylani …

Devamı

Alperen ruhlu derviş Seyyid Ahmet Arvasi

Araştırmacı yazar Hüdavendigar Onur Ağabey ile 2008 yılında Cağaloğlu’ndaki kültür muhitlerinde tanışmıştım. Birkaç sefer de kendisi ile çeşitli ortamlarda görüştük. Zaman zaman da internet üzerinden mesajlaştık. Kendisi ile bir görüşmemizde bana “Asrın Yesevisi Seyyid Ahmet Arvasi” kitabını hediye etmişti. Seyyid Ahmet Arvasi ismi ile ilk defa bu kitap vesilesi ile …

Devamı

Ehl-i irfanı bulan hazine bulmuştur…

Ne güzeldi Toptancılar sitesindeki günlerimiz. Salih insanlar vardı cemaatimizde. Gerek namazlarda ve gerekse vakit aralarında sohbet ederdik. Tatlı, samimi, muhabbetli. Doyumu olmazdı. Gün görmüş, alim ve salihleri tanımış, onları dinlemiş, el öpüp dua almış esnaflarımız da vardı. Onlar ne güzel şeyler anlatırlardı. Geçenlerde ziyarete gitmek nasip oldu elhamdülillah. Nasıl da …

Devamı

Gizli kalmış bir değer Bursa’nın Çenteli Hocası…

Bursa’da ilk tanıdığım değerli alimlerden birisi de Mustafa Çenteli Hocamızdı. Kendisi ile irtibatım tanıdığım günden beri hep devam etmişti. Bağrı yanık, gözü yaşlı bir insandı. Dünyaya değer vermeyen, mütevazi yaşayan, kibir nedir bilmeyen birisiydi. Çok hasta olmasına rağmen ziyaret edenlere nasihat ederdi. Bursa’nın Çenteli Hocası 17 Kasım 2023 tarihinde vefat …

Devamı

Hakkı amcadan öyle bir ders aldım ki…

İstanbul deyince bu şehre ayrı bir muhabbetim vardır. 1978 yılında bir yaz ayında henüz çocukken İstanbul’a gelmiştim. Fatih- Balat Vodina caddesinde kalıyordum. Bu sefer uzun kaldım, bir ayı biraz geçti. Müze gezmeleri, her gördüğüm yiyecekleri “bu neymiş” deyip almalar, çarşamba pazarında “aman bu ucuzmuş” deyip yedi sülaleye hediye almalar derken …

Devamı