Cenab-ı Allah'ın huzurunda kulluğumuzun dışında herhangi bir rütbemiz bulunmamaktadır. Hiç kimsenin son nefese kadar, imanlı gidip gitmeme konusunda bir garantisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla acziyetten başka sermayesi olmayan insanların, kendilerini büyük görmeleri, kibir ve enaniyet ile hareket etmeleri yakışık almaz. İnsan acziyetinin farkına vardıkça değer kazanır, tevazudan uzaklaştıkça da değer kaybeder. İnsanın kendini yüksekte görmesi, diğer insanları alçakta görmesi, onun insan olmanın erdemlerine kavuşamadığını gösterir. Çünkü tevazu kulluğun gereği, kibir ise şeytanın vasfıdır. Bütün alim, arif ve faziletli kişilere, Allah dostlarına, velilere baktığımızda her birisinin büyük bir tevazu ile hareket ettiklerini görüyoruz. Nitekim bu hatırada da ifade edildiği gibi Mahmud Efendi Hazretleri de acziyetinin bilincinde hareket ederek talebelerine güzel bir tevazu dersi vermiştir.
DevamıBu olay çok ağırıma gitti hocam!
Şeyh Râşid Camimizde akşam Kur’an kursu açacağımı Cuma vaazında cemaatimize tatlı bir şekilde anlattım. “Ders ücreti yok, cüz, dua kitabı, elifba vs. hiçbir şey istemiyoruz. Üstelik ikramlar da bizden, yeter ki siz gelin!” dedim. “Kur’an bilmiyorum diyenlerden yarın rûz u mahşerde şikâyetçi olacağım” diye de bir serzenişte bulundum. Namazdan sonra …
Devamıİmamların başına gelen bazı ilginç olaylar
İmamlık çok ulvi bir meslek ve çok güzel bir görev… Bir o kadar da özveri isteyen, dikkat isteyen bir hizmet… Kırk senelik görev hayatımda çok badirelerden geçtim, çok sıkıntılar yaşadım, çok da güzellikler gördüm elhamdülillah… “Dişe dokunan birkaç örnek verelim” diyeceğim ama bazı okuyan hocalarımızın; “Seninki de iş mi, bir …
Devamıİmamların bazı latifeleri
Günlük hayatta cemaatimle daha yakın ve samimi ilişkiler kurabilmek için zaman zaman ufak latifeler, şakalar yaparım. Bazı vaiz ve imam arkadaşların da böyle benim gibi latifeli olduklarını biliyorum. Merhum Hacı Cemal Öğüt ve Timurtaş Uçar gibi bazı büyük İstanbul hocalarının da latifeleri hala dilden dile anlatılır. Biz tabi bu işin …
DevamıBedavadan aldığım nefeslere ağlıyorum
“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” Kanuni Sultan Süleyman ne güzel demiş. Çin’de çıkıp dünyayı sarsan bir virüs… Hep adını duyuyorduk ama bir gün bize de gelir mi bilemiyorduk. 2020 senesinde bize de uğradı bu misafir. İbret olsun diye o günleri şöyle bir hatırlatmak istiyorum. Önce gribe yakalandık sandık. …
DevamıEmin Saraç hocanın anlattığı ilginç olay!
Mısır’da dokuz sene eğitim gören Mehmet Emin Saraç Hocamız Osmanlı’nın son şeyhülislâmı Mustafa Sabri Efendi’nin defninde bir Mısırlının kabre inerek kefeninin ayakucunu açıp ayağının altını öptüğünü ve “Elhamdülillah bir Osmanlı ulemasının ayağının altını öpme şerefine erdim” dediğini anlatmıştı. Bir Osmanlı ulemasının ne kadar kıymetli olduğunu bize bu hatırayı anlatarak yürekten hissettirmişti.
DevamıKimin tavuğuna kışt dedim?
“Biz inandığımız davaya koşarak gideriz, koşarak gidemezsek yürüyerek gideriz, yürüyerek gidemezsek sürünerek gideriz ama davamızdan asla vazgeçmeyiz.” diyen Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hocamızın bu güzel sözleriyle başlamak istiyorum sözlerime. 1970’li yıllarda Rahmetli Erbakan Hocamızın vekil imamları asalete geçirmesiyle Babam, Boyabat’ın en yakın köyü Çorak Köyü’nde imam hatiplik görevine başladı. Köyün …
DevamıÖlüm var hacım!
Herkes ölüp gidiyor hacım, bir sen mi kalacaksın? Ha bir gün fazla, ha iki gün az yaşayacaksın. Ateşte kül, toprakta gül olacaksın. Mühim olan, yasarken insan olup olmadığın. Her canlının takdir edilmiş bir ömrü vardır. Kimininki bahar kimininki kış çağındadır. Çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık hızla birbirini kovalar. Ve Cenab-ı Hakk’ın …
Devamı