Aylık Arşiv: Ağustos 2021

Kore’de bir davetçi Zübeyir Koç Hoca

Bilge kişiler, âlimler, arifler, düşünürler, hep toplumun bir asır önünde olurlar. Onlar, hep bir projektör işlevini görürler. Karanlıklar bastırınca, yıldızlar gibi parlamaya ve yönünü, istikametini bilmeyen toplumlara rehberlik yapmaya başlarlar. Bunların sayılar içindeki basamak değerleri, en yüksek olanıdır. Newton derki: “İnsanlar sayılar gibidir, insanın değeri ise sayının içindeki basamak değeri …

Devamı

İbni Kemal’in kabrinde…

Hani herkesin bildiği bir menkıbe vardır: Yavuz Sultan Selim Mısır seferinden dönerken İbni Kemal’in atının ayağından sıçrayan çamur Yavuz Selim Han’ın kaftanına sıçrayınca İbni Kemal çok mahcup olur ve ne diyeceğini şaşırır. Bu hali gören Padişah; “Âlimin atının ayağından sıçrayan çamurlar bize medar-ı ziynettir. Öldüğüm zaman bu kaftanı böylece sandukamın …

Devamı

Hayatın anlamı nedir?

Dünyevi, dünyada olan, mündemiç demek olan “İçkin” kavramı ile yaşanılan dünyanın ötesinde olan, ebedi, uhrevi demek olan “Aşkın” kavramı arasında ne gibi bir ilişki olabilir? Bir tefekkür ve tezekkür ortamında bir anlam arayışı çerçevesinde bunu biraz düşünmeye çalışalım. Farabi; “Mutluluğun sadece “peşinde koşulması” değil aynı zaman “elde edilmesi” gereken bir …

Devamı

Camide yeriniz boş kalmış…

Benden birkaç yaş büyük olan bir arkadaş vardı, ben ona “ağabey” diye hitap ederdim. Kendimizden küçük olanlara da aslında “ağabey” diye hitap etsek çok iyi olur; çünkü bu şekilde daha güzel dostluklar meydana geliyor. İkindi namazından çıktıktan sonra o Ağabeyle karşılaştım. Selam verdikten sonra ona bir espri yaptım: “Camiden geliyorum. …

Devamı

Azimetle amel etmek ne demektir?

Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’inde tevhit mücadelesinin önderleri olan peygamberlerinden bir kısmını zikretmiştir. Verdikleri mücadeleyi, zorluklara karşı direnmelerini, insanlardan gördükleri sıkıntıları ve Yüce Allah’ın dinini hâkim kılabilmek için çalışma yöntemlerini bizlere anlatmıştır. Yoğun bir mücadele verip “anlarını” değerlendirmelerine rağmen bazıları bir “Medine” bile kuramamıştır. Medine kuramasalar bile çalışma şekli ve hareketleri …

Devamı

Dostluk gönülden iletişimdir…

Dostluk gönüllü değil gönülden iletişimdir. Aynı yöne, aynı ufka yürek hizasında bakmaktır. Dostluk duygusal bir bağlanma, karşılıklı dikkat ve sorumluluktur. Dostlukta adanmışlık vardır. Adanmışlığın ahlaki niteliği olan temel bileşenleri; vefa, dürüstlük ve fedakârlıktır. Dostlar; en mutlu anlarını da en can acıtan ve yürek dağlayan anlarını da paylaşırlar. Dostluk; varlığımıza bir …

Devamı

İnsan çift kutuplu bir varlıktır

Bilindiği gibi insanlarda; iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz birbirine zıt birçok duygu vardır. Hatırıma gelenleri ben sayayım. Gerisini siz tamamlayabilirsiniz. Cömertlik-cimrilik, bencillik-diğerkâmlık (başkalarının dertleriyle dertlenmek, onları da düşünüp problemlerine çareler aramak), cesaret-korkaklık, çalışkanlık-tembellik, tevazu (alçak gönüllülük)-kibir, merhamet-vicdansızlık, nezaket-kabalık, sevgi-nefret, af-intikam, doğruluk-yalancılık, Allah Teala’ya itaat etmek veya isyan etmek gibi. …

Devamı

Fatma Tamgüney ablamız cenneti muştulardı

Ömür dediğin cennet sermayesi. Değerlendirebilen burada alır cennet biletini. Ahireti dünyaya tercih eden bir muhibbinin hayatına dair bir kaç cümle kuracağım. Bu cümleler gönül sultanlarına bende olan Fatma Hocamıza dünyada ve ahirette şahid olsun isterim. Adanmış yürekler hayattayken cennette gibi yaşar. Yaşantısı cennet muştular çevresindekilere. Onunla olanlar cennet bahçesinde gibi …

Devamı

Şehid Seyyid Kutub’u doğru anlayalım

Seyyid Kutub, “Önce Medineni kur…” derken, Medine’ye giden yolların da açılmasını beraberinde söylemiştir. Tefsiri dâhil, eserlerinin tamamını okursak görürüz ki Şehid her çalışmasında itikâdi ve ahlaki derinleşmeyi tavsiye etmiştir. Onun yolundan giden İhvanı, bulundukları coğrafyada çözüm makamları oluşturmuşlardır. Müslümanlar farazi meselelere çok dalarlar ve hedeflerinden saparlar; yapay gündemler oluştururlar da …

Devamı

İletişimin zirvesi sessiz iletişim

İçinde yaşadığımız bu hız ve haz çağında, sessizliğe çokça ihtiyaç var. Zira tefekkür, tezekkür ve teakkul ancak sakin ve sessiz bir ortamda mayalanır. Duymak ve muhatabımızın ne dediğini anlamak için susmak gerekir. Susmak ve dinlemek, anlamlı bir iletişim için vazgeçilmez unsurdur. “Söz gümüşse, sükût altındır” kelam-i kibarı, sorgulayıcı bir mantıkla …

Devamı