Aylık Arşiv: Ağustos 2021

İnsan çift kutuplu bir varlıktır

Bilindiği gibi insanlarda; iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz birbirine zıt birçok duygu vardır. Hatırıma gelenleri ben sayayım. Gerisini siz tamamlayabilirsiniz. Cömertlik-cimrilik, bencillik-diğerkâmlık (başkalarının dertleriyle dertlenmek, onları da düşünüp problemlerine çareler aramak), cesaret-korkaklık, çalışkanlık-tembellik, tevazu (alçak gönüllülük)-kibir, merhamet-vicdansızlık, nezaket-kabalık, sevgi-nefret, af-intikam, doğruluk-yalancılık, Allah Teala’ya itaat etmek veya isyan etmek gibi. …

Devamı

Fatma Tamgüney ablamız cenneti muştulardı

Ömür dediğin cennet sermayesi. Değerlendirebilen burada alır cennet biletini. Ahireti dünyaya tercih eden bir muhibbinin hayatına dair bir kaç cümle kuracağım. Bu cümleler gönül sultanlarına bende olan Fatma Hocamıza dünyada ve ahirette şahid olsun isterim. Adanmış yürekler hayattayken cennette gibi yaşar. Yaşantısı cennet muştular çevresindekilere. Onunla olanlar cennet bahçesinde gibi …

Devamı

Şehid Seyyid Kutub’u doğru anlayalım

Seyyid Kutub, “Önce Medineni kur…” derken, Medine’ye giden yolların da açılmasını beraberinde söylemiştir. Tefsiri dâhil, eserlerinin tamamını okursak görürüz ki Şehid her çalışmasında itikâdi ve ahlaki derinleşmeyi tavsiye etmiştir. Onun yolundan giden İhvanı, bulundukları coğrafyada çözüm makamları oluşturmuşlardır. Müslümanlar farazi meselelere çok dalarlar ve hedeflerinden saparlar; yapay gündemler oluştururlar da …

Devamı

Vicdan iletişimi ve empati

Vicdan iletişimi sessiz ve derindendir. Vicdanı olan insan, etrafına karşı kulak ve göz kesilir. Görmesi gerekeni görür, dokunulması gerekene dokunur. Vicdanın kanalları tıkalıysa bu sefer kör ve sağır kesilir, duyarsız kalır ve aldırış etmez. Bir düşünür; “ Sonlu olduğumuz gerçeği, aldırışı mümkün kılar. Aldırış aynı zamanda vicdanın kaynağıdır. Vicdan aldırışın …

Devamı

İletişimin zirvesi sessiz iletişim

İçinde yaşadığımız bu hız ve haz çağında, sessizliğe çokça ihtiyaç var. Zira tefekkür, tezekkür ve teakkul ancak sakin ve sessiz bir ortamda mayalanır. Duymak ve muhatabımızın ne dediğini anlamak için susmak gerekir. Susmak ve dinlemek, anlamlı bir iletişim için vazgeçilmez unsurdur. “Söz gümüşse, sükût altındır” kelam-i kibarı, sorgulayıcı bir mantıkla …

Devamı

Büyük günahlar konusunda az bilinenler

Kebire (büyük günah) konusu, öneminden dolayı kelam ilminin, neticeleri nedeniyle de fıkıh ve ahlak ilimlerinin konusu olmuştur. Abdullah bin Abbas (ö: 68/687), büyük günahların “yetmişe yakın” olduğunu söylemiştir.[1] İbni Abbas bu ifadesiyle sayı ile tahditten ziyade çokluğuna işaret etmiş de olabilir. Hadis kaynaklarını taradığımızda büyük günahlarla ilgili birçok rivayet karşımıza …

Devamı

Turizm adı altında yapılanlar

Yangınlardan ders alabildik mi? Ormanlar yanarken; ağaçlar ile birlikte, çiçekler, böcekler, kurtlar, kuşlar, yumurtadaki civcivler, doğmamış yavrular; daha neler yandı neler. Tabi ki insan olduğunun farkında olan herkesin de yüreği yandı. Devlet olarak alınacak dersler olduğu gibi millet olarak da almamız gereken dersler var. Gerçekleri yazmak veya söylemek çok zordur. …

Devamı

Bir varlık tasavvurunuz var mı?

Düşünmek, varlığın anlamını idrak etmek, kavramak ve algılamaktır. Düşünmek, eşyanın zahiri niteliklerini tanımak için duygularımızın ötesine geçerek, fiziki dünyadan elde edilen verileri zihinsel fonksiyonlar marifetiyle zihin dünyamıza kodlamaktır. Aklımızı, kalbimizi, duyularımızı, hayal gücümüzü ve irademizi birlikte eşgüdümlü olarak kullanarak mesafe almaktır. Düşünmek, olayları ve olguları anlamak, kavramak ve algılamak için …

Devamı

Anne baba senin için ne demek?

Anne babasına iyi davranan insanları gördüğümüzde hemen şöyle diyoruz: “Helal olsun şu Ahmet’e veya Ayşe’ye, annesine babasına çok güzel hizmet ediyor, onlara nasıl da değer veriyor.” Hâlbuki evlatlar anne-babaya değer vermez, olsa olsa onların değerlerini anlamış olur. Çünkü anne-babaya değeri Yaratan vermiştir. İsra Sûresi 23. ve 24. âyetleri okuduğumuzda görüyoruz …

Devamı

Bir kasa deyip geçmemiş…

Rahmetli babam Turgutlu Hal’inde 3 numaralı halciydi. (Sebze ve meyve komisyoncusu ya da kabzımal). Üreticiler topladıkları meyve ve sebzeleri babamın yaptırdığı kasalara doldurur getirirlerdi. Bizden de diğer şehirlerdeki halciler, pazarcılar ya da marketler vb. alır götürürlerdi. Alırlarken kasa bedelini de öderlerdi. Yasin Uslu Kasayla işleri bitip geri getirdiklerinde de kasa …

Devamı