Ebu’l Hasen En Nedvi denildiğinde Hindistan, Hindistan denildiğinde de Ebu’l Hasen En Nedvi akla gelir. Soyu Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem’in torunu Hasan radıyellahu anh’a dayanan ailesinin, Hindistan’a ilk gelen ferdi Kutbuddin Muhammed el-Medeni‘dir. (H. 581-677) Hicri yedinci asırda Tatar istilasından kaçarak büyük bir kafile ile Bağdat‘tan Hindistan‘a hicret etmiştir. …
DevamıYıllık Arşiv: 2023
Mısırlı alim Şa’râvî’nin yedi unutulmaz sözü
Merhum Muhammed Mutevelli eş-Şa’râvî‘nin yedi unutulmaz sözü: 1- Hak sözü söylemeye gücün yetmiyorsa, bari batıla alkış tutma! 2- Sana kin tutan kimse bulamıyorsan, bil ki sen başarısız, beceriksiz bir insansın! 3- İnsanların önlem alması seni endişelendirmesin… Onların bütün yapabilecekleri, sonunda Yüce Allâh’ın irâdesini yerine getirmek olacaktır… Daha ötesi olamaz! 4- …
DevamıNebevî zühd anlayışı…
Madde ve mana yönleri ile insan bu dünya hayatında kulluğunu ifade edebilme adına maddî ve manevî yönü arasında bir denge kurmak zorundadır. İnanan-inanmayan, büyük-küçük, kadın-erkek farklılıkları ne olursa olsun insan dünya hayatı ile doğru veya yanlış şekliyle bir ilişki içerisindedir. Her konuda olduğu gibi dünyaya bakışımızın ne olması gerektiği konusunda …
DevamıKendini ne üstün gör, ne de beğen…
Kur’an-ı Kerim’de “kibir” yani büyüklük taslama davranışı şeytanın, firavunun ve müşriklerin bir tavrı olarak karşımıza çıkmaktadır. (Bkz. Yunus, 75; Araf, 146) Şeytan Hazreti Âdem aleyhisselam’a kibri sebebi ile secde etmemiştir. (Bkz. Bakara, 34) Ona secde etmemesinin sebebi sorulduğunda bilgiçlik yapmış ve “Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan …
DevamıZulme karşı duruşumuz…
Klasik dil bilginlerimiz zulmü şöyle tanımlamışlardır: Bir şeyin zatında eksiltme veya ziyadeleştirme yaparak, vaktini ve zamanını değiştirerek kendisi için tahsis edilen yerin dışına koymaktır. Zulüm, kişinin kendine, diğer insanlara ve Allah Teâlâ’ya yaptığı zulüm olmak üzere üç çeşittir. En büyük zulüm insanın Allah’a şirk koşmasıdır.1 Lokman Suresi’ndeki; “Şirk en büyük …
DevamıBediüzzaman ve bardağın dibinde kalan çay
Bediüzzaman hazretleri çayı çok severdi. Günde birkaç defa talebelerine çay demletir ve hep beraber içerlerdi. Bardağına da birkaç damla limon damlatırdı. Barla’da kaldığı günlerde, Eğirdir Dağ Komando Talimgahında binbaşı olan talebesi Hulûsi Bey onu ziyarete gelmişti. Hulûsi Bey çok değer verdiği bir talebesiydi. Onunla yaptığı mektuplaşmaların neticesinde pek çok risale …
DevamıAli Ulvi Kurucu’nun kabul olan duaları
Büyük insanların her biri özel bir görevle gelir, yahut gönderilir bu dünyaya. Görevlerini tamamlar ve dönerler. Döndükleri zaman, arkalarında, geldikleri dünyadan daha farklı bir dünya bırakmışlardır. Onlardan herhangi birinin büyüklüğünü anlamak için, yokluklarını tasavvur etmek, yahut hayalen onlardan önceki zamana dönmek yeter: Sinan’sız bir dünyada Süleymaniye, Mevlânâ’sız bir dünyada Mesnevî, …
DevamıBeni görünce tanıyamadılar…
30 yıl felçli yaşamış, 35 ameliyat geçirmiş merhum yazarımız Rüstem Kılıç Hoca’nın vefat etmeden kısa bir müddet önce bize teslim ettiği yazılarını yayınlamaya devam ediyoruz. İşte merhum Hocamızın ibretlerle dolu hayatı… 34 yaşına girmiştim fakat yirmilik denilen dişim henüz yeni çıkmaya başlamıştı. O da arka dişin yanından ters bir şekilde …
DevamıEyvah kur yükseldi!
Sene 1979 yılı yaz aylarıydı. Babamızın sarraf dükkânında abimle birlikte oturuyoruz. Ama o kadar tedirginiz ki altın satmaya almaya korkuyoruz. Zira o yıllar enflasyon almış başını gidiyor. Altının onsu da hareketli sık sık değişiyor. Döviz fiyatları dersen, o zamanlar tabi ki serbest piyasa yok, yasak. Ama sık sık devalüasyon olduğu …
DevamıBöyle mi olmalıydı?
Bir zaman bizi problemli bir aileye götürdüler. Evde muhabbetin dibe vurduğu duvarlardan hissediliyordu. Dünyada huzuru kaçmış bir yuvadan daha kötü pek az şey vardır herhalde. Nice ümitlerle, düğünler, şenliklerle bir yuva kuruluyor, sonrasında bu yuva bir huzursuzluk kaynağına dönüşüyor. Ne kadar acı öyle değil mi? Bu işin buralara gelmemesi için …
Devamı