Japonya‘da ve dünyanın farklı yerlerinde yaptığı tebliğ faaliyetleri ile tanınan Nimetullah Yurt Hocayla farklı zamanlarda, farklı yerlerde birkaç kez karşılaştık, selamlaştık ve sohbet ettik. Beyaz elbisesi ve beyaz uzun sakalı, heyecanlı konuşması, cami, namaz, selam ve tebliği hayatının merkezine almış olması, gündeminde sürekli Müslüman coğrafyanın dertlerinin yer alması gibi hususiyetleri …
DevamıAylık Arşiv: Temmuz 2024
Hafız Taha hocamız Hak aşkıyla coşardı…
“En hayırlılarınız, görüldükleri zaman Allah’ı hatırlatan kimselerdir!” (İbn Mâce, Zühd, 4; Ahmed, VI, 409) buyuruyor Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem. İşte Hafız Taha Hocam da görüldüğü zaman Allah Teâlâ’nın hatıra geldiği böyle âlim bir şahsiyetti. Rahle-i tedrisinden geçmiş bir ilim talebesi, arkasında namaz kılmış bir cemaat, sohbet …
Devamıİlmihal deyince aklımıza o gelir…
Yüce dinimiz İslâm’ın temel kaynaklarından birincisi Kur’ân-ı Kerîm, ikincisi de Sünnet-i Şerîftir. Her Müslümanın, Yüce Allah’ın kitabından haberdâr olması ve Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’i tanıması boynunun borcudur. Müslüman olmak demek, bilgiye tâlib olmak demektir. Bilginin kaynağı da Kur’ân-ı Kerîm’dir. Bilgisiz yani Kur’ân’sız Müslümanlık olmaz. Çünkü Peygamber Efendimiz efendimiz: “İlim …
DevamıEn değerlimiz en takvalımızdır…
Şirk ve küfürden sakınmak takvanın ilk adımıdır. Kur’an-ı Kerim, Mekke’deki şirk toplumunu evvela şirkten sakındırmış ve tevhide davet etmiştir. Takvanın ikinci derecesi ise günahlardan sakınmak ve farzları eda etmektir. Yani kalbini şirkten arındıran mü’min, ikinci olarak da kalbini günahların karanlığından koruyacaktır. Kalbini Allah’tan gafil kılacak şeylerden sakınıp farzları yaptıktan sonra, …
DevamıTesettür hutbesi neden ilgi gördü?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Hoca cuma hutbesinde, Müslümanların davranışları ve kıyafeti hususunda Kur’an-ı Kerim’in emirlerini beyan edince, cahil bir adam çıkıp hadsiz açıklamalarda bulundu. Şu ifadeleri kullandı: “Kadınların yüz, el ve ayakları hariç örtünmesi gerektiğine, kadınların gençlerin erken yaşta evlenmesi gerektiğine dair bir şeyler saçmalamış.” Oysa ki Ali Erbaş …
DevamıHarputîzâde Lütfi Efendi’yi neden astılar?
Bir açık hava müzesi konumundaki antik kent Harput’a 1980’li yılların başında müftüler semineri için gitmiştim. Eğitim merkezindeki iki haftalık kampımızda Türkiye’nin her yerinden gelen ilçe müftüleriyle kaynaşmış, özellikle medreseden yetişme hocalarla çok verimli ilmi mübahaselerde bulunmuştuk. O zamana kadar Harput’un bir ilim membaı olduğunu bilmiyordum. Sonraları Osmanlı’nın son, Cumhuriyetin ilk …
DevamıBu çağda imanımızı nasıl koruyabiliriz?
Hayatî öneme sahip bir soru var: Günahın seller gibi üzerimize aktığı böyle bir zamanda imanımızı, kalbimizi korumak nasıl mümkün olacak? Daha önce bir yazımda da belirtmiştim: Araba kullanırken şiddetli bir yağmura yakalanmışsanız önünüzü görebilmeniz için mutlaka sileceklerinizin çalışması gerekir. Aksi taktirde kaza yapmanız işten bile değildir! İşte bizim de sürekli …
Devamıİsmailağa’da Fikri Efendi’yi ziyaret ettik…
Günah ve isyanlarla dolu bu şehrin içerisinde öyle bir yer vardır ki bunca çürümüşlüğe inat varlığı ile Müslümanlara umut olur. Orası Mahmud Efendi Hazretleri ve İsmailağa Camii ile özdeşlemiş olan Fatih/ Çarşamba mahallesidir. Birçok güzel insanın yolu oradan geçmiştir. Dervişlerin sığınağı, ilim talebelerinin yuvası olmuştur. İsmailağa şimdiye kadar nice güzel …
DevamıKösebucaklı Müezzinoğlu Hasan Söcü hoca…
Minare ve bayrak… “Ezan dinmez, bayrak inmez” söylemi gerçekte bu toprakların iki ana nirengi noktasına vurgu yapar. Gerek bu coğrafyada gerek Balkan ve Avrupa coğrafyasında hemen her şehrin bir azizinin (evliya) bulunması, insan benliğinin köklerini derinlere salma duygusuna işaret eder. Alp-eren tipi bu konuda dikkate değer bir örnektir. Minare gölgesinde …
DevamıHayat zikirle anlam kazanır…
Günah kavramıyla ilgili Kur’an’da yetmişten fazla kelime kullanılmıştır. Hadislerde de farklı ifade biçimleri mevcuttur. Kullanılan farklı kelimeler ve kavramlar günahın derecelerini haber vermektedir. Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, günahı değişik şekillerde tanımlamıştır. Bu tanımlardan birinde fıtrat temizliğini öne almış ve şöyle buyurmuştur: “Günah vicdanının/fıtratının kabul etmeyip içinin yatışmadığı şeydir …
Devamı