Günümüz dünyasında yeni neslin ihtiyaç duyduğu en önemli şey değerlerdir. Kuşkusuz ki insana değer katan en önemli değer imandır, o olmadan hiçbir değerin anlamı yoktur. Sonra ahlak ve maneviyatı tamamlayan sorumluluk, duyarlılık, sevgi, saygı, dayanışma, adalet, cesaret, mürüvvet, merhamet, doğruluk, vefa, sabır, tutumluluk, yardımseverlik gibi erdemler gelir. Bunlar geleceğimizin inşasında …
DevamıSufilere göre murakabe hali…
İnsan, zihnini berraklaştırdığı ve özüne, vicdanına dönerek davranışlarını bu hassasiyetle şekillendirme gayretinde olduğu sürece bir iç huzuruyla hayatını devam ettirebilir. Dünyanın küçük bir köy görünümü aldığı günümüzde günlük koşuşturmacalar içerisinde kendisini arayan insana gösterilecek çıkış yollarından biri de gönül âlemi ile davranışlarını bir bütün haline getirmesine zemin hazırlamasıdır. Yani bir …
DevamıDinimize göre tuvalet adabı
Taharet maddi ve manevi pisliklerden temizlenmek anlamına gelmektedir. Yani necâset denilen maddî pislik ve hades denilen ibâdetlere mâni hükmî kirlilik hallerinden temizlenmek demektir. İki tür taharet vardır. Birincisi hadesten taharettir; abdestsizlik, cünüplük, hayız ve nifastan temizlenmedir. İkincisi necâsetten tahârettir; vücut, elbise veya ibadet yerinin dinen pis sayılan maddelerden temizlenmesidir. Halk arasında …
DevamıYürüme adabı…
Sokakta yürürken tevazu ile yürümek kibirli ve gösterişli yürümekten sakınmak gerekir. Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor: “Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Ne yeri yarabilir ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin.” (İsra 37) Gerçekten değerli, akıllı, bilgili ve erdemli insanlar daima alçak gönüllü, ağır başlı olurlar. Bunun en güzel örneği de Peygamber Efendimiz’dir. …
DevamıTelefon görüşmesi adabı…
Birisini aradığımızda üçten fazla çaldırmamaya ve üst üste aramamaya çalışmalıyız. Kişi lavaboda, camide, namazda olduğu için veya müsait bir yerde olmadığı için cevap veremeyebilir. Telefon açıldığında söze selam ile başlayalım. Peygamber Efendimiz’in buyurduğu gibi: “Önce selam, sonra kelam” (Tirmizi, İsti’zan:11) Yine telefonu kapatırken de selam ile kapatalım. Telefonu açan kimse …
DevamıKendinizle aranız nasıl?
Kendimizle aramız nasıl? Yani kendimizle iletişimimiz nasıl? Kendimizi doğru algılayabiliyor muyuz? Kendimize hak ettiği gibi davranabilir yor muyuz, yoksa onu fazla mı hırpalıyoruz? Ruhumuzdan, kalbimizden bir ses geliyor; onları duyabiliyor uyuz? Nefsimizin ya da şeytanın fısıltılarını ayırt edebiliyor muyuz? Kendimizle iletişimizin iyi olması hayatta daha güçlü olmamız demektir. Her şeyden …
DevamıEzan okuma ve dinleme adabı…
Risaletin başlamasıyla farz kılınan namaz ibadeti Mekke’de miraç gecesinde yeniden düzenlenmiş ve Allah celle celaluh’un bildirmesi ile beş vakit olarak emredilmiştir. Cemaatle yerine getirilmesi daha sevap olan namaza çağrı, Mekke’de alenî olarak yapılamamıştır. Mü’minler bu dönemde Kâbe’de daimi bir cemaat de oluşturamamışlardır. Çünkü müşriklerin komplo ve saldırılarından emin olamamışlardır. Müşrikler …
DevamıSıla-i rahimi ihmal etmeyin…
Türkçemizde sıla-i rahîm; ana-baba ve hısım akrabayı arama, ziyaret etme şeklinde tarif edilmektedir. İslâm ıstılahındaki sıla-i rahîm ile bu anlam karşılaştırıldığında, bizim sıla-i rahîmden sadece cımbızla birkaç kelime çıkarttığımız anlaşılacaktır. Gerçek anlamda ise sıla-i rahîm, yakınlara iyilikte bulunmak ve yapabildiğin kadar onlardan zararı gidermektir. Sıla-i rahîm’le ilgili birçok âyet-i kerime …
DevamıFarklı yönleri ile namaz ibadeti…
Tertemiz ferah bir abdestin ardından, gönül huzuru ile namaza dururuz. Namaz kılarken farzlara, vaciplere ve sünnetlere dikkat edilmelidir. Namazın hakkını vererek yavaş yavaş kılmak yani tadil-i erkan hem vaciptir hem de Rabbimizin huzurunda O’na karşı edebimizin bir göstergesidir. Namaz ibadetler arasında en önemli olanıdır. Allah Resulü sallellahu aleyhi ve sellem’in …
DevamıMisafirlik adabı…
Dinimizde misafir kabul etmek ve ikramlarda bulunmak salih amellerdendir. Akraba ve eş dost ile iyi bir iletişim ve iyi ilişkiler kurmamız için misafirlikler birer fırsattır. Her hangi bir geçerli mazereti olmadığı halde misafir kabul etmeyen kimseleri Nebi-yi Zişan Efendimiz şöyle uyarıyor: “Misafir ağırlamayanda hayır yoktur.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, …
Devamı