“Beni kimsecikler okşamaz madem, Öp beni alnımdan sen öp seccadem.” Necip Fazıl Kısakürek Bir zamanlar Zara’da nurlu mu nurlu, mübarek mi mübarek, derin mi derin, masum mu masum bir Gökçe Sultan yaşarmış. Her haliyle edep timsali, vakar abidesiymiş. Tarihteki tasavvuf büyükleri gibi, İslam’ın izzeti için çalışan devlet adamlarına dua ve …
DevamıŞeyh Müşerref paraya pula değer vermezdi
Seyda Şeyh Müşerref Özcan rahmetullahi aleyh’i anlatmak ne benim haddim ne de bu konuda yeterli bilgiye sahibim. Ama karınca kararınca, okyanusta su damlası kadar, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Şeyh Müşerref 1926 yılında Siirt‘in Pervari ilçesine bağlı Güleçler Köyü‘nde (Hunuk) köyünde doğar. Babası Şeyh Esad annesi ise Fatma hanımdır. 13 yaşlarındayken …
DevamıMehmed Zahid Efendi’den tatlı hatıralar
Kendisini ilk dinleyişim sanırım 1952’de, herhalde ilk hutbesindeydi. Çivicizâde Ümmügülsüm Camii‘nde… Celâl dolu bir hutbeydi. Halbuki hutbenin dışında hakim vasfı yağ gibi yumuşak olmasıydı. Hilim ve bast her anıydı. Ve ibadet temizliği… Giyinişinde, tavrında, halinde o kadar barizdi ki… Birçoklarına dönüp baktırırdı. Gazeteci olarak gidersiniz! Sanırım 1954’te idi. “Hacca gideceğiz, …
DevamıNizip’in gülü Cemil Gül hocamız
O; 73 yıllık hayatına onlarca asırlık bir ömür sığdıran, bulunduğu meclislere nurâni güzellikler yağdıran, günah kiriyle kararan kalpleri irşad zemzemiyle yıkayıp Hak yoluna revân eyleyen, çöle dönmüş gönülleri ilahi sevdanın rahmetiyle gülistan eyleyen müstesna bir gönül adamıdır. Peki ne yaptı da Allah, göktekiler ve yerde olanlar yani insanlar onu çok sevdi?
DevamıEzan muhaciri hafız Zekai Sarsılmaz hoca
1932’de ezan Türkçe okunmaya başlayınca; “Terk i diyar edeceğim. Ezan aslına dönünceye kadar da dönmeyeceğim. Uydurma ezan okumamaya yemin ettim” diyerek müezzinlik görevini bırakıp Kıbrıs’a oradan da Medine’ye hicret eden EZAN MUHACİRİ Hafız Zekai Sarsılmaz Hocaefendi’nin ibret dolu hayatı… İsmail Zekâi Sarsılmaz Hocaefendi, 01.07.1897 tarihinde Kastamonu’da doğmuştur. Babası Mustafa Efendi, …
DevamıTimurtaş hocayla tanışmam…
Timurtaş Uçar Hocaefendi, Fatih ilçesinde oturuyor ve orada imamlık yapıyordu. Bazı günler, hafta sonları ailesini de alıp, bizim komşumuz olan kayınpederini ve kayınvalidesini ziyarete gelirdi. Geldiği zaman, Ahmet Abi’nin evindeki geniş odada sohbet ederdi. Ahmet Abi tanıdığı dostlarını da çağırır güzel bir meclis tertip ederdi. Timurtaş Hoca saatlerce bizlere sohbet …
DevamıSeyda Abi bambaşkaydı
Mütebessimdi. Az konuşurdu. İçindeki konuşmalar daha rafine ve sistemliydi. En büyük vasfı, takdir edici yoldaştı. Bir gün sohbetin en kıvamlı tadında, “Siz daha iyi bilirsiniz” diyerek, hem görüşlerini söylemiş, bir konuda tercihini ortaya koymuş, hem de farklı tercihlere destek vermeye açık olduğunu belirten bir beraberlik kültürü sergilemişti. Çok az kızardı. …
DevamıHüdayi hazretlerinin bereketli hayatı
Celvetiye tarikatının piri olarak bilinen Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri yaklaşık olarak 1541 tarihinde Şerfelikoçhisar’da doğmuştur. Babası Fadlullah bin Mahmud’tur. Asıl adı Mahmud olup “Hüdayi” ismi kendisine şeyhi Muhammed Üftade Hazretleri tarafından verilmiştir. (Bkz. Yılmaz, Hasan Kamil, Aziz Mahmud Hüdayi, İstanbul, 1990, s. 37, 40) Soyunun Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerine onun vasıtası …
DevamıDoğunun büyük bilgesi Ahmed-i Hani
Doğunun büyük bilgesi Ahmed-i Hani, 1651 yılında Hakkâri Yüksekova’ya bağlı Han Köyü’nde doğdu. Bağdat, Şam, Halep ve İran medreselerinde tahsil gördükten sonra bir müddet Cizre’de kaldı. Mem û Zîn adlı eserini de bu dönemde Kürtçe olarak kaleme aldı. Eserin başında bildirildiğine göre eseri 1695 tarihinde kırk dört yaşındayken tamamlamıştır. Eser, …
DevamıAli Ulvi Kurucu’nun hafızlık yılları
Ali Ulvi Kurucu 3 Mart 1922 yılında babasının imamlık yaptığı Konya’nın Sakyatan Köyü’nde doğdu. Babası İbrahim Efendi annesi Sare hanımdır. Konya’nın meşhur âlimlerinden Hacı Veyis Efendi’nin torunu, Hacıveyiszade Mustafa Efendi’nin ise yeğenidir. Bir buçuk yaşındayken annesi vefat eder. Babası teyzesi ile evlenir ve teyzesi ona öz annesi gibi bakar. 18 …
Devamı