Babam Of ilçesinde medrese hocasıydı. Çok öğrenci yetiştirdi. İlim ile hitabet birleşince Of Merkez Camii’nin fahri vaizliğini de üstlenmişti… Babamla yaşadığım bir anım: Medresede yeni bir öğrenci grubu oluşmuştu. Beni de bu gruba dâhil etti. Eğitime başladık. 15 gün boyunca Kur’an’dan, namazdan hiç bahsetmedi. Anlattığı konular şunlardı: Terbiye, insanlar ve …
DevamıTatlıcı Ali Efendi’nin ilginç hatırası…
Behçet Kemal Çağlar 1969 senesinde bir konferansta konuşma yapmak için Bandırma’ya geldiğinde Tatlıcı Ali Öztaylan Efendi’nin dükkânındaki Osmanlı’ya dâir resim ve bazı hat yazılarını görünce: “Buranın sâhibi Osmanlı hayrânı gâlibâ, şununla bir tanışalım” demiş. Ali Efendi’nin evine telefon açılmış ve Behçet Kemal’in bir grup muallim arkadaşıyla ziyârete gelmek istediği söylenmiş. …
DevamıHacı Veyis efendi gönül almayı bilirdi
Büyük edip merhum Üstad Ali Ulvi Kurucu hatıratında dedesinin kemalatına dair bir hatırayı şöyle anlatıyor: 1932 senesindeydi. On yaşımda idim. Konya alimlerinin bulunduğu bir davete gidilmişti. Yemekte eski alimlerden Konya‘nın vaktiyle en meşhur vaizi olan Aksekili Mehmed Efendi de vardı. Sert bir zat idi. Dedem, her zamanki adeti üzere, sofrada …
DevamıÖmer Nasuhi Bilmen’i hiç böyle görmemiştim…
Merhum Riza Çöllü Hoca merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi ile ilgili bir hatırasını anlatıyor: 1954’de genç, yeni vazife aldığımız zamanlarda Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi’yi ziyarete gelmiştik İstanbul’a. O zaman Demokrat Parti kahir bir ekseriyetle iktidara gelmiş, Halk Partisi 33 Mebusa düşmüştü. Başbakan Adnan Menderes’in başmüsteşarı ve daha sonra onun başını yiyen adam Ahmet Salih …
DevamıAhmet Muktad Ziylan beyden bir hatıra…
8 Ekim 2020 tarihinde vefat eden hayırsever iş, irfan ve gönül adamı merhum Ahmet M. Ziylan Bey, Gaziantep’te elli kusur yıl önce yaşadığı bir hatırasın anlatıyor. Öfke yönetimi ve öfke kontrolü konusunda adeta bir ders niteliğinde olan bu hatırayı siz değerli okurlarımızın istifadesine sunuyoruz. Ayakkabı üreten meslektaşlarımız; ürettikleri ayakkabıları bize …
DevamıBayrak töreni kabus olmuştu…
Konya İmam Hatip Ortaokulu‘na başladığımın ikinci yılında saçlarım dökülmeye başlamıştı. İmam Hatiplerin talebesinin bol olduğu yıllardı. Merkez binada yer olmadığı için Musalla’nın karşı tarafında yer alan Hacıveyiszade Yurdu‘nda eğitim görüyorduk. Tabi ki yaş 13- 14 olup ve çocuklar da muhatabınız olunca imtihan zorlaşıyordu. Alaylar, istihzalı bakışlar, şapkayı alıp kaçmalar… Çocuk …
DevamıAbdurrahman Gürses Hoca evini neden satmış?
Merhum Abdurrahman Gürses hocamızla 1978 yılında Haseki Eğitim Merkezi’nde tanışma şerefine nail olmuştum. Ben İkinci Dönem Müftü ve Vaizler İhtisas Kursuna kursiyer olarak gelmiştim, Gürses hocamız da aynı Eğitim Merkezinde Kıraat Bölümünde Hoca idi. Ben kursu bitirince orada öğretmen olarak bırakıldım, sonra 1992-1999 senelerinde müdür olarak görev yaptım. Kısaca kursiyer, …
DevamıMahmud Efendi’yi işte böyle savunmuş
Son asrın yüce alimlerinden ve Muhammed Zahid el-Kevseri‘nin talebelerinden olan Abdulfettah Ebu Gudde bir gün Mahmud Efendi Hazretleri’ni ziyarete gelmiş ve şöyle anlatmıştır; Benim sizinle ilgili sekiz sene önce Eyüp Sultan‘da yaşadığım bir hatıram var… O vakitler sizi ziyaret etmiştim. Bir vakit sonra da Eyüp Sultan‘da bir toplantıya gitmiştik. Orada …
DevamıAşıkkutlu Hoca son ekmeğini talebeye verirdi
Evindeki son ekmeği bile talebeleriyle paylaşan böyle güzel alimlerimiz sayesinde, bütün baskılara ve zulümlere rağmen İslami tedrisat engellenememiştir. Gizli veya açıktan bir şekilde devam etmiştir. Takva ve ihlas ölçülerinde yaşayan alimlerimizin tamamının, talebe yetiştirme konusuna büyük önem verdiklerini görüyoruz. Evlerindeki yemekleri, ceplerindeki üç kuruşu bile talebeleriyle paylaştıklarına şahit oluyoruz. Onların İslami ilimlere yaptıkları bu hizmetler asla unutulmayacaktır. Ve onların bu örnek vasıfları, ilim yolcularına her zaman örnek olacaktır. Allah'ın izniyle bu güzel alimler hiçbir zaman unutulmayacaktır.
DevamıHacı Hasan Efendi’den çocuk eğitimi tavsiyesi
Merhum hocam Çaykaralı Hacı Hasan Rami Efendi –mekanı cennet makâmı âlî olsun– anlatmıştı. Bir hocaefendi küçük torunu ile birlikte, Sultan Murat Yaylası’nda kendilerine misafir olmuşlar. Misafir Hocaefendi akşamdan torununa: “Yarın sen bu Hoca Amca’nın yanında kalacaksın. Ben Bayburt’a gidip geleceğim” demiş ve bunu belli aralıklarla tekrar etmiş. Hocam sormuş: “Efendi …
Devamı