Beğenilen Şiirler

Bozuldu dünya/ Bayburtlu Hicrani

Günbegün devrolup bozuldu dünya,
Dahi yaşanacak zaman mı kaldı?
Selboldu milletten edep ü haya,
Kadında, erkekte erkan mı kaldı?

Cahiller divane, kamiller sarhoş,
Bülbül kafesinde ötüyor baykuş,
Bağlar gazellendi, meyvalar mayhoş,
Alıp koklaşacak reyhan mı kaldı?

Şehristanda alış veriş tüccarı,
Haramı doldurdu serden içeri,
Köylüde kalmadı rehim eseri,
Açıp sırlaşacak ihvan mı kaldı?

Bu millet atıldı hep haramkara,
Nefsine aldandı zengin, fukara,
Lokman el vurmamış onulmaz yare,
Tabibler elinde derman mı kaldı?

Zaman ahirleşti, tarihler tamam,
Dahi mihrabını beklemez imam,
Müezzin, cemaat yediği haram,
Eklolacak temiz bir nan mı kaldı?

Hicrani ulaştık biz bu tarihte,
Seslenince halk uykudan ayıka,
Kahraman lazım ki bu setten çıka,
Kasretten vahdete mekan mı kaldı?

Bayburtlu Hicrani
(1908-1969)

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Hû kuşu/ Yaşar Fersahoğlu

Hû kuşu bu gece inledi durdu
Hû diye Hû diye Hû diye diye
Dertli gönülleri yaktı kavurdu
Hû diye Hû diye Hû diye diye.

Bilmem ki nedendi ne idi derdi
Hû idi dilinin değişmez virdi
Hû kuşu bu gece gönlüme girdi
Hû diye Hû diye Hû diye diye.

Bir tatlı tegannî çok yanık bir ses
Güftesi harika bestesi enfes
Katıldı bu virde çevreden herkes
Hû diye Hû diye Hû diye diye

Hep onu söylemek kolay mı dile
Yağ gerek sultanım köhne kandile
Hû kuşu yanarak uçtu menzile
Hû diye Hû diye Hû diye diye.

Yaşar Fersahoğlu

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Müslüman/ Yaşar Fersahoğlu

-Fersahzadeye-

Zaman zaman durur düşünür müsün?
Evinde esir mi yoksa hür müsün?
Yoksa toprak mısın, taş, kömür müsün?
Değilsen bir adım atacak mısın?

Neden bu meskenet, bu zillet neden?
Hâlâ bıkmadın mı tekmelenmeden?
Seni böyle zelil perişan eden.
Ölüm uykusunda yatacak mısın?

Sararmış gözlerin kalmamış feri
Ne olur görüver bastığın yeri
Ecdad yadigarı bunca değeri
Küfür mezatında satacak mısın?

Sen de biliyorsun kurtuluş Hakta
O halde silkelen haline bak da
Yoksa bu karanlık çıkmaz sokakta
Çamura battıkça batacak mısın?

Sana zillet vebal bu kainatta
Senin de nasibin vardır hayatta
İlimde, irfanda, güzel sanatta
Bir tozu dumana katacak mısın?

Yaşar Fersahoğlu

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Zindandan Mehmed’e mektup

Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta…
Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!
Kavuşmak mı? .. Belki… Daha ölmedim!

Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli…
Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak.

Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil…

Müdür bey dert dinler, bugün ‘maruzât’!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat…
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem…
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat…
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler…
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger… Beynimi içtin!

Sükût… Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir…
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir…
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış…
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş…
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

NECİP FAZIL KISAKÜREK

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Nefsini terk etmeden/ Niyazi-i Mısri

Nefsini terk etmeden, Rabbini arzularsın.
Sen hayvânı geçmeden, insânı arzularsın.

“Men arefe nefsehû, fekad arefe Rabbe”
Sen kendini bilmeden, Rabbini arzularsın.

Sen bu evin kapısın, henüz bulup açmadan.
Mâşuka kavuşacak zamânı arzularsın.

Dışarı üfürmekle yakılır mı bu ocak?
Gönlün Hakk’a vermeden, ihsânı arzularsın.

Dağlar gibi kuşatmış tembellik kardeş seni.
Günah nedir bilmeden, mârifet arzularsın.

Konuk için evin yok, hiç hazırlığın da yok.
Issız dağın başında misâfir arzularsın.

Gece sayıklar gibi anlaşılmaz söz ile,
Sen de mi ey nefsim, irfânı arzularsın?

Camı temizlemeden, aynayı arzularsın.
Zünnarını kesmeden, îmânı arzularsın.

Küçük çocuklar gibi binersin tahta ata.
Tecrüben yok, silahın yok, meydânı arzularsın.

Karıncalar gibisin, ufak tefek yürürsün.
Meleklerden ileri, seyrânı arzularsın.

Topuğuna çıkmadan, suyu deniz sanırsın.
Sen dereyi geçmeden, okyanus arzularsın.

Haydi Niyâzi yürü, atma okun ileri!
Derdiyle kul olmadan, Sultânı arzularsın.

Niyâzi-i Mısrî

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Hesap günü/ Seyit Mehmet Şen

Herkesin önündedir kendi yazdığı kitap
Haydi, oku kitabını der ilahi hitap

Benizler sararır dizler titrer can boğazda
O gün sadece veli kullar nazda niyazda

Arasat’ta şah ile geda yan yana sıra bekler
Beyinleri kavurur gibi yaklaşmıştır gökler

Kişi sevdiğinden kaçar bucak bucak
Korkular devşirilir o gün kucak kucak

Buna söven şunu döven sevabını bitirir
Yetmeyince sevabı elin günahını getirir

Zor gündür eğer yetişmezse lütfu ilahi
Kimse kurtulmaz O istemezse vallahi

Ne namaz ne oruç ne haç ne zekât yeter
Ateş ki Ya ilahi ibrahim’inkinden beter

Gidecek kapı yoktur kan çanağı gözler
Ne gözyaşı kâr eder ne de o güzel sözler

Beyhudedir bugün çırpınmak ve dövünmek
Kimsenin haddine değil huzurda övünmek

Eyvah ne yaptık biz nasıl oldu da aldandık
Edindiğimiz mal mülk o gün para eder sandık

Seyit Mehmet Şen

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Senden izinsiz/ Nusret Toruni

Aman Allah yerin göğün sahibi,
Durur akmaz sular Sen’den izinsiz.
Bu eşya-yı âlem hep sana tabi.
Zerre esmez rüzgâr Sen’den izinsiz.

Bir damlacık dahi rahmetin yağmaz.
Tan yerinden söküp şafak ağarmaz.
Emretmezsen dünya üstüne doğmaz.
gökten şems i kamer Senden izinsiz.

Haşa seni kimse edemez inkâr.
Sen rahmetin bol âleme yeter.
Ne sinek canlanır ne turna öter.
Gelmez ezel bahar Sen’den izinsiz.

Her hikmetin bize güzellik verir.
Yazı kış, kışı yaz eyyam gösterir.
Ne çiçekler açar ne canlı uçar.
Vermez ağaçlar bar Sen’den izinsiz.

Der Nusret Toruni senindir bu can.
Gün gelir ki toprak olur bu beden.
Senin lütf u ilahindir söyleten.
Ne söyler âşıklar Sen’den izinsiz.

Aşık Nusret Toruni

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Bana Allah’ım gerek…

Neyleyim dünyayı
Bana Allah’ım gerek.
Gerekmez mâsivayı
Bana Allah’ım gerek.

Ehl-i dünya, dünyada
Ehl-i ukbâ, ukbâda
Her biri bir sevdada
Bana Allah’ım gerek.

Dertli, dermanın ister
Kullar, sultanın ister
Aşık, cananın ister
Bana Allah’ım gerek.

Fani devlet gerekmez
Dürr ü ziynet gerekmez
Haksız cennet gerekmez
Bana Allah’ım gerek.

Bülbül güle karşı zar
Pervaneyi yakmış nar
Her kulun bir derdi var
Bana Allah’ım gerek.

Beyhûde hevayı ko
Hakkı bul, gör yahu
Hüdâi’nin sözü bu
Bana Allah’ım gerek.

Aziz Mahmud Hüdayi

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Gurbet içinde gurbetteyim

Gurbet içinde gurbetlerdeyim, kıvranıyorum
Bilmem vuslatın yollarını bulabilecek miyim
Halk içinde müttakilerden gibi davranıyorum
Bilmem hakiki takva ehlinden olabilecek miyim

Geçerek içine bırakıldığım şu mihnet deryasını
Bilmem selamet sahillerine çıkabilecek miyim
Etrafıma inşa ettiğim evham ve hayal furyasını
Bilmem zararsız ve ziyansız yıkabilecek miyim

Her cihetten dizilmiş sıra sıra haramiler yoluma
Bilmem ağlarına düşmeden geçebilecek miyim
En sinsi düşmanımı halen bağlayamadım soluma
Bilmem hakiki yârânı ağyardan seçebilecek miyim

Aziz ömrüm beyhude, heva’ya hizmet ile geçirdim
Bilmem onu zabt-u rabt altına alabilecek miyim
O bana zehir sundu bense ona bal şerbeti içirdim
Bilmem fitne-i masivadan azade kalabilecek miyim

İçimdedir bilirim adüvv-i şedit, karışmıştır kanıma
Bilmem o deruni düşmanı bir gün yenebilecek miyim
Minnet bilerek, Hâlik-i zülcelalin emirlerini canıma
Bilmem vatan-ı aslime selametle dönebilecek miyim

Mehmet Erdem

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Aşık Reyhani/ Döndür Beni

Geldiğim yolları gafil geçmişim.
Zaman beni geri döndür bir daha.
Hep ağu yemişim, zehir içmişim.
Zaman beni geri döndür bir daha.

Tarlalar süreyim, tohum ekeyim.
Çiçekler bitirip suyun dökeyim.
Bahçeler becerip fidan dikeyim.
Zaman beni geri döndür bir daha.

Öküzleri yabanlara süreyim.
Bıldırcınlar ötüşürken göreyim.
Çavdar ekmeğinden dürüm düreyim.
Zaman beni geri döndür bir daha.

Varlığıma agâh olmak isterim.
Geçtiğim yolları bilmek isterim.
Gerçek bir Reyhânî kalmak isterim.
Zaman beni geri döndür bir daha.

Erzurumlu AŞIK YAŞAR REYHÂNÎ

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.