Beğenilen Şiirler

Bana seni gerek seni…

Aşkın aldı benden beni,
Bana seni gerek seni.
Ben yanarım dün ü günü,
Bana seni gerek seni.

Ne varlığa sevinirim.
Ne yokluğa yerinirim.
Aşkın ile avunurum.
Bana seni gerek seni.

Aşkın aşıklar oldurur.
Aşk denizine daldırır.
Tecelli ile doldurur.
Bana seni gerek seni.

Aşkın şarabından içem.
Mecnun olup dağa düşem.
Sensin dün ü gün endişem.
Bana seni gerek seni.

Sufilere sohbet gerek.
Ahilere ahret gerek.
Mecnunlara Leyla gerek.
Bana seni gerek seni.

Eğer beni öldüreler,
Külüm göğe savuralar,
Toprağım anda çağıra,
Bana seni gerek seni.

Cennet cennet dedikleri,
Birkaç köşkle birkaç huri,
İsteyene ver onları
Bana seni gerek seni.

Yunus’dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Yunus Emre

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

Seçkin şairlerin en güzel şiirlerini okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Kimseler bilmez benim işimi…

Bir hakikat nuru bu kalbe vurdu
Mevlâ’m Mevlâ’m diye kıyama durdu
Tecelli eyleyen nuru ararım
Hangi beldelere ziyası vurdu

Ol Muhammed nuru tecellî ider
Mağribe maşrıka ziyası gider
Mevlâ kullarına ne ihsan ider
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Evvel-i âlemde yazılmış yazı
Haktan hakikatten ayırma bizi
Ne hoş yaratmışsın gece gündüzü
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Çok nasihat duydum kalmadı serde
Mevlâ demeyince kalkar mı perde
Beklerim Mevlâ’dan hidayet nerde
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Kimse kâdir olmaz vasfın itmeye
Uzaklardan geldim görüp gitmeye
Bülbüller başlamış feryad itmeye
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Bu yalan dünyada ne sefa sürdüm
Temiz tâhir iken isyana girdim
Âlem-i ervahta ne ahit virdim
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Bu yalan dünyada sürmedim sefa
Bu dünya kimseye eder mi vefa
Hani o Süleyman nerde Mustafa
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Bu aşkın zevkine insan mı kanar
Bir kürsü kurulmuş kandiller yanar
Evliya enbiya safları da var
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Ol dostların gelir Hint’ten Yemen’den
Sana âşık olan geçer mi senden
Ravza’sına soruň, memnun mu benden
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Duymadın mı gönül mahşer var dirler
Dürülüp semalar atılır yirler
Okunup defterler hesap virirler
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Çok ahitler verdim, adam olmaya
Aktı gözyaşlarım, döndü deryaya
İlticalar ettim ulu Mevlâ’ya
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Şu esen yellerin reyhanına bak
Yıldızlar doğdu mu, attı mı şafak
Şu yatan ümmetin gafletine bak
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

İsâ’nın Musâ’nın bastığı yerler
Enbiya evliya orada derler
Salih’in devesin n’itdiniz çöller
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Kumları savrulup çölleri yanar
Acıdır suları insan mı kanar
Görmelere şâyan ne kavimler var
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Kimi feryad eder kimisi ağlar
Şehitler yaresin hûriler bağlar
Musâ’nın Tûr’udur karşıki dağlar
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Kumlara boyandı şehitler kanı
Veren alır imiş bu tatlı canı
Nelerden kurtarır Mevlâ insanı
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Zümrütten yakuttan kasırları var
Selsebil ırmağı, suları çağlar
Muhammed nuruna bu cihan ağlar
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Semayı devreder şu çark-ı felek
Saflar bağlamışlar, kıyamda melek
Ravza’nın üstünde bir nurdan direk
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Muhammed adın mağrip maşrık anardı
Aç gelen kervanlar burda kanardı
Eskiden bu çöller böyle yanardı
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Bir virana geldim baykuşlar ötmez
Çöllerin hayali kalbimden gitmez
Bu yanan çöllerde ot bile bitmez
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Dertliyim derdimin çaresi nerde
Pervaneler gezer gittiğim yerde
Beni bu hâllere getiren nerde
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Dertliyim derdimin çaresi yoktur
Yaratan Mevlâ’da şifâsı çoktur
Mevlâ’mdan başka sahibim yoktur
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Kimseler bilmez benim işimi
Bu aşkın yoluna koydum başımı
Dikmesinler benim kabir taşımı
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Gece gündüz durmaz feryad iderim
Ümmetim demezsen nere giderim
Ol ulu Mevlâ’dan hicap iderim
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Beni bu diyardan alıp atsınlar
Köle diye pazarlarda satsınlar
Beni Ravza’sına bekçi yapsınlar
Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed

Ladikli Ahmet Ağa

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Muhsin Yazıcıoğlu/ Üşüyorum şiiri

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır.
Uzak ,çok uzak bir yerleri özlüyorum.
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim.
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum.
Kekik kokulu koyaklardan aşarak,
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor,
Bir çeşme başı arıyorum.
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp,
Mis gibi nane kokuları arasında,
Ruhumu dinlemek istiyorum.
Zikre dalmış her şey.
Güne gülümserken papatyalar,
Dualar gibi yükselir ümitlerim,
Güneşle kol kola kırlarda koşarak,
Siz peygamber çiçekleri toplarken,
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum.
Huzur dolu içimde.
Ben sonsuzluğu düşünüyorum.
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum.
Durun ,kapanmayın pencerelerim,
Güneşimi kapatmayın,
Beton çok soğuk, üşüyorum..

Muhsin YAZICIOGLU

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Fenalık düşünmeye vakit bulamaz…

İşine odaklanıp çalışan kimse,
Kulak veremez asla duyduğu sese,
Fark etmez ki mekânı, her neredeyse,
Fenalık düşünmeye vakit bulamaz.

Tarlasını sürmeye çalışan çiftçi,
Gecesini gündüze katan nöbetçi,
Hayırlara çağıran hiçbir davetçi,
Fenalık düşünmeye vakit bulamaz.

Dersleriyle uğraşan talebe, alim,
Hastalıklara çare arayan hekim,
Bir mühendis, bir mimar yaparken çizim,
Fenalık düşünmeye vakit bulamaz.

Şu dünyada hem iyi hem kötüler var,
Kim kötülük yaparsa kendine yapar,
Mesleğinin hakkını veren sanatkar,
Fenalık düşünmeye vakit bulamaz.

Hamdi, işte böyledir bunun tanımı,
Duymayanlar da duysun şu beyanımı,
Yemeğini pişiren bir ev hanımı,
Fenalık düşünmeye vakit bulamaz.

Mustafa GÜL (Hamdi)

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Erzurum kilidi mülk-i İslamın
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum
Erzurum derbendi ehl-i imanın
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum.

Gayet şecâ’atli erler var idi
Nisâsi ricâli hayâdar idi
Edebli arkânlı bir diyâr idi
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Göl yerinde elbet sular bulunur
Yine vardır detü ümid olunur
Yine buğün bin bahaya alınır
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Hamdü-lillah metin İslâları var
Fakire za’ife ihsanları var
Külbe-i gönülde imanları var
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Hayrat hasenatlı erleri vardır
Hayr u bereketli güzel diyârdır
Seyretsen âlemi bu âşikârdır
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Müşkil halleyleyen uleması var
Saha bahşeyleyen fuzalâsı var
Şöhret-şiâr yine küberâsı var
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Seherlerde müeziinler nidâsı
Halkalarda muvahhidler sedâsı
Ne güzeldir zikr-Ullah’ın edâsı
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Vâizleri kürsüleri bezetmiş
Cândan geçmiş emr-Ullah’ı gözetmiş
Allah içün sohbetini uzatmış
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Ramazan’da bir âli-şân ederler
O şehr-i sıyâmı zi-şâh ederler
Fakirler gönlünü gülşen ederler
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Civânlar pirlere hürmet ederler
Duâsın almağa gayret ederler
Ramazan’da güzel hürmet ederler
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Rabb’im beldemize merhamet ede
Ahâlisi râh-i Mevlâ’ya gide
Enbiyâ evliyâ bir nimet ede
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Doğa kalbimize nür-i hidâyet
Sâbık ola sâbit ola sa’âdet
Ol zeman bulunur baki selamet
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Binlerce bin medfun evliyası var
Zâfir bâtın nice asfiyâsı var
Feyz ü berekât-i Kibriyâ’sı var
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Dilerem keremi Kerim’den elbet
Rabbim ede Erzurum’a merhamet
Halkeyleye Rabbim bir âli himmet
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

İnsaf merhametle kalbimizi dola
Gettiğimiz tarik şeri’at ola
Kalbimiz envâr-ı ma’rifet dola
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Bir kul günâhına tevbe ederse
Sadıkane o dergaha giderse
Afvolur günahı her ne kadarsa
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Dilerem daima kân-ı keremden
Kaldırmaya nur-i irfân didemden
Bizi halâs ede derd-i veremden
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Binbir hatim nur-ı arşı doldurmuş
Bela musibeti yerden kaldırmış
Düşmanları kahreylemiş öldürmüş
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Rabbim hıfzeyleye düşman şerrinden
Gazab göstermeye berr ü bahrinden
Hususa ki Erzurum’un şehrinden
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum

Kalblerine dolsun feyz-i Rabbâni
Ahâlisi bulsun rahm-i Rahmâni
Lutfi Erzurum’dan gördün İhsânı
Mevlâ’ya emanet olsun Erzurum.

Alvarlı Efe

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Molla Yahya’nın aziz hatırasına…

Battı ilmin göklerinden bir Hilâl
Kapkaranlık oldu dünyâmız bugün.
Kaplamış dergâhı târifsiz melâl,
Kâbus oldu sanki rûyâmız bugün.

Bir elemdir kalbi içten yâreler
Kanla dolmuş gönlümüzde yâreler
Dîdemizden kanla aktı katreler,
Hûna döndü gözde deryâmız bugün.

Medreseyle Tekkenin ervâhını
Mezcedip birleştirirdi râhını
İşte böyle tesis etti câhını
Bitti HÂLÎ bitti hülyâmız bugün.

Pîrimiz, biz senle çıktık gündüze,
Sen tarikat tercümanıydın bize
İtirazsız geldi kaç fâsık dize
Gitti eyvah gitti Seydâmız bugün.

Kıl mukaddes Rabbimiz esrârını,
Sen harâm et cânına nîrânını,
Bulsun orda en güzel yârânını,
Gitti Seyda Molla Yahya’mız bugün.

Vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Cemal Abdullah Aydın

(Merhum Molla Yahya Hazretlerinin aziz hatırasına…)

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

İmam cübbeleri nereye gidiyor

Eskiden ulemamız, pek heybetli dururdu,
Bir demdi geldi geçti, şimdi hazan oldular…

Onların kisvesinde, bir asâlet olurdu,
Sarığı cübbesiyle, hepsi yalan oldular.

Müftü imam her biri, hep libâsın değişti,
Bir acayip modaya, sanki kurban oldular…

Evvelden cübbeleri, gayet ağır dururdu,
Şimdi çiçek desenli, süslü fistan oldular…

Tek renkli sarıkları, gösterişten uzaktı,
Altından işlemeli, elvan elvan oldular…

Bu yaldızlı kisveler, sana yakışmaz hocam
Nice kaftan giyenler, şimdi duman oldular.

Hepsinden hayırlısı, takva elbisesidir….
Dışı mamur haneler, nice viran oldular…

Aydın Başar

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Yunus Emre/ Ben gelmedim dava için

Ben gelmedim dâvâ için
Benim işim sevi için
Dostum evi gönüllerdir.
Gönüller yapmağa geldim

Dost esrüğü deliliğin
Aşıklar bilir neliğin
Değşürüben ikiliğin
Birliğe yetmeğe geldim

O padişah ben kuluyum
Dost bahçesi bülbülüyüm
Ol hocamın bahçesine
Şâd olup ötmeğe geldim.

Bunda bilişmeyen canlar
Anda bilişemez onlar
Bilişüben ben dost ile
Hâlim arz etmeğe geldim

Yunus eydür aşık oldum
Maşuka derdinden öldüm
Gerçek erin kapısında
Ömrüm harc etmeğe geldim.

Yunus Emre

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Gönül Nûr-i Cemâlinden/ M. Esad Erbili

Gönül Nûr-i cemâlinden Habibim bir ziyâ ister,
Gözün Hâk-ı rehinden ey Tâbîbim tûtiyâ ister.

Safây-ı sineme zulmet veren; jeng-i günâhımdır
Aman ey kân-ı ihsân zulmeti kalbim cilâ ister.

Yetiş imdâde ey şâh-i Risâlet, rûz-i mahşerde,
Ki derdi bîdevây-ı mâ’siyet senden şifâ ister.

Ne âb-ı dîdeden rahat, ne âh-ı sineden imdâd.
Benim bâr-ı günahım lütf-i şâh-ı enbiyâ ister.

Sarıldım dâmen-i ihsânına ey şâfiî ümmet,
Dahîlek yâ Muhammed, hasta cânım bir devâ ister.

Gül-i ruhsârına meftûn olanlar şüphesiz sensiz
Ne Mülk-ü mâl-ü câh ister, ne de zevk-u safa ister.

Nola bir kere şâd olsa cemal-i bâ kemâlinle,
Ki kemter bendeniz Es’ad sana olmak fedâ ister.

Muhammed Es’ad Erbili

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.

Seherde açılan güller hürmetine/Hacı Hasan Efendi

Seherde açılan güller hürmetine
Zikrinle dönen diller hürmetine
Rükuya bükülen beller hürmetine
Hacalet nârına yakma ya Rabbî!

Yolunda kaim kullara bağışla
Rızana giden yollara bağışla
Arşına açılan ellere bağışla
Cahîm’in içine sokma ya Rabbi!

Secdeye kapanan başlar hürmetine
Aşkınla sızlayan döşler hürmetine
Gecelerde dökülen yaşlar hürmetine
Gazabınla bize bakma ya Rabbi!

Uhud’da yarılan yüze bağışla
Mi’rac’da gören göze bağışla
O anda geçen söze bağışla
Sırattan aşağı dökme ya Rabbi!

Cemi peygamberlerin canı hürmetine
Cihar-ı Yar-ı Güzin’in dini hürmetine
Uhud şehitlerinin kanı hürmetine
Suçlarımızı başa kakma ya Rabbi!

Muhammed Mustafa’nın özüne bağışla
Fatımatü’z-Zehra adlı kızına bağışla
Yetim yetemanın yüzüne bağışla
Huzurunda boynumuzu bükme ya Rabbi!

Kur’an’ı Kerim’de geçen kelam hürmetine
Mekke, Medine’deki âlem hürmetine
Arş, Kürs, Levh-ü Kalem hürmetine
Sualde fazla sıkma ya Rabbi!

İsmi, isminle bir yazılana bağışla
Din uğrunda kan döken gazilere bağışla
Kerbela’da can veren kuzulara bağışla
Dinsizlerle Nar’a sokma ya Rabbi..

Esma-i Hüsna’n hürmetine rızana erdir
İmanla Allah’ım canımız verdir
Mel’un-u Metrud’un belini kırdır
İmanı şeytana verme ya Rabbi!

Edilen duayı sen kabul eyle
Feyz-i Rahman’ınla gönlümüz doyla
Âsî, mücrim kulunuz, geldik hep böyle
Amîn deriz canımızdan sana ya Rabbi!

Girince kabre, lâl etme dili
Sıdkile biz sana bağladık beli
Münker Nekir’in bellidir hali
Sualde şaşırtma bizi ya Rabbi!

Dar yerde başlara topuz indirme
Gelir orda şeytan, bizi kandırma
Hayvan sûretine, yüzü döndürme
İnsan simasında kaldır ya Rabbi!

Setret suçlarımız, kimse görmesin
Hullelendir kulun, uryan kalmasın
Solumuzdan melek defter vermesin
Sağ taraftan gönder, aman ya Rabbi!

Münkir, münafıkla bizi götürme
Mahşer yerlerinde yere batırma
Mizanda günahımızı ağır getirme
Rüsvay-ı âlem etme o gün ya Rabbi!

Suçlarımız vurup, karartma yüzü
Dayanmaz insan çökerler dizi
Şeytan fırkasına ayırma bizi
Fırka-i Resul’den eyle ya Rabbi!

Zebanine, ellerimiz bağlatma
Atıp Cahîmine tenimiz dağlatma
“Ah ümmetim” diye Resul’ünü ağlatma
Habibine bağışla bizi ya Rabbi!

Kevser ırmağından, lütfunla içir
İki kanat ver de bizi uçur.
Berk-i hâtif gibi sırattan geçir
Düşürme Cahime, orda ya Rabbi!

Mü’min mü’minatı imanla öldür
Cümlesinin kabrin nur ile doldur
Rahman ismin ile azabı kaldır
Cennet bahçesine dönder ya Rabbi!

Şu meclis hürmetine rızana erdir
Mekke, Medine’ye yüzümüz sürdür
Sualsiz-cevapsız Cennete girdir
Cennette cemalini göster ya Rabbi!

Sekeratta imanımız soydurma
İblis ardına mü’minleri uydurma
Kalemdâr’ın ayağını kaydırma
Muhammed aleyhis selam’dan ayırma bizi ya Rabbi

Yahyalılı Hacı Hasan Efendi

İrfanDunyamiz.com

Seçme Şiirler ↗

En güzel şiirleri okumak için tıklayın.

Tavsiye Kitaplar ↗

Tavsiye kitap listemize ulaşmak için tıklayın.