Yıllar önce bir gazetede, İstanbul’daki sitelerde çalışan bazı kapıcılarla yapılan röportajları okumuştum. ”Unutamadığınız, size çok ilginç gelen bir olayla karşılaştınız mı?” sorusuna, bir kapıcının verdiği cevabı bugün gibi hatırlıyorum. Apartmandaki dairelerden birinde eşi vefat etmiş, zengin ve kültürlü bir bey oturuyormuş. Bu beyin, iki oğlu bir kızı varmış. Hepsini de okutmuş, …
DevamıBir seçim tasavvurumuz var mı?
Seçmek bir imkan, bir yetenek ve bir ayrıcalıktır. Seçerken değerli olduğumuzu hissederiz. Ülkemizin geleceğinde bizim de bir etkimizin olacağını düşünürüz. Nesne değil özne olduğumuzu idrak ederiz. Nasıl bir dünya istiyorsak, rengimiz, kişiliğimiz neyse ona göre seçeriz. Bir filozof; “İnsan başkalarını seçerken, kendini seçer” der. Hayat, sürekli bir seçiştir. Ayırarak, analiz ederek, …
DevamıAhmet Vanlıoğlu Hoca meşe alevi gibiydi…
Allah’ıma ne kadar şükretsem azdır. Daha on altı yaşlarımdayken Türkiye’nin medar-i iftiharı olan güzide şahsiyetlerin meclislerinde bulunmak, benim gibi bir âciz kula nasip oldu. Boyabat İmam Hatip Lisesi’nde okurken yaz tatillerinde, bin bir güçlükle geldiğim İstanbul’da Fatih İsmailağa Camii’nde Mahmud Efendi Hazretleri gibi dünyanın takdir ettiği bir âlimin sohbetlerinde bulundum. …
Devamıİmamlar ve vaizler için bayram vaazı…
أعوذ بالله من الشيطان الرجيم بسم الله الرحمن الرحيم قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ ﴿١٤﴾وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّه۪ فَصَلّٰىۜ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِى تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى Can bula cananınıBayram o Bayram ola,Kul bula …
DevamıSünnet münkirleri ve asıl hedefleri
Hadis ve Sünnet’i reddedenler, hayatın ayrıntılarıyla ilgili dini hükümlerin kısm-ı azamının kaynaklarının Sünnet’te olması münasebetiyle, Sünnet’i devre dışı bırakarak hayatta boşluk oluşturmak istemektedirler. Bu istemin arka plânında moderniteye; hayatın Allahsız yorumu olan batı medeniyetine iktidar yolu açmak düşüncesi vardır. Bu sebeple de Sünnet’i itibarsız kılma ve hadis inkârcılığı daha çok …
Devamıİlim kendini bilmektir…
Ben idraki hem kendini hem de ötekini tanımanın platformudur. “Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz” sözü, ariflerin sözüdür ve ben idrakinin temelini oluşturur. Yunus Emre’nin “İlim kendini bilmektir” aynı hakikati ifade eder. Mevlana’nın Pergel Metaforunda izah edildiği gibi, bir ayağımız hakikat üzerinde, diğer ayağımız bütün bir evreni dolaşarak, güzellikleri ve …
DevamıBir kamil mürşide varmasan olmaz
Mutasavvıflar, manevi yolun tuzakları ve çeldiricileri çok olduğundan, yolu bilen bir mürşidin rehberliğini zaruret olarak görmüşlerdir. Bütün sufiler illa ki bir mürşide bağlanmak gerektiğini ifade ederler. Velilerin hayatlarına baktığımızda, hepsinin de bir mürşidin eteğine sarılarak bulundukları makama eriştiklerini görüyoruz. Yunus Emre kendi kendine Yunus Emre olmuş değildir. Uzun seneler Taptuk …
DevamıO bir cami kuşuydu…
Memur olmanın birçok faydası vardır. Çeşitli illeri gezer, gittiğiniz her yerde kendinize uygun insanlar arar, aradığınız kişiyi de muhakkak bulursunuz. Ankara’da görev yaptığım zaman tanıştığım çok değerli bir dostumuz vardı. O bir cami kuşuydu. Hiçbir zaman üşenmez, evinden erkenden çıkıp yürüyerek camiye giderdi. İbadet maksadı ile evinden çıkanın her adımına …
DevamıRabbani alimler kimlerdir?
Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, ümmetinin âlimlerinden olan Abdullah bin Mesud radıyellahu anh’a; “İnsanların en âlimi kimdir” diye sormuş ve edebinden dolayı Efendimize gerekli cevabı vermeyince Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem, kendi sorusunu kendisi şöyle cevaplandırmıştır: “İnsanların en âlimi hakkı görendir.” (Heysemi, Zevaid, c.I, s.162) Bu tanımlama bizlere hakkı görüp …
Devamıİrfan ehlinin şifreli sözleri…
Bazen iki kişinin frekansları birbirini tutar, ortak bir dalgadan konuşurlar, fakat onları dinleyen üçüncü kişi onların ne konuştuklarını bir türlü anlayamaz. Tasavvuf ehlinin ve ariflerin bazı remizleri, işaretleri vardır. Bu dünyaya yabancı olanlar onları anlayamaz. Hatta derler ki ariflerin ayrı bir dili vardır. Sadece ehlinin anladığı bu dile “kuş dili” …
Devamı