Esefle belirtelim ki yeni meal/tefsir çalışmalarının bazıları, Arap dilinin belagat başta olmak üzere inceliklerine vakıf olmayan, fıkıhtan, kelamdan, hadisten, ahlaktan ve insanlık tarihini bilmekten yoksun şahıslar tarafından hazırlandığı için hatalarla doludur. Meallerin çoğu; emekten, köklü olmaktan, ilmilikten, belagattan, heyecan ve aşktan mahrum olmaları münasebetiyle insanları sarsmıyor. Eskiden; “Muhammed Hamdi Yazır …
DevamıKolaylığa erişmenin sırrı
İslâm ahlakını benimseyen ve onu hayatında sergileyen, İslâm’ın hükümlerine ve nizamına sıkı sıkıya bağlı olan bir kimsenin dünya ve ahiret işlerinde bir takım kolaylıklar hâsıl olur. Bu durum takva sahibi olmanın getirdiği bir ayrıcalıktır. Takvalı olmanın en önemli unsurlarından bir tanesi de malını hayır için harcamaktır. Kur’an’da “verme”, “sakınma/takvalı olma” …
DevamıUyku nimetinin farkında mısınız?
Varlık dünyamızın denge unsuru demek olan uyum, “uy” kökünden türetilmiştir. “Uyku” kavramı ile aynı köktendir. Uyku, somut olarak elle tutulmayan, gözle görülmeyen, ağırlığı ve hacmi olmayan, bedenin sükûnetini, uyumunu ve dengesini sağlayan yegâne unsurdur. Acıktığımızda yemek yeriz. Bunun bir ağırlığı ve hacmi vardır. Susadığımızda su içeriz. Bunun da bir ağırlığı …
DevamıNecip Fazıl’ın cenazesinde neler yaşandı?
Yüksek İslam Enstitüsü’nde okurken, çok sevdiğim şair Necip Fazıl Kısakürek’in öldüğü haberini duydum. Merhumun Çile isminde bir şiir kitabı vardır, o kitabı satın alıp bir solukta okuyup su gibi içtiğimi hatırlarım. Öyle hoşuma gitmişti ki o güne kadar öyle güzel şiirler hiç okumamıştım. Cenazesinin Avrupa yakasındaki Fatih Camii’nden kaldırılacağını …
DevamıAh şu toptancı tavırlarımız!
Bursa’da esnaf olan Ali bir gün köyüne gider, kahvehanenin önünde oturan insanlara selam verir, hal hatırdan sonra: “Kusura bakmayın, sohbetinizi bozdum galiba. İsterseniz kaldığınız yerden devam edin” der. İçlerinde temiz kıyafetli birisi konuşmaya başlar: ”Bizim öğretmen arkadaşımız Salim, bu köye atandığında kendisine yardımcı olmak için beraber ev aramaya çıktık. Köylüler …
DevamıKibirli alimi susturan soru…
Rivayet olunur ki, bir zamanlar kendisine “ayaklı kütüphane” denilen, gerçekten de ilmi seviyesi yüksek, hemen her konuda malumat sahibi bir zat varmış. Ne var ki bu büyük âlim, ilminden dolayı biraz mağrur imiş ve başkalarının ilmini küçümsermiş. Oralarda yaşayan ilmi seviyesi normal fakat arif bir zat varmış. Bir gün o …
Devamıİslam’da noterlik…
Hayatın doğal akışı içerisinde şahidiz ki insan kendi kendine yeterli bir varlık değildir. Yüce Allah hayatın kolektif olarak devamını murat etmiş ve insanları birbirlerine muhtaç hâlde yaratmıştır. Bu muhtaçlıktan çeşitli ilim dalları ve sanatlar da doğmuştur. İnsanlar ihtiyaçlarını madden karşılama çabasına girdiklerinde yetersiz kalınca çevresinden para ve diğer ihtiyaçlarını bir …
DevamıEndülüslü bilge İbn Hazm
Rahmetli Asım Gültekin Abi gittiği bir misafirlikte veya herhangi bir yerde bir kitaplık ya da kütüphane bulursa mutlaka orayı karıştırırdı. Kitap okumanın zevkini almıştı; isterdi ki herkes bir şeyler okusun, bir şeyler yazsın. Beraber Fatih’te bir yayınevine uğradığımızda da çok mutluydu. Onun dünyasında dergilerin olduğu gibi kitapların da yeri büyüktü. …
Devamıİlhama mazhar olmuş nefis
Tasavvuf ehli, emmâre ve levvâme aşamalarından sonra birtakım ilhamlara mazhar olan sâlikin mülheme derecesinde seyrine devam edeceğini ifade etmişlerdir.[1] Sûfîlere göre sâlik, nefsi ıslah yöntemi içerisinde üçüncü aşama olarak kabul edilen bu derecede,[2] emmâre ve levvâmede olduğu gibi, karar kılmayı değil daha üst aşamalar olan mutmainne, razıyye ve merzıyye derecelerine …
DevamıKaynaşmayanda hayır yoktur!
Eskiler ne güzel demişler: “Gönül muhabbet ister kahve bahane…” Hele insan yurtdışına gidince dilini anladığı, kültürünü bildiği bir kardeşi ile sohbet etmek istiyor. Hele hele yurtdışına yeni çıkmış birisinin bir hemşerisini bulup konuşması ya da Türkçe bir söz duyması o kadar sevindirici ki bunu gidenler ve yokluğunu hissedenler çok iyi …
Devamı