Ne zaman ki bir toplumda ilmin değeri azalmış ve âlimlerin kıymeti idrak edilememişse, o toplumda ahlaki bozulma baş göstermiştir. Toplumlar en yüksek seviyelerine ilme önem verdikleri dönemlerde erişmişlerdir. Bir yerde zevk-ü sefa, haz ve nefsani arzuları kamçılayan etkinlikler revaç buluyor, ilimi faaliyetler sönük kalıyor ise o toplum ıslaha muhtaç bir …
DevamıHakikati arayanlar için kılavuz…
Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in bir sünnetini ihya etmek bazen çok güzel hayırlara vesile olabiliyor. Bilindiği gibi ziyaretleşmek hem güzel bir sünnet hem de bereketli bir geleneğimizdir. Sünnete ittibası ile bilinen, Peygamber sevdalısı bir âlim olan Abdulfettah Ebu Gudde’nin eserleri ile tanışmam de yine böyle bir sünnetin bereketiyle oldu. …
DevamıGönül ve hikmet dilini kaybetmeyelim…
İyiliği emretme ve kötülüklerden sakındırma görevi Müslümanlar için kaçınılmaz bir ahlaki sorumluluk olmakla birlikte, herkesin sorumluluğu toplumda ifa ettiği vazifesine, mesleğine, konumuna, tahsiline, bilgi birikimine ve diğer faktörlere göre farklı düzeylerdedir. Elbette ki en büyük sorumluluk âlimlerin ve yöneticilerin üzerindedir. “İçinizde, hayra çağıran, marufu emreden ve münkeri nehyeden bir topluluk …
Devamıİslam akıl dini midir?
Bizim aklımız bir pencereye benzer, hakikatler ise güneşe. Bizim penceremiz ne kadar büyükse, evimize o kadar çok güneş ışığı dolar. Biz güneşten gelen o ziya ile aydınlanırız. Bazı insanlar hadlerini bilmemişler ve güneşi küçücük pencerelerinin içine sığdıracaklarını iddia etmişlerdir. Sözde hakikat arayışı adı altında birçok hayat telef olmuştur. Birçok insan …
DevamıBüyük iman kahramanı Bediüzzaman
1878’de Bitlis’in Hizan İlçesi'nin Nurs Köyü'nde dünyaya gelen büyük iman kahramanı Bediüzzaman Said Nursi kendi ifadesi ile acele etmiş kışta gelmişti. Yani Osmanlı’nın karanlık bir devresinde dünyaya gelmiş, imanî hizmetlerini de büyük ölçüde, inananların baskılara maruz bırakıldığı başka bir karanlık devirde sürdürmüştü.
DevamıBenim gözümde Geylani hocam…
Kalp sürekli değişen, etkilenen ve halden hale giren bir varlıktır. Müsbet ya da menfi olarak insanlar sürekli bir şeylerden etkilenirler. Mesela insan sürekli tartışma yapan ve birbirlerine laf yetiştiren kavgacı kimselerin katıldığı televizyon programlarını izlese, farkında olmadan kalbi kararır. Sosyal medyada ahkâm kesenleri, takipçi yarışına girenleri, beğeni telaşına kapılanları takip …
DevamıKendini ne üstün gör, ne de beğen…
Kur’an-ı Kerim’de “kibir” yani büyüklük taslama davranışı şeytanın, firavunun ve müşriklerin bir tavrı olarak karşımıza çıkmaktadır. (Bkz. Yunus, 75; Araf, 146) Şeytan Hazreti Âdem aleyhisselam’a kibri sebebi ile secde etmemiştir. (Bkz. Bakara, 34) Ona secde etmemesinin sebebi sorulduğunda bilgiçlik yapmış ve “Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan …
DevamıEğitimde gönül dili…
Gönül dili denilince bundan, kişinin hem konuşma üslubundaki letafeti hem de lisan-ı hal dediğimiz vücut dili, eda, tarz, tavır ve davranışlarındaki letafeti anlaşılır. Çünkü sözler ve davranışlar insanın gönlündekinin dışa yansımalarıdır. Halk arasında söylenen; “Bal küpünden bal, sirke küpünden sirke sızar.” sözü bu hakikati ifade etmektedir. Gönül dilinin konuşma boyutu …
DevamıAşıklar otağı Eyüpsultan…
Bazen içinizden bir rüzgâr eser, yücelerden bir selâm erişir ve yerinizde duramazsınız. Sanki bir yerlerden haber gelmesini bekliyormuş gibi bir heyecan kaplar içinizi… Sebepleri var eden Allah celle celaluh, davete icabet etmeniz için, bin bir türlü bahanesini de yaratmıştır. Bir de bakmışsınız ki velîlerin kokusunu hissettiğiniz bir yamaçtasınız; Eyüb Sultan’dasınız. …
DevamıHızır Dostu Ladikli Ahmed Ağa
“Kimseler bilmez benim işimi…Bu aşkın yoluna koydum başımı”Ladikli Ahmed Ağa Konya ellerindeyim… Büyük evliya Mevlana hazretlerinin manevî huzurundayım. Burada ağaçlar, çiçekler, …
Devamı