Aydın Başar

Konya alimlerinden Hacı Veyis Efendi…

Hacı Veyis Kurucu Efendi 1858 yılında Konya’nın otuz km güney doğusundaki Şatır köyünde doğmuştur. Kurucu ailesinin aslı bu köydendir. Babası Hacı Mustafa Ağa oğlunu on beş yaşındayken ilim tahsili için Konya’ya Cevizaltı Medresesi’ne gönderir. Bu tarihten sonra onun bereketli hayatı ölünceye kadar okumak ve okutmakla geçecektir. Talebelik yıllarının ardından müderrislik …

Devamı

Üstad Mehmet Yalar’ı tanımanızı çok isterim

Prof. Dr. Mehmet Yalar Hocamız gönülden iletişim kurduğumuz, sohbetler ettiğimiz çok değerli bir isim. Onun hakkında ne zaman ki güzel bir cümle kursam, mahviyet ve mahcubiyet duyduğunu hissederim. Elmas kıymetinde bir utangaçlık haliyle mukabele eder ve “Allah ayağımızı kaydırmasın” veya “Allah utandırmasın” gibi bir temennide bulunur. “Ben oldum, piştim, tamam …

Devamı

Fethin üçüncü boyutu ve Akşemsettin…

Bir hareketin veya bir mücadelenin başarılı olabilmesi için üç unsura ihtiyaç vardır. Birincisi aksiyon, ikincisi ilim, üçüncüsü ise ihlastır. İstanbul’un fethinin arka planına baktığımızda bu üç unsurun da yerli yerine oturduğunu görüyoruz. Fethin birinci boyutu olan aksiyon boyutunu “Ne güzel kumandan ve ne güzel asker” övgüsüne mazhar olan tüm komutan ve askerler …

Devamı

Yusuflardan bir Yusuf; Yusuf Ziya Kavakçı…

Her güzel insanın içinde bir Yusuf vardır… İnsan samimi olmayagörsün, her tarafına feyz saçar, ziya saçar… Ve Yusuflar kıyama durmuş kavaklar gibi, Mevla’sının huzurunda dosdoğru dururlar. Onları saflığından, temizliğinden ve en önemlisi de dürüstlüğünden tanırsınız. İşte Yusuf Ziya Kavakçı hocamız da o Yusuflardan bir Yusuf’tur. Başta evlatları ve ailesi olmak …

Devamı

Varlığı okumak…

Bütün hakikatlerin tek kaynağı ve çekirdeği olan Kur’an’ın nüzulüne şahit olduğu için Kadir gecesi Kur’an’da bin aydan daha hayırlı olarak nitelendirilmiştir. Kur’an’ın nazil olan ilk ayetleri insanlığın yeni vahiy ile yani Kur’an’la tanışmasının ilk müjdesi olmuştur. Bu bakımdan ayrıca bir öneme haizdir. “Yaratan Rabb’inin adıyla oku!” (Alâk, 1) Cebrail aleyhis …

Devamı

Milli Eğitim bakanımıza mektup…

Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin’e… Muhterem Bakanım Müsaadenizle iki bölümde görüşmek istediğimiz konuyu arz etmek istiyoruz. Birinci bölümde kısaca konuyu arz edip ikinci bölümde de talebimizi arz edeceğiz. Anlatacağım meselenin ıstırabını yaşadığımız için bu yazıyı yazmak zorunda kaldık. Konu şahsi ve maddi bir konu olmayıp tamamen toplumu …

Devamı

Velilerin ahkâma dair hassasiyetleri…

Cenab-ı Allah Casiye Suresi 18. ayetinde şöyle buyurmuştur: “Sonra seni emrimizden bir şeriat üzere kıldık. Öyleyse sen ona uy, bilmeyenlerin hevalarına uyma.” Bu ayet-i kerimeyi merhum Elmalılı Hamdi Yazır şöyle tefsir etmiştir: “Emir, din işi veya Allah’ın emri demektir. Yani bu Kur’an’da açıklandığı üzere Allah’ın sana vahyettiği emir ve yasaktan …

Devamı

Yerini bulan ayakkabı…

Bilenler bilir zaman zaman okullara çeşitli şirketler veya kurumlar öğrenciler için yardım malzemeleri gönderirler. Okulumuza da LC Waikiki firması bir miktar kışlık ayakkabı göndermişti. Hepsi aynı renk aynı model gayet güzel ayakkabılardı. O dönemde yardımlardan sorumlu müdür yardımcısı ben olduğum için gelen ayakkabıları yerlerine ulaştırmakla görevliydim. Elimizde yetim, öksüz veya …

Devamı

Dinlerini tahrif edenler…

Kur’an-ı Kerim dindeki tahrifat süreçlerinden bahsederken Ehl-i Kitab’tan örnekler vererek Müslümanları bu konuda uyarır. Yüce Allah Bakara Suresi’nin 41. ayetinde İsrailoğullarına “Ayetlerimizi az bir bedel karşılığında satmayın” uyarısında bulunur. Bu ayet sadece o günkü Yahudilere has olarak anlaşılamaz. Kim dininin prensiplerini dünyada elde edeceği bir takım menfaatler uğruna göz ardı …

Devamı

Ay parçası Erbakan hocamız

“Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!  Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”                    Necip Fazıl Kısakürek Bu bir dertli bakıştı. Bir gayeye, bir davaya baş koymanın resmiydi. Bağrı yanıklığın, adanmışlığın simgesiydi. Işık gibi parlayan yüzüyle, birçok kez öpmekle şerefyap olduğum nurlu elleriyle tam bir ay parçasıydı. Şimdi yaşasaydı da o elleri öpsem, …

Devamı