Allah celle celaluh, insanlığa gönderdiği dinin hayata hâkim olmasını istemiştir. Dininin ve peygamberlerinin mahkûm olmasını istemediğini mealen şu ayetle açıklamıştır: “Allah, müşrikler beğenmeseler de (kendi) dinini bütün dinlere (hayat tarzlarına) üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile göndermiştir.”1 Hazreti Âdem aleyhis selam’dan Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’e …
DevamıNefsin halleri ve ruhun terakkisi
Üzerinde en çok konuşulan kavramlardan biri olan “nefis” kelimesi dînî literatürde ve kelimeyi kendi bilgi kaynaklarına göre anlamlandıranların dilinde, farklı şekillerde yorumlanmıştır. Doğru ve yerinde anlamlandırıldığında hayatın anlamını olumlu, yanlış yorumlandığında da olumsuz etkileyen bu kavramı bilmek, insana, varlık konumunu da sıhhatli anlamayı sağlar. Bu bağlamda nefsin anlamları şunlardır: Can, …
DevamıPeygamberimizi ne kadar tanıyoruz?
Kur’an, Peygamber Efendimizi bizlere temelde iki yönüyle tanıtmıştır. Birinci yön onun şahsiyet ve ahlaki yönü, ikinci yön ise risalet görevinin muhtevasıdır. Müslüman bir kimsenin evvela Peygamber Efendimiz’in ahlaki yönüyle ahlaklanması gerekir. Zira onun bu yönü, Kur’an-ı Kerim’deki ahlaki içerikli ayetlerin yaşanmış biçimidir. Resulullah’ın şahsiyeti ve ahlaki yönündeki kemâl, İslâm’ın çok …
DevamıGerçek velileri nasıl tanıyabiliriz?
Kur’an-ı Kerim’de velayetle ilgili 200’den fazla ayet vardır. Kur’an’ın ana kavramlarından olan velayet, aynı zamanda anahtar bir kavramdır. Velayetin anlam alanına giren veya onunla zıt düşen onlarca kavramı tespit etmek mümkündür. Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’den de konuyla ilgili birçok hadis sadır olmuştur.1 Şunu hemen tespit etmekte yarar görüyoruz. …
Devamıİslam tarihini oryantalist kafasıyla okuyanlar
Peygamber Efendimiz 571 yılında dünyaya teşrif buyurmuş ve 610 yılında kendisine peygamberlik görevi verilmiştir. Bu görevin yaklaşık 13 yıl kadarını (610-622) Mekke’de, 10 yıl kadarını da Medine’de (622-632) ifa etmiştir. 632 yılında vefat etmiştir. Allah’ın emri üzerine iman edenlerin hayatlarının uzunluk,(1) genişlik(2) ve derinlik boyutlarında(3) tek örnektir. Rabbimiz, Resulullah’ı sevmekle Allah …
DevamıVahyi hayata egemen kılmak…
Yüce Allah, Kur’an ve elçisi vasıtasıyla İslâmî yönetimin ilkelerini belirlemiştir. Bu kurallara göre bilinmesi gerekir ki hiçbir kâfirin, müşrikin, Yahudi’nin, Hristiyan’ın, münafığın, zalimin, fasıkın, ateistin, deistin, materyalistin Müslümanlar üzerinde velayet hakkı yoktur. Bu gruba elbette liberalistler, kapitalistler ve sosyalistler de dâhildir. Bu bağlamda belirtmeliyiz ki siyaset nitelikli Müslümanlarla yapılan kutsal …
Devamıİslam hayata müdahale eder…
Kur’an-ı Kerim, devlet kuran ve toplumu yöneten peygamberler üzerinden yönetimle ilgili kurallar koymuştur. İdeal yöneticiler formunda sunduğu yönetici peygamberler tevhidin, adaletin, hukukun üstünlüğünün, ehliyet esasına göre görev dağıtmanın, merhametin, plânlamanın, istişarenin, emniyetlere sahip çıkmanın ve korumanın, fitneye karşı mücadelenin, toplumsal refahı dengeli paylaştırmanın, zalimlere tavır almanın da en yetkin temsilcileridirler. …
DevamıMüminler boş işlerden yüz çevirir…
Allah Teâlâ mü’minlerin vasıflarından bir kısmını Mü’minun Suresi ilk on ayette vermiştir. Bu nitelikler evrenseldir. Hazreti Âdem’den kıyamete kadar tüm insanların uyması gereken kurallardır. Bu özelliğinden dolayı, Yüce Allah bu konulara riayet ederek imamete liyakat kazanma hususunda Hazrerti İbrahim’den bile ahit almıştır.[1] Mü’minun suresinin ilk on ayetiyle ahlaklanmak çok önemlidir. …
DevamıModernizme nefes aldıran faiz anlayışları
Kur’an-ı Kerim’de “riba” kelimesiyle ifade edilen faiz, insana ve emeğe karşı işlenen en büyük suçlardan biridir. Bu özelliğinden dolayı Hazreti Âdem’den itibaren bütün peygamberler faizin yasak olduğunu bildirmişlerdir. Yasak olduğunu bildirmekle kalmayıp faizin ortadan kalkması için çözüm odaklı bir mücadele de vermişlerdir. Peygamber Efendimiz de Veda Hutbesi‘nde ebedi olarak yürürlükten kaldırdığını …
Devamıİslam’ın sermaye sahiplerine ayar ve uyarıları
Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem; “Ey Allah’ım! Kâfirlikten ve fakirlikten sana sığınırım” diye dua ettiğinde bir adam: “Ey Allah’ın Resulü! Siz bu ikisini birbirine bu kadar yakın mı görüyorsunuz” demiştir. Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem de; “Evet” cevabını vermiştir.[1] Kişi, gelir dağılımındaki ve dünyadaki kaynaklardan adaletsiz ve dengesiz yararlanmayı …
Devamı