Bu güzel hikaye bize fani dünyada paylarına yalnızlık düşen iki güzel varlığın dostluğunu anlatıyor. Bize gerçek dostluğu öğretiyor. Ne dersiniz? Biz de bu küçük kuş gibi dostlarımıza böyle gönülden bağlı kalabilir miyiz? Veya onlara böylesine kıymet verebilir miyiz? Allah cümlemize gerçek dostlukları yaşamayı ve idrak edebilmeyi nasip eylesin. Besim Hoca'ya da rahmet olsun.
DevamıKuma ve kayaya yazılan sözler…
Kusursuz insan olmayacağı ve kusursuz dost arayan kimsenin yalnız kalacağı malumdur. Yeryüzündeki bütün insanların ufak yada büyük kusurları illa ki vardır. Kusurların derecesine göre onları affedebilmek yerine göre bir erdem sayılır. İnsan dostlarının her türlü kusurunu kafasına takar ve o kusurları gözünde büyütürse, hayatı kendi kendisine dar etmiş olur. Kin ve nefret gibi duygular yürek için bir ağırlık ve bir yüktür. Mümkün olduğu kadar nefsimize söz geçirmeli ve affetmeyi öğrenmeliyiz.
DevamıÖğretmene hürmet, talebeye sevgi…
İnsanoğlu her işte, her harekette, her sanat ve meslekte mevzuunu bildiği ve tanıdığı nisbette muvaffak olur. Öğretmenliğin mevzuu doğrudan doğruya insandır. İnsana, insanın asil kıymet ve meziyetlerine, hakiki istidat ve kabiliyetlerine, ruh âleminin harikalar meydana getiren derinlik ve enginliğine âşık olmayan bir öğretmen esasen başarılı bir öğretmen olamaz. O, girdiği …
DevamıBasiretimizi nasıl arttırabiliriz?
İslâmî şuuru, basîreti ve ferâseti artırmak için, îman ve ibâdet sevgisi takviye edilmeli: Kur’ân Tefsîri, Sünnet ölçüleri, İslâm Târihi, Mezhepler Târihi ve Çağdaş Düşünce Akımları iyi tetkik edilmelidir. Basîret ile îman birbiriyle doğru orantılı olduğuna göre; îmânımızı takviye edecek mânevî çalışmalara ibâdet, takvâ, zikir ve cihâda, dînî eserlere ve Sâlihlerle …
DevamıGül yüzlü İhramcızade İsmail Hakkı Efendi…
“Katremizden hisse al, bî-gâr-ı derya olmuşuz. Cümle halka bir bakışla, çeşm-i bînâ olmuşuz.” Zamana ve mekâna anlam kazandıran en önemli unsurlardan bir tanesi de o zaman ve mekânda yaşayan şahsiyetlerin kimler olduğudur. Nice şehirler, nice ilçeler, nice kasabalar, nice köyler vardır ki bir zaman diliminde yetiştirmiş oldukları büyük şahsiyetlerle birlikte anılırlar. …
DevamıÇocuklarınızı kırlara götürün!
Çocuklarınıza hareketlilik, canlılık aşılayın, onlara Müslüman şahsiyetine yakışır sporları sevdirin. Hadis-i şerifi Ebu Hureyre radıyellahu anh rivayet ediyor: “Güçlü bir mü’min, zayıf bir mü’minden daha hayırlı, Allah huzurunda daha sevimlidir. Elbette ki her mü’minde hayr vardır. Sana faydası olan şeylerde azimli ve gayretli ol, tembellik gösterme, ihmalkâr olma. Allah’a güven, …
DevamıBir insana bu kadar toprak yeter!
Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a; ” – Sabah güneşin doğuşundan batışına …
DevamıYokluk nedir bilir misiniz?
Köy odasının küçük penceresinden bembeyaz bir ışık süzülürken, kışın ve kuşluk vaktinin o durgun atmosferi odanın tamamını kaplamıştı. Odanın içinde üç beş kilim parçası ve birkaç minderden başka bir şey yoktu. Solgun kıyafetli hane halkı ise adeta sessizliğe bürünmüştü. Onların bu sessiz ve hareketsiz halleri üşengeçliklerinden değil, başlı başına açlık …
DevamıÇocuklarımızla birlikte neler yapabiliriz?
Dini iletişimde kaynak, başta Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif olmak üzere dinin kendisidir yani Allah’tır. Her iletişimde bilginin doğruluğu önemlidir. Çocuklarla iletişimde bilginin doğruluğu ‘ehemmiyet’ mertebesindedir. Dini iletişimde esas olan, insan ile dinin sahih biçimde buluşmasını sağlamak olmalıdır. Söz ve davranış uyumu Her yaştaki insanların birbirleriyle iletişimlerinde söz ve davranış …
DevamıEskiden cepleri şeker dolu dedeler vardı
Çerçi Mehmet Amca dedemin dostlarındandı. Yıllarca köylere at arabasıyla ihtiyaç maddeleri satmak için gitmiş, çerçilik yapmış bir amca. Ben tanıdığımda yaşı yetmiş civarındaydı. Evinde yalnız yaşar, ceviz kırar, geçimini onunla karşılardı. Elleri her daim kırdığı cevizlerin boyasıyla boyalı olurdu. Her cuma bizim dükkana gelir, çantasını bizim dükkana bırakır, biraz oturur, …
Devamı