Etiket Arşivi: Din Kültürü Atölyesi

Eyvah! Çocuğum okula gitmek istemiyor!

Bugün eğitimle uğraşan ilim adamlarının çözmeye çalıştıkları sorunlardan birisi de ilkokula başlamak üzere olan çocukların okula alışması problemidir. Bazı aileler çocuklarından “ben okula gitmeyeceğim” sözünü duymaktadır. Çocuğun dünyası saf ve temizdir; sıraya girmeyi, kurallarla karşılaşmayı, ruhsuz koridorlarda dolaşmayı, soğuk sıralarda oturmayı bir anda kabul etmeyebilir. Bu problemi en gerçekçi bir …

Devamı

Hacı Gedikli Ağabey gönüller imar etti

Hacı Gedikli Ağabey Sami Efendi Vakfı merkezli irşad faaliyetlerini 30 yılın üzerinde devam ettirdi. Gönüller imar etti, kalpler fethetti. Çok sayıda dernek ve vakfın kuruluşunda öncülük etti. Albaylık rütbesiyle askeriyeden emekli olan Hacı Gedikli Ağabey, askerlik görevi boyunca da pek çok başarılı çalışmalara imza atarak Ankara’nın Hacı ağabeysi, Hacı babası, …

Devamı

Gazali’ye göre çocuk terbiyesi…

Bilmiş ol ki; çocukların riyâzet yolu, üzerinde ehemmiyetle durulması gereken işlerden biridir. Çocuk, anne ve babanın yanında ilâhî bir emânettir. Onun kalbi sâfî bir cevherdir. Her türlü nakış ye suretten boş, nakşedilen her şeyi kabule müstaîd, kendisine müteveccih, her şeye meyl eder vaziyettedir. Kendisine iyilik telkin edilir ve iyi işler …

Devamı

İslam’ı sahabe kıvamında yaşamak!

Tüm emir ve yasakların amacı, insanı Allah’a giden yolda dosdoğru olarak tutabilmek ve ilerlemesini sağlayabilmek içindir. Bu amacı kavrayan Abdullah bin Mes’ud, Kur’an’daki hitap tarzları ile ilgili şöyle demektedir: “Güç yetirebilirsen kendini Kur’an’a muhatap kabul et. Allah Teala’nın ‘Ey iman edenler’ dediğini duyduğun vakit kulağını dört aç. Zira bu durumda …

Devamı

Peygamber Efendimizin çocuk sevgisi

Hicretin 8. senesinde Peygamber Efendimiz’in hanımı Hazreti Mariye‘den oğlu İbrahim dünyaya geldi. Ona atasının adını koydu. Oğlu İbrahim’in ölümüne ağlamış ve bunun sebebini şöyle açıklamıştır: “Bu bir merhamet göstergesidir. Gözümüz yaşarır, gönlümüz mahzun olur. Ama asla Rabbimizi razı etmeyecek söz söylemeyiz. Ey İbrahim, senin ayrılığın gerçekten bizleri mahzun etti.”(1) Torunları …

Devamı

Itır dükkanındaki papağan

Bir adamın rengârenk ve parlak tüylü çok güzel bir papağanı varmış. Adam papağanını çok severmiş. Sevildiğini anlayan güzel papağan, sahibinin ıtır dükkânına gelenleri gönül okşayıcı sözlerle karşılarmış. Bu sözleri duyan müşteriler, bu dükkandan çıkmak istemezlermiş. Bir gün sahibi ıtır dükkânını ona emanet edip kendisi dışarı çıkmış. Yokluğunda bir kedi gelip …

Devamı

Nimetin kadrini bilenlerden eyle bizi!

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın Afrika sorumlularından değerli bir ağabeyimiz birkaç yıl önce slayt eşliğinde güzel bir sunum yapmıştı. Afrika köylerindeki gündelik hayatı, oralardaki yaşantıları o kadar tatlı bir üslupla anlatıyordu ki adeta bizi alıp Afrika’ya götürüyor, bir müddet oralarda gezdirip sonra geri getiriyordu. Açlık ve sefalet manzaralarını anlatırken ise dayanamayıp …

Devamı

Mehmet Görmez hocadan annelere çağrı

Bunu evde erkekler zor gerçekleştirir, kusura bakmasınlar. Bunu evde gerçekleştirecek olanlar hanımefendiler. Haftada bir gün yarım saat, bir saat, nasıl günde birkaç defa yemek sofrasının etrafında bir araya geliyorsak; evdeki hanımefendiler önce kitabı temin edecek, ondan sonra da, hanımefendi disiplini kuracak ve haftanın belli bir gününde bizim bir okuma saatimiz …

Devamı

Kur’an İslam’ı söylemi masum değil…

“Kur’ân bize yeter” söylemi… ‘Kur’ân Müslümanlığı’ der bazıları. Dilimiz de o kadar bozuldu ki! Kur’ân-ı Kerim kendisi için “Mecîd”, “Hakîm” gibi sıfatlar kullanıyor. Tefsir hocalarımız bile “Kur’ân” diyor, “Kur’ân-ı Kerîm” kelimesini kullanmıyor. Bir tefsir hocasının 8 sayfalık bir yazısını okudum bir kez bile “Kur’ân-ı Kerîm” kelimesi geçmiyor. Bu saygısızlık, edepsiz …

Devamı

İmam-ı Azam’ın meşhur nüktesi

Mizah, bir cemiyetin gerçeklikle yüzleşme tarzının aynası, kültürle edebiyatın kesiştiği kavşaktır. Edebiyattan kültüre değişen, mizahın tonları, türleridir. Daha ziyade edebiyata özgü latife, nükte veya espri, her zaman ve zeminde yapılan zekâ ürünü estetik şaka demektir. Latife latif gerek Eskiler, “Latife latif gerek” sözüyle, şakanın galiz değil, edeb ve zekânın terkibi …

Devamı