Nasrettin Hoca’ya bir gün köylüler gelip tilkiyi şikâyet ederler. Derler ki: – Hocam bu tilkiden bıktık, usandık artık… Geceleri gelip tavuklarımızı, kazlarımızı götürüyor. Okuyacak mısın, üfleyecek misin, dua mı edeceksin? Ne yapacaksan yap, bizi bu tilkiden kurtar. Nasrettin Hoca onlara demiş ki: – Siz onu yakalayın bana getirin, ben ona …
DevamıBir hidayet öyküsü Zahid Barsamoğlu
İslam ile müşerref olan muhterem Zahid Barsamoğlu Amca hidayet öyküsünü anlatıyor: Ben Beşiktaş’ta yurt dışına gönderildikten sonra yıkılan Osmanlı padişahlarının saraylarının içindeki metruk binada, altı toprak bez çadırda doğmuşum. 1922 yılında, Cenab-ı Hak öldürmüyor. Vahdettin Efendi’nin son günlerinde 2 yaşındaymışım. İlkokulu Beşiktaş’ta okudum sonra okutamadılar. Çalışmaya başladım. Sanatkâr oldum. Fantezi …
DevamıÇocuklar okula Amin Alayı ile başlardı
Müslümanlar her hayırlı işe “Bismillah” ile başlar, dualar ve zikirlerle o hayırlı iş taçlandırırlar. Ecdadımız Osmanlılar da bunu hiç ihmal etmemişler. Ecdadımızın zamanında okula besmele ile başlama, “Besmeleyle başlamak” anlamına gelen “Bed-i besmele” kavramı ile ifade edilirdi. Toplum nazarında, mektebe, muallime, hocaya, ilme hürmet edildiğinden, aileler çocuklarını okula bir coşku …
DevamıYaşasın! Okula dualarla başlıyoruz
Her hayırlı işe başladığımız gibi, okulun ilk gününde de okula dualarla gidilmeli, derslere dualarla başlanılmalıdır. Sadece okulun ilk günü değil her günün başında dualar edilmelidir. Bilhassa okula gitmek için evden çıkarken besmele asla unutulmamalıdır. Biliniyorsa Ayetel Kürsi, bilinmiyorsa Fatiha Suresi okunarak okul yoluna çıkılmalıdır. En güzeli Ayetel Kürsi, Fatiha, Nas …
DevamıÇocuğunuzun dünyasını keşfedin!
Çocuğunuzun gönlüne hitap edin. Her söylenen sözcük, çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır. Tamamen boş ve her türlü nakışa müsait kalbi ise, adeta bir cevher gibidir. O, meylettirildiği her şeyi almaya da kabiliyetlidir. Kur’ân-ı Kerim’de babanın oğluna hitap tarzının sevgi ve şefkat ifadesi olan ‘yavrucuğum’, ‘oğulcuğum’ şeklinde olduğu görülür. Çocuğunuzu tanımaya …
DevamıEvinin sultanlarına altın tavsiyeler
Evlenmeden bir gün evvel muhterem babacığım bana nasihat etmişti, hiç unutmam, “Kızım, on yıl paspas olacaksın; sonra da baş tacı olacaksın!..” demişti. Yani en az on yıl, kendin fedakârlık yapacaksın, sonra karşındakinden bekleyeceksin. Sabrı, karşıdakinden beklemeden önce kendimiz göstermeliyiz. Kız evlâdı yetiştirirken anneler, kendi hâllerine çok dikkat etmelidirler. Ben kızlarıma …
DevamıUsta ile çırak kıssası
İnsanlar manen olgunlaştıkça hayata bakışları zamanla değişir. Her olaya tefekkür gözüyle bakmaya başlarlar. Başlarına gelen her olayın Rabbimizden geldiğini tefekkür ederler. İnsan manevi bir olgunluğa kavuşmak için bunun vesilelerini aramalı ve bu konuda bir çaba içerisinde olmalıdır. Bir bakır kabı parlatmak için bile bir kalay ustasına ihtiyaç varken, gönlümüzün cilası için bir gönül ustasına ihtiyaç olmaz mı?
DevamıNamazda kavun karpuz toplanır mı?
Harun Reşid’in kardeşi Behlül Danâ bir gün pazarda bir tezgâh kurmuş kavun karpuz satıyormuş. Akşam olmuş, tezgâhını toplayıp sırtındaki küfeye koymuş kavun karpuzları. Sonra sırtındaki küfe ile bir camiye girmiş ve sırtındaki küfeyi indirmeden namaza durmuş. Her secdeye eğildiğinde kavun karpuzlar bir tarafa yuvarlanıyormuş. Behlül Dânâ namazın ortasında caminin sağından …
DevamıSiyah köpekle beyaz köpeğin mücadelesi
Cenab-ı Allah'ın görevlendirdiği sağ ve sol omzumuzdaki Kiramen Katibin melekleri, sürekli yaptığımız iyilikleri ve kötülükleri kayıt altına almaktadır. İnsana bazen iyi niyet ve iyi duygular galip gelirken bazen de insan nefsinin aşağı duygularının esiri olur. İç alemimizde sürekli iyiliklerin ve kötülüklerin mücadelesine şahit oluruz. Bu mücadelede başarılı olmak istiyorsak, içimizde kin, nefret, kötülük gibi kötü duyguları değil, sevgi, merhamet ve şefkat gibi yüce duyguları besleyip büyütmeliyiz.
DevamıGünahına ağlayan genç
Resullullah Efendimiz’in hizmetkarı Sa’labe bin Abdurrahman El Ensari, ensardan birisinin kapısının önünden geçerken, hanımının yıkandığını gördü. Bakışlarını ondan alamadı. Günah işlediğini fark edince yüzünü kapatarak Mekke ve Medine arasındaki bir dağa çekildi. Onu çağırmak için iki cihan güneşi Efendimiz, Ömer bin Hattab ve Salman-ı Farisî’yi görevlendirdi. Medine’li bir çobanla karşılaştıklarında …
Devamı