Yıllık Arşiv: 2022

İnsanlar gülmesin diye Sünnet’i terk edemem!

“Benim sünnetimi kim canlı tutarsa, beni seviyor demektir. Beni kim severse, cennette benimle beraber olur.” (Hadis-i Şerif, Tirmizî, İlim 16) Yüzyıllar, bin yıllar gelip geçer. Devirler, çağlar birbirini kovalar. Bin bir emekle yapılan planlar, programlar eskir. Müslümanların değişmeyen tek hedefi vardır: Dini Allah’ın istediği gibi yaşamak için Resûl-i Ekrem’in sünnetini canlı …

Devamı

Haftada bir hasta ziyaretine ne dersiniz?

Kültürümüzde bulunan misafirlik, hasta ziyareti, dertlinin derdine ortak olmak, taziyeye gitmek, düğüne katılmak gibi davranışların her biri ayrı bir öneme haizdir. Bilhassa hasta insan derdini anlatacak bir dost simasına hasrettir. Hasta ziyareti sevap olduğu kadar hayatı anlamak ve anlamlandırmak için çok önemli. Bu yazıyı okuyan dostlarım, lütfen sizler de kendinize …

Devamı

Mezhepler konusunda ince bir çizgi…

Müslümanım diyen ve pratikte İslam’ı yaşama kararlılığına sahip hiç kimsenin mezhepsiz kalması mümkün değildir. Bu bağlamda şu ince çizgiye dikkat etmeliyiz. Üzerinde titreyip asla taviz veremeyeceğimiz şey, ümmetin icmaı ile hak oluşu kabul edilen mezheplerin dördünü de aynı derecede hak olarak kabul etmektir. Böylece mensubu bulunduğumuz mezhebi, dinin tamamı yerine …

Devamı

Nimetin kadrini bilenlerden eyle bizi!

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın Afrika sorumlularından değerli bir ağabeyimiz birkaç yıl önce slayt eşliğinde güzel bir sunum yapmıştı. Afrika köylerindeki gündelik hayatı, oralardaki yaşantıları o kadar tatlı bir üslupla anlatıyordu ki adeta bizi alıp Afrika’ya götürüyor, bir müddet oralarda gezdirip sonra geri getiriyordu. Açlık ve sefalet manzaralarını anlatırken ise dayanamayıp …

Devamı

Siyer fıkhı ihmal edilirse ne olur?

Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in hayatı anlatılır veya yazılırken insanlar önce imana davet edilmeli veya anlatımın cazibesiyle insanlar hidayet bulmalıdır. Efendimizin risaletine ve sünnetinin/ hayat tarzının bağlayıcılığına iman edilmeden yapılan çalışmaların hepsi de bereketsizdir. Peygamber Efendimizin hayatını kronolojik olarak ezberledik. Doğumundan irtihaline kadar tarihlendirebiliriz. Hatta bazı seriyye ve gazvelerin …

Devamı

Hafız Mehmet Köseoğlu televizyona çıkmak istememiş

Yarım asrı çoktan geçen ömrümde, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında beni seyyah eden, diyar diyar gezdiren Rabbime hamdolsun. Gezdiklerimi, gördüklerimi yazmaya kalksam bitiremem. Sadece küçük bir kısmını anlatıyorum size. Dünyada çok güzel insanlar gördüm. Allah için malını infak eden… Yardım verdiği kişilerin ağacının altında bile oturmayan… İlmi ile amel …

Devamı

Mehmet Görmez hocadan annelere çağrı

Bunu evde erkekler zor gerçekleştirir, kusura bakmasınlar. Bunu evde gerçekleştirecek olanlar hanımefendiler. Haftada bir gün yarım saat, bir saat, nasıl günde birkaç defa yemek sofrasının etrafında bir araya geliyorsak; evdeki hanımefendiler önce kitabı temin edecek, ondan sonra da, hanımefendi disiplini kuracak ve haftanın belli bir gününde bizim bir okuma saatimiz …

Devamı

Kur’an İslam’ı söylemi masum değil…

“Kur’ân bize yeter” söylemi… ‘Kur’ân Müslümanlığı’ der bazıları. Dilimiz de o kadar bozuldu ki! Kur’ân-ı Kerim kendisi için “Mecîd”, “Hakîm” gibi sıfatlar kullanıyor. Tefsir hocalarımız bile “Kur’ân” diyor, “Kur’ân-ı Kerîm” kelimesini kullanmıyor. Bir tefsir hocasının 8 sayfalık bir yazısını okudum bir kez bile “Kur’ân-ı Kerîm” kelimesi geçmiyor. Bu saygısızlık, edepsiz …

Devamı

İmam-ı Azam’ın meşhur nüktesi

Mizah, bir cemiyetin gerçeklikle yüzleşme tarzının aynası, kültürle edebiyatın kesiştiği kavşaktır. Edebiyattan kültüre değişen, mizahın tonları, türleridir. Daha ziyade edebiyata özgü latife, nükte veya espri, her zaman ve zeminde yapılan zekâ ürünü estetik şaka demektir. Latife latif gerek Eskiler, “Latife latif gerek” sözüyle, şakanın galiz değil, edeb ve zekânın terkibi …

Devamı

Abdulkadir Geylani ve sarhoş menkıbesi

Abdülkadir Geylani Hazretleri bir gün talebeleri ile birlikte yürürken yolun kenarında sızmış, perişan bir sarhoş durdurur onu ve ona ; – “Ey Abdülkadir Allah Kâdir midir değil midir?” diye sorar. Abdulkadir Geylani gülümser ve: – “Evet, Kâdirdir” der. Sarhoş ikinci kez: – “Ey Abdülkadir Allah Kâdir midir değil midir?” diye …

Devamı