irfandunyamiz

Japon’daki millî şuur ibretlik!

On çocuk babası bir eğitimci olarak çocuklarıma ilkeli ve edepli olmayı öğretmeye gayret ettim. 1994 doğumlu küçük oğlum Üsame Japonya’ya gitmişti, döndüğünde; “Japonya’da kaldığın iki hafta içinde ne öğrendin?” dedim. Anlattıklarından zikre değer bulduğum bir hususu sizlerle de paylaşmayı faydalı gördüm. Bundan sonrasını kendi ifadesi ile aktarıyorum: Üsame İbrahimoğlu anlatıyor: …

Devamı

Mehmet Emin Er Hoca talebeyi geri çevirmezdi

1989 yılıydı. Mehmet Emin Er Hocaefendi Ankara’da Özelif Sitesi’nde ikamet etmekte ve site içerisinde bulunan Fıkıh Enstitüsü’nde ders vermekteydi. O yılın yazında bizler de bazı arkadaşlarımızla birlikte Ankara’da kalmaya karar verdik. Kış döneminde istifade ettiğimiz hoca efendiden yaz günlerinde de istifade etmek istedik. Bu amaçla bizim de ikamet ettiğimiz sitenin …

Devamı

Tayyip hocadan çocuklara hikayeler

Sevgili çocuklar! Abdullah ve Kaya isminde henüz 15’inde iki kardeş varmış. İkisi de çok önemli bir sınava hazırlanıyorlarmış. Ama bu sınava hayatlarında tek bir sefer girme hakları varmış, ikinci bir hakları mümkün değilmiş. Sınav onlar için o kadar önemliymiş ki kazandıkları takdirde hayatları boyunca mutlu olacak, her türlü imkânı elde …

Devamı

Dediler tayinin çıkmış hocam…

Sene 1982… Boyabat İmam-Hatip Lisesi’nden mezun oldum. 1982 Eylül ayında Diyanet’te görev almak için imtihana girdim ve hamdolsun kazandım. Ekim ayında Sinop Müftülüğü emrine tayinimiz geldi. Sinop’a çağrıldık. O zaman Sinop müftümüz rahmetli Zübeyir Koç Hoca’mdı. Herkes tarafından sevilen sayılan müftümüzü bize biraz sert diye tanıtmışlardı. Görev alacak benim gibi …

Devamı

İstanbul’da yeni arayışlar…

Evlenip, İstanbul’a vardıktan sonra, evimizde bir süre daha oturup sonra da kiralık bir eve geçtik. Artık benim yüküm bayağı ağırlaşmıştı. Hem derslerime çalışıp okulumu bitirmem, hem de geçim temin etmek için, bir yol aramam gerekiyordu. Üst katta oturan uzak doğu sporları hocası Yılmaz Aydın’ın Celalettin Süer Camii karşısında çok büyük …

Devamı

Yüreğimizin yarısı gurbetçi kardeşlerimizle…

Avrupa’da bizim kardeşlerimiz var. Zamanında oralara gitmişler ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlar. Onların muhabbetli hallerine her gittiğimde şahit oluyor ve imreniyorum. Onlar bizim her zaman bir parçamız ve yüreğimizin yarısı gurbet ellerdeki gurbetçi kardeşlerimizle. Bu yazımda sizlere Avrupa’daki kardeşlerimden bahsetmek istiyorum. Biraz hatıraların peşine düşeceğiz. 2007 Ramazanında Danimarka’ya davet …

Devamı

Muhasibi’nin çok güzel bir menkıbesi

Rivayet edilir ki Muhasibi bir gün aç bir şekilde riyazet halindedir. Bir tanıdığı onun açlıktan sarardığını görünce; “Evimize gidelim sana yemek ikram edeyim” der. Muhasibi; “Peki evlat” der, beraber eve giderler. Ona bir düğün yemeği ikram edilir. Yemekten bir lokma ağzına aldıktan sonra ağzında defalarca dolaştırır ama onu yutmaz. Dışarı …

Devamı

Sapı bizden de ona üzülüyorum…

Sene 1994’ün mayısıydı… Boyabat’takı imam-hatiplik vazifemi bitirmiş, Peygamber Efendimiz’in müjdesine nail olmuş Kutlu Şehir İstanbul’a hem de ilmin merkezi Fatih’e gelmiştim. Büyük kızım ilkokul ikinci sınıfa gidiyor, küçük kızım ise henüz dört yaşında idi. Şehremini Şeyh Raşit Camii‘ndeki görevime büyük bir aşkla başlamıştım. Camideki ilk işim caminin içinde olan kuyu …

Devamı

Nefsini terk etmeden/ Niyazi-i Mısri

Nefsini terk etmeden, Rabbini arzularsın.Sen hayvânı geçmeden, insânı arzularsın. “Men arefe nefsehû, fekad arefe Rabbe”Sen kendini bilmeden, Rabbini arzularsın. Sen bu evin kapısın, henüz bulup açmadan.Mâşuka kavuşacak zamânı arzularsın. Dışarı üfürmekle yakılır mı bu ocak?Gönlün Hakk’a vermeden, ihsânı arzularsın. Dağlar gibi kuşatmış tembellik kardeş seni.Günah nedir bilmeden, mârifet arzularsın. Konuk …

Devamı

Kendisini kınayan nefis…

Nefs-i emmarenin esiri olan insan, yapmış olduğu hata ve günahlardan dolayı pişman olur ve kendisini levm etmeye yani kınamaya başlarsa “nefs-i levvâme” mertebesine ulaşmış olur.1 Nefs-i levvame kendini kınayan, kötüleyen, azarlayan nefis demektir. Kur’ân-ı Kerim’de nefsin bu mertebesine; “Ve kendisini kınayan nefse yemin ederim”2 ayetiyle işaret edilmiştir.3 Manevî ilerleme sürecinde …

Devamı