Ali bir gün sabah kalktı ve elini yüzünü yıkadı. Üstünü başını değiştirdi. Aşağıya indi, masaya oturdu ve hemen hızlıca yemeğini yedi. Kapılarının önüne çıktı ve arkadaşı Mehmet’i beklemeye başladı. Beklerken de bir yandan etrafında gördüğü ağaçların yapraklarını koparıp atıyordu. O sırada arkadaşı Mehmet geldi. Dedi ki: “Neden yaprakları koparıp atıyorsun, …
DevamıMusibetler karşısında tevekkül anlayışımız nasıl olmalı?
Hayır, şer, korku, ümit, bolluk, darlık gibi bütün şeyler bizim hakkımızda takdir edilmiş, Allah katında yazılmıştır.1 Bütün bunları dikkate alarak mü’minlere düşen görev ve sorumluluk, Tevbe Sûresi’nin; “Mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler/ dayanıp güvensinler” 51. ayetinin son pasajında vurgulandığı şekilde hareket etmektir. Burada şu gerçeğin anlaşılmasında yarar vardır. Müminlerin, öncelikle …
DevamıBaşımıza gelen her şeyde hayır var mıdır?
“Olan veya başımıza gelen HER ŞEYDE hayır vardır” sözü doğru değildir. Şayet her şeyde hayır vardır dersek, Allah’ın hiç “şer” yaratmaması gerekir. Halbuki Allah hayrı da yaratır şerri de yaratır. Allah hayrı razı olarak yaratır; şerri ise kullar istediği için yaratır; yani şerri yaratan Allah’tır ama sebebi insandır. “Olan veya …
DevamıDefin ve cenaze işlemlerine dair hatırlatmalar
Müçtehit imamların cumhuruna göre İslam’da cenazenin yıkanması farz-ı kifayedir. Cenazeyi yıkayan kişi, yıkama işine bu farzı yerine getirmeye niyet ederek ve besmele-i şerife başlar ve yıkama işi bitinceye kadar “Gufraneke ya Rahman” der. Cenazeyi cünüb kişi ile hayızlı ve nifaslı olan kadının yıkaması ile de dini vecibe yerine getirilmiş olur, …
DevamıMusibetler karşısında nasıl tavır almalıyız?
Her başa gelen musibet Levh-i Mahfuz’da yazılmıştır. Ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.”1 Âyette zikredilen “kitap”tan maksat, “Levh-i mahfûz”dur. “Musîbet” kavramının anlamlarından biri de hedefine isabet eden mermi gibi insana …
DevamıMusibetler ve sebepleri
Kulun başına gelen bela ve musibetlerin pek çok sebebi olabilir. Başına bir musibet gelen kimsenin isyan etmeyip bu sebepler üzerinde düşünmesi ve durumunu düzeltmesi gerekir. Bu sebepleri şöyle sıralayabiliriz: A. AZAP ETMEK İÇİN Azabın da birtakım sebepleri vardır: 1) Zulüm: Konuyla ilgili bazı âyet-i kerîmeler şöyledir: “Rabbin, ana yerleşim merkezlerine …
DevamıTövbe yenileme duası
Yâ Rabbi… Yâ Rabbi… Yâ Rabbi… Bilerek veya bilmeyerek yaptığım bütün günahlardan, bütün haramlardan, bütün gafletlerden, bütün malayânilerden, sevmediğin ve râzı olmadığın bütün söylem ve eylemlerden tevbe ve istiğfar ediyorum. Tevbe ve istiğfar ediyorum… Tevbe ve istiğfar ediyorum… Senden özür diliyorum… Pişmanım, pişmanım, pişmanım… Keşke yapmasaydım… Keşke yapmasaydım… Keşke yapmasaydım… …
DevamıAllah Teâla’ya karşı edeplerimiz
Bizi yoktan var eden ve sayısız nimetler ihsan eden Mevlâmızdır. Yüce Rabbimize karşı en büyük edep evvela her türlü şirkten kalbimizi arındırmaktır. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde şirk konusunun üzerine ehemmiyetle durulmuştur. Sözlükte şirk, “ortak olmak” ve “ortaklık”; “ortak koşmak” anlamındaki işrâk kelimesinden türer ve bu anlamlara gelirken, isim konumunda …
DevamıAdab-ı muâşeret neden önemli?
Ahlak, insanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya konan iradeli davranışlar bütünüdür. İslâm ahlâkının asıl kaynağı Kur’an-ı Kerim ve onun ışığında oluşan Sünnet-i Seniyye’dir. Nitekim Hazreti Âişe annemiz bir soru münasebetiyle Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in ahlâkının Kur’an ahlâkı olduğunu belirtmiştir. …
DevamıÇocuklar için altın arayıcıları hikayesi…
Bir adada insanlar huzur ve barış içerisinde yaşıyorlarmış. Çok büyük olan bu adanın halkı tarım ve hayvancılık ile uğraşıyormuş. Her birinin bağı bahçesi varmış. Ada sakinleri, güzel yüzlü, tebessüm halinde, Allah’a ibadet eden hoş kimselermiş. Bir gün adada bol altın olduğunu duyan altın arayıcıları gemiyle adaya gelmişler. Adanın reisi neden …
Devamı