Bana sorular soran televizyon programı sunucusuna dedim: “Bir soru da ben sana sorayım, hazır mısın?” Tebessüm ederek; “Hazırım, ama zor olmasın hocam” dedi. Ben de sordum: “Herkese ve her şeye ısı ve ışık vermekle görevli olan güneş görevini terk ederse ne olur?” “Her şey zarar görür” dedi. “Yani kıyamet kopar, …
DevamıEski Türkiye böyleydi…
Ankara’ya geldikten bir müddet sonra öncelikle kiralık bir ev bulup, İstanbul’daki ailemi, çocuklarımı, göçümü Ankara’ya taşımak için ev aramaya koyuldum. Fakat Ankara’da kiralık ev bulmak o kadar da kolay değildi. Okulda sabahçı ve öğlenci iki grup vardı. Benim derslerim sabah grubundaydı, derslerim bittikten sonra boş vaktimde sokak sokak duyduğum, gördüğüm …
Devamıİlim öğrenmeye gidiyorum babacığım!
İlim yolunda yürümek isteyen kardeşlerimi, en güzel yolu tercih ettikleri için can-u gönülden tebrik ediyorum. Rabbim cümlemize ilim yolunda yürüme azmi ve gayreti nasip buyursun. İnşallah, yavrularımızı, talebelerimizi, gençlerimizi hep bu yola teşvik edelim. Sakın bu konuda gevşek davranmayalım. Bu konuda bilhassa genç kardeşlerimi teşvik etmek için kendi hayatımdan bir …
DevamıDinini sarhoştan öğrenmiş…
Küçük yaşta medrese ilmine başlayan Kasım, çok ciddi bir öğrenciydi. Hocasının verdiği ödevleri günü gününe tamamlayıp arkadaşları arasında birinci olmanın gayretiyle ders çalışıyordu. Ders konusu içki idi. Kasım pürdikkat dinliyor ve içkinin akla da zarar verdiğini duyunca hayretler içinde kalıyordu. “Nasıl olur da insanlar kendi aklına zarar veren o kötü …
DevamıAnkara günlerim başladı…
Hayalimde resmi bir kurumda öğretmen olmak vardı. Derken gün geldi öğretmenlik sınav tarihi belli oldu. Sınav zamanı gelince rahat bir ortamda sınava girdiğim için heyecansız şekilde soruları cevapladım. Bir süre sonra ev adresime bir zarf geldi zarfı açtığımda şöyle bir şey yazıyordu: “Sayın Rüstem Kılıç girdiğiniz öğretmenlik sınavını şu puanla …
DevamıSuudlu gençle imtihanım…
Mekke’de yaşadığım yıllarda, bir Ramazan günü, trafik açısından sabahın en tenha saatlerinde, Şişe semtindeki evimden çıkıp bir iş için aracımla başka bir semte gidiyordum. Evimizin yüz metre ilerisindeki dörtlü kavşağa yaklaşınca yeşil ışık yandığını gördüm; durmadan yoluma devam etmek istedim. Tam yolun ortasına varmıştım ki, kırmızı ışıktan geçen bir taksi, …
DevamıCami avlusunda irfan dersi…
Ergün Amca her gün yaptığı gibi ikindiye bir saat kadar evvel Üsküdar Yeni Camii avlusunda oturur ve camiye ziyaret için gelenlere caminin mimarî ve tarihî yapısı ile ilgili bilgiler verir. Kafasında güneşten korunmak için beyaz bir boyacı şapkası vardır. Beyaz kısa sakallı, emekli bir amcamızdır. Allah rızası için yaptığı bu …
DevamıÇocuk rızkıyla doğar…
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü başarıyla tamamlayıp diplomamı aldıktan hemen sonra 28 Temmuz 1985 yılında bir Cuma günü kızım dünyaya geldi. Ani bir sancıyla doğacağı anlaşılınca, hastaneye yetiştiremeyeceğimizi anladık. Hemen Timurtaş Uçar’ın ebe olan kayınvalidesine haber verdim, o da sağ olsun geldi ve yardımcı oldu. Onun bu yardımını burada kayda geçirmek …
DevamıMedine’den ayrılmak kolay mı?
Medine’de, Mescid-i Nebevi’nin 5 numaralı kapısına yakın bir yerde bir Alman, Avrupa’dan gelen vatandaşlarımızla sohbet ediyordu. Gençlerden bir tanesinden konuşulanları bana tercüme etmesini istedim. Alman heyecanlı ve hararetli bir şekilde şunları anlatıyordu: “Sizler Avrupa’da neden suçluluk psikolojisi içinde yaşıyorsunuz, oysaki başı dik olarak gezmeye lâyık olanlar sizlersiniz. Eğer sizin babalarınız, …
DevamıMedine’ye selam gönderen Alman…
Almanya’daki gurbetçilerimizden Ahmet adında bir arkadaşımız Alman patronundan bir ay kadar izin istemiş. Patronu bu kadar uzun süre izin veremeyeceğini söyleyince Ahmet işten ayrılmak pahasına bile olsa Hac için Mekke’ye ve Medine’ye mutlaka gitmesi gerektiğini söylemiş. Patronu; “İnancınızın gereği ise o zaman durum başka… Bunu neden en başta söylemediniz? Böyle …
Devamı