Geylani Akan

Geylani Akan’ın Bütün Yazıları

Hatırlatmak zorundayız….

Yıllarca aynı masada oturanlar birbirlerine sırt döner oldular. Hayata iman ile bakanlar ile menfaat ile bakanlar karışır oldu. Siyahla beyazı ayırmak iyice zorlaştı. Camide aynı kıbleye dönenlerin dışarı çıkınca yönleri çok farklı oldu. Dün iyi dediklerine bugün kötü diyenler, yarın kim bilir ne diyecekler? İzzeti Müslümanların yanında aramayıp başka yerlerde …

Devamı

Medine’deki ağlayan kız…

Tatlı bir Medine akşamında Mescid-i Nebevi’den otele gelirken çok sevdiğim bir Hocaefendi ile karşılaştım. Gözleri dolu dolu olmuş, elindeki mendil ile gözyaşlarını siliyordu. “Hayırdır hocam ne oldu, niye ağlıyorsun?” diye sordum. “Sorma kardeş” dedi ve şunları anlattı: “Yıllarca medreselerde okudum, okuttum; fakat Almanya’da çocuk yetiştiren annenin verdiği şuuru talebelerime veremedim. …

Devamı

O günü hiç unutamam…

Yıllar önce polis arkadaşım Hüseyin Sarı ile bir ziyaretten geliyorduk. Yol güzergahında el kaldıran bir vatandaşı arabamıza aldık. Yol boyunca hoş sohbetler ettik. Adamın köyü ana asfalta 5 km kalmış iken adam arabadan inmek istedi. Kabul etmedik, köyüne kadar götürdük. Bizi evine davet etti. Kapısının önüne kadar gidip de eve …

Devamı

Pala Naci abinin son hali…

Çocukluğumuzda “Pala Naci” namıyla anılan bir kapı komşumuz vardı. Yakışıklı, şık giyimli, çatık kaşlı güzel bir insandı. Her nerede horun oyunu olsa Naci Abi başrollerde oynardı. Onun hal ve hareketleri çocukken çok ilgimi çekerdi, kendisini çok severdim. Merhametli, duygulu bir ağabeyimizdi. Bazen onu görünce içimden; “Şu temiz kalpli insana namaz …

Devamı

O bir cami kuşuydu…

Memur olmanın birçok faydası vardır. Çeşitli illeri gezer, gittiğiniz her yerde kendinize uygun insanlar arar, aradığınız kişiyi de muhakkak bulursunuz. Ankara’da görev yaptığım zaman tanıştığım çok değerli bir dostumuz vardı. O bir cami kuşuydu. Hiçbir zaman üşenmez, evinden erkenden çıkıp yürüyerek camiye giderdi. İbadet maksadı ile evinden çıkanın her adımına …

Devamı

Onun haline gerçekten imrendim…

“Bursa” denildiğinde akla ilk gelen şeylerden birisi de Uludağ’dır. Uludağ’a iki şekilde, araç veya teleferikle çıkılır. Bir arkadaşla buluşmak için teleferiğin kalktığı mekânda bulunuyordum. Sabahın erken saatleriydi. Sırtında boya sandığı ile ıslık çalarak yürüyen güler yüzlü, 35-40 yaşlarında birisini gördüm. “Neydi ondaki o neşe, sevinçli bir çocuğun hayata koşuşu gibi! …

Devamı

Kendine bir iyilik yap…

Sabah namazını kılmak için evden çıkmıştım. Biraz uzağımda, ayakta zor duran, sağa sola yalpalayıp gidip gelen bir insan gördüm. “Galiba sarhoş” diye içimden geçirdim. Namazdan sonra duayı beklemeden camiden ayrıldım, eve doğru giderken biraz önce benim kendisini sarhoş zannettiğim kişinin tanıdığım bir genç olduğunu ve hala aynı yerinde durduğunu fark …

Devamı

Bizim mahallede neler oluyor?

Son zamanda bizim mahallede çok garip şeyler oluyor. Oğlu üniversite öğrencisi olan bir anne veya baba şöyle diyor: “Bizim oğlan eve bazen kız arkadaşı ile geliyor. Sağ olsun oğlumun arkadaşı eve gelince hiç boş durmuyor çalışkan bir kız.” Başka birisi; “Benim kızım çok zeki, okulda başarılı, turizmcilik okuyor. Kendine yakışır …

Devamı

Herkes tebliğ yapabilir mi?

Bir gün İstanbul’dan genç bir kardeşimiz telefonla beni aradı. Çok sıkıntılı olduğu sesinden anlaşılıyordu. “Sizin bir kitabınızı okuduktan sonra namaz kılmaya başladım. Bütün yakınlarım, sanki çok büyük hata yapmışım gibi, ‘Senin beynin mi yıkandı, sana ne oldu?’ gibi garip sorular sormaya başladılar. Bana eski halime dönmem için baskı yapıyorlar” dedi. …

Devamı