Pasif yaşamayı ve toplumdan kopmayı yeren Peygamber Efendimiz, Müslüman’ın hayatını topluma adaması gerektiğini yaşantısı ile bizlere öğretmiştir. Sahabeden birinin Peygamberimize yapmış olduğu bir müracaata onun verdiği cevap oldukça düşündürücüdür. Olay şöyle nakledilmiştir: “Sahabeden birisi bir vadiye uğramış, orda güzel manzaralarla; sularla, ağaçlarla karşılaşmıştır. Kendi kendine, orada kalıp ibadet etmeye; ölene …
DevamıPeygamberlerin bazı özellikleri…
Kur’an-ı Kerim’in beyanına göre peygamberlik vehbidir. Allah celle celaluh’un vergisidir. Ayette de bu duruma vurgu yapılmıştır: “Allah, peygamberliği kime vereceğini en iyi bilendir…”1 Allah celle celaluh’un terbiyesinden ve eğitiminden geçmiş olan peygamberlerin2 hiç birisi din kurucusu değildir. Şu ayet bu durumu açıklamaktadır: “Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman, bizimle buluşmayı ummayanlar: …
DevamıResul ve Nebi arasında fark var mı?
Allah Teâlâ, yaratıp üstün vasıflarla donattığı ve icra etmesi için sorumluluklar yüklediği insanla sürekli irtibat hâlinde olmuştur. Bu irtibat yollarından biri de “haberleşmedir” ki bunu onlara peygamberler göndermek suretiyle gerçekleştirmiştir. Yine haberleşme ile bağlantılı olarak bazı peygamberlere kitap da vermiştir. Kur’an-ı Kerim, Allah celle celaluh ile kulları arasında haberleşmeyi temin …
DevamıSünnet ümmeti birleştirir…
Hadis ve Sünnet’i Kur’an’dan ayrı düşünmek mümkün değildir. Peygamber Efendimiz’e beyan hakkını layık görmeyenler, kendilerinde bu hakkı görebilmekteler ve Hadis/ Sünneti reddederek veya “yorumdur” diyerek küçük düşürmekteler ve kendileri işlevsel, sahte peygamberlik iddiasında bulunmaktadırlar. Hadis/ Sünnet, iyi ve kötü Müslümanı belirlemenin kıriterlerinden biridir. Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, hayatın …
DevamıHak din bir tanedir…
Yahudilik ve Hıristiyanlık diye hak bir din yoktur. Yüce Allah’ın peygamberleri vasıtasıyla göndermiş olduğu dinlerin hepsinin adı İslâm’dır.1 Ehli kitap, Allah’a vermiş oldukları ahdi bozmak, ona çocuk isnat etmek ve ulûhiyeti parçalamak gibi nedenlerden dolayı küfre girmiş ve Allah’a şirk koşmak suretiyle müşrik olmuşlardır.2 Allah celle celaluh inançları Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve …
DevamıNamaz insanı arındırır…
Namaz, Yüce Allah ile kurulan en büyük iletişim yoludur. Bu nedenle Peygamber Efendimiz; “Amellerin en faziletlisi namazdır”1 buyurmuştur. Bir başka rivayette ise; “En faziletli namaz ilk vaktinde kılınan namazdır”2 buyurarak namazı geciktirmemeye dikkat çekmiştir. Müslümanları bu önemli ibadete teşvik bağlamında “Namaz cennetin anahtarıdır”3 müjdesini vermiştir. Bu anahtarın iyi çalışabilmesi için …
Devamıİslam yurdunda gerçek cumalara…
Cuma namazının farziyeti Kitap, Sünnet ve İcma ile sabittir. Cumanın farz oluşunu bildiren ayet gayet açıktır: “Ey iman edenler! Cuma günü, namaz için ezan okunduğu zaman hemen Allah’ın zikrine, (hutbe dinlemeye ve Cuma namazını kılmaya) gidin; her türlü alışverişi bırakın. Bu (hutbe dinlemek ve namaz kılmak), sizin için daha hayırlıdır; …
Devamıİslam’da zina suçu ve cezası…
Yüce Allah Mekkî surelerde fuhşu ve zinayı yasaklamıştır. Furkan Suresinde; “Ve onlar ki, Allah’la beraber, asla birtakım düzmece tanrılara yalvarıp yakarmazlar; ve hukuki bir gerekçe olmadıkça Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıymazlar ve zina etmezler. Çünkü (bilirler ki) bunlardan herhangi birini işleyen kimse, bir kötülüğe bulaşmış olacaktır”1 uyarısını yapmıştır. Mü’minun Suresi’nde …
DevamıFasıklar kimlerdir?
Kur’an-ı Kerim’deki odak kavramlardan biri de “fısk” ve “fasık” kavramlarıdır. Kavramın şirk, küfür, nifak, irtidat, cürüm, isyan, günah ve fesatla ilgisi vardır. Hatta Kur’an-ı Kerim’in farklı kelimelerle ifade ettiği tüm günah kavramları fısktır. Kelime olarak, hurma ve benzeri şeyler için kabuğunu yırtıp çıkmak; belirli bir sınırı aşmak anlamına gelen fısk veya füsûk kökünden türemiş …
DevamıZulme karşı direnme ahlakı…
Kur’an’da iki yüze yakın ayet siyasal velayetle ilgilidir. Bunun nedeni Müslümanların üzerinde hiçbir zalim ve hangi türden olursa olsun kâfirin velayet hakkının olmadığını gönüllere pekiştirmektir. Bunu başarabilirse Müslümanlar, özgün siyaset yapmanın hidayetine de ererler. Aksi durumda siyasal şirkten kurtulamazlar ki bu anlayışın sonu, Müslüman olduğunu iddia eden birinin hayatında politeizmi …
Devamı