Peygamberimiz yaşayan Kur’andı…

Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem, en son ve evrensel tek peygamberdir. Kendinden önceki hiçbir peygamber evrensel değildir. belirli kavimlere gönderilmişlerdir. Risaleti evrensel olan Resulullah’ın daveti de evrenseldir.1

Şu hadis Peygamber Efendimizin evrensel olduğuna ve herkesin ona iman etmesinin zorunlu olduğuna delalet etmektedir: “Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki bu (davet) ümmetinden ister Yahudi ister Nasranî olsun, kim ki benim peygamberliğimi duyar da gönderilmiş olduğum risaleti kabul etmezse mutlaka cehennem ehlinden olacaktır.”2 Hadis bazı rivayetlerde “Bana iman etmezse” şeklinde varit olmuştur.3

Yaşayan Kur’an

Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’den sonra peygamber de kitap da gelmeyecektir. O’na gelen kitap, Kur’an-ı Kerim her türlü tahriften korunmuş ve kıyamete kadar da korunacaktır. İlahi muhafaza altındadır.4 Bu kitap hem ibadetlerde tilavet edilmek, hem de hayatın her alanında yaşanmak için gönderilmiştir.

Kur’an’ın gönderiliş amacına bağlı olarak Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, Allah Teâlâ’nın Cebrail’e, Cebrail’in de kendisine öğrettiği gibi Kur’an’ı tilavet etmiştir. Bu tilavete taharetle ön hazırlık yapan Resulullah, değil kelimeleri harfleri bile sayılacak kadar ağır bir okuyuşla okumuştur.

Ayetler üzerinde tefekküre dalmış; rahmet ayetlerine gelince Allah Teâlâ’ya isteklerini bildirmiş; gazap ayetlerine gelince de yalnızca ona sığınmıştır. Okuduklarını anlamış, anladıklarını yaşamıştır. Anlayıp yaşadığı güzellikleri insanlarla paylaşmıştır.

Hafız yetiştirdi

Kur’an-ı Kerim’i yaşamaya ayrı bir önem veren Resulullah sallellahu aeleyhi ve sellem, yaşayan bir Kur’an olmuştur. Yaşama sürecinde talimi kurumlaştırmış ve Medine’de Mescid-i Nebi’ye ek olarak dokuz mescid daha açtırmıştır. Her birinin başına “kurrâ sahabilerinden” birisini atamıştır. Bu çerçevede açmış olduğu okullarda hafızlar yetiştirmiş ve hafızlığı Kur’an’ın korumasına vesile bilip devamlı teşvik etmiştir.

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in Kur’an eğitiminde sadece okuma değil, anlama ve fıkhetme; içtihad yapmak suretiyle hayatın sorunlarını Kur’an’la çözme ve hayatın hiçbir alanında boşluk bırakmamak ayrı bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, içtihad teşvik görmüştür. Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem tilavete ek olarak, içtihadi seviyede Kur’an bilen sahabilerini idari görevlerde liyakatleri münasebetiyle daima öncelemiştir.

Usûl önemli

Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in bizzat kendisi Kur’an’ı anlamada dilin önemine vurgu yapmış ve “Kur’an Arapçasının divanı olan cahiliye şiirini” iyi bilmelerini sahabilerine önemle tavsiye etmiştir. Ayrıca, Kur’an’ı anlamada metodik hatalar yapmamak için usul/yöntemle ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştur. Kur’an’ın hidayet için nazil olduğunu belirtip her türlü ön kabullü ve yöntemsiz yaklaşımı eleştirmiştir.

Allah Teâlân’ın kendisine verdiği “tebyin” görevi gereği Kur’an’dan gerektiği kadar ayeti tefsir etmiştir. Kur’an’ın kendisini tefsirinden sonraki en güvenilir ikinci tefsir kaynağı Peygamberimizin sünnetidir. Resulullah’ın sünnetini iyi bilip zapt eden sahabiler aynı zamanda ilk müfessirlerdir. Sözün özü; Kur’an-ı Kerim’i iyi anlayabilmek için Peygamberimizin Kur’an’a bakışını ve yaklaşımını iyi bilmek gerekir.

Dr. Mehmet Sürmeli/ İrfanDunyamiz.com

DİPNOTLAR
1 Peygamber Efendimiz’in evrenselliği ile ilgili bak: A’raf Suresi 158; Enbiya Suresi 107; Sebe Suresi 28; Tekvir suresi 27 vb. A’raf suresinde diğer peygamberlerin sadece kendi kavimlerine gönderildiklerine dair vurgular vardır. Hz. Peygamber’in evrensel olması aynı zamanda mesajının evrensel olmasının ve kendinden sonra peygamberlik iddialarının da batıl olmasının kanıtıdır.
2 Müslim, 1, İman, 70, had. no: 240, c.I, s. 134.
3 Ahmed, Müsned, (tah.:Muhammed Şakir) no: 19579, c. VII, s. 137.
4 Bak: Hicr 15/9

Sünnet Yolumuz ↗

Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’e dair yazılar okumak için tıklayın.

Hayat Kitabımız ↗

Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’e dair ilmi ve seviyeli yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Mutluluk bir sırdır…

Mutluluk mutsuzluğun içinde bir sırdır. Mutsuzluk da mutluluğun içinde bir sırdır. Daimi mutluluk yoktur. Yedi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.