Etiket Arşivi: Değerler Eğitimi

Cumhurbaşkanına bakın hakkı nasıl söylemiş?

Cumhurbaşkanı seçilen Orgeneral Kenan Evren, darbe lideri olarak il il Türkiye’yi dolaşıp mitingler yapmakta ve özellikle İslam’da Kur’ân’da başörtüsü emrinin olmadığınıiddia etmektedir. Erzurum’da da aynı söylemi tekrarlar Evren… İşte o hengâmede, bir öğrencisinin düğünü vesilesiyle Yıldız Camii’nde konuşma yapan Ahmet Hocamız, “Başörtüsü Kur’ân’ın apaçık bir emridir. Siz, başörtüsü emri İslâm’da yoktur …

Devamı

Anne babalara kısa kısa tavsiyeler

Bugüne kadar “çocuk eğitimiyle” ilgili yaptığımız çalışmaların özetini oluşturan kuralların bazılarını maddeler halinde okuyucularımıza sunmak istiyoruz. Bu ana kurallar başlı başına bir kitap dolusu bilgileri ihtiva ediyor. Başta eğitimciler, anne ve babalar olmak üzere herkese yararlı olacağını umuyoruz. Çocuğunuza örnek olun Çocuğa karşı en önemli görevlerin başında “adaletli olmak” gelir.Eğitim, …

Devamı

İmam-ı Birgivi’nin vasiyeti bir hazine

Kardeşlerime, evlâdıma ve ahiret yolcularına vasiyetimdir ki, Allah Teâlâ’nın emrettiği şeyleri yapınız. Kazaya kalmış namazlarınızı kılınız. Kalmış zekâtlarınızı veriniz. Oruçlarınızı tutunuz. Üzerinize farz oluyorsa hac yapınız. Her Müslümanın öğrenmesi farz-ı ayn olan ilmihâl bilgilerini öğreniniz. Âlimlerin sohbetine devam ediniz. Güvenilir ve sağlam âlimlerin fetvasıyla amel ediniz. Herkesin fetvasıyla amel etmemelidir. …

Devamı

Hazreti Lokman’ın şirk hassasiyeti

Hazreti Lokman, Kur’an-ı Kerim’de kendisine ilim ve hikmet verildiği açıklanan fakat bir veli mi yoksa peygamber mi olduğu açıkça belirtilmeyen büyük bir şahsiyettir. Kur’an’da O’nun verdiği bir tevhid mücadelesinden bahsedilmez. Bu nedenle ilk dönem müfessirlerinden kabul edilen Mukatil bin Süleyman (ö. h: 150), Hazreti Lokman’ın peygamber olmadığını belirtmiştir. (1) Hazreti Lokman’ın, …

Devamı

Hoca ile at bakıcısı fıkrası

Kamil Efendi at bakıcısıdır. Bir cuma günü, camiye gelir. Bakar ki camide hiç kimse yok! Vaaza hazırlanan hoca, cemaat olmadığını görünce, Kamil Efendi’ye sorar: – Senden başka kimse yok. Ne dersin; Vaaz edeyim mi, yoksa etmeyeyim mi? Kamil Efendi; – Ben seyisim, bu işlerden anlamam. Benim yirmi atım var. Hepsi …

Devamı

Çocuklar okula Amin Alayı ile başlardı

Müslümanlar her hayırlı işe “Bismillah” ile başlar, dualar ve zikirlerle o hayırlı iş taçlandırırlar. Ecdadımız Osmanlılar da bunu hiç ihmal etmemişler. Ecdadımızın zamanında okula besmele ile başlama, “Besmeleyle başlamak” anlamına gelen “Bed-i besmele” kavramı ile ifade edilirdi. Toplum nazarında, mektebe, muallime, hocaya, ilme hürmet edildiğinden, aileler çocuklarını okula bir coşku …

Devamı

Yaşasın! Okula dualarla başlıyoruz

Her hayırlı işe başladığımız gibi, okulun ilk gününde de okula dualarla gidilmeli, derslere dualarla başlanılmalıdır. Sadece okulun ilk günü değil her günün başında dualar edilmelidir. Bilhassa okula gitmek için evden çıkarken besmele asla unutulmamalıdır. Biliniyorsa Ayetel Kürsi, bilinmiyorsa Fatiha Suresi okunarak okul yoluna çıkılmalıdır. En güzeli Ayetel Kürsi, Fatiha, Nas …

Devamı

Çocuğunuzun dünyasını keşfedin!

Çocuğunuzun gönlüne hitap edin. Her söylenen sözcük, çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır. Tamamen boş ve her türlü nakışa müsait kalbi ise, adeta bir cevher gibidir. O, meylettirildiği her şeyi almaya da kabiliyetlidir. Kur’ân-ı Kerim’de babanın oğluna hitap tarzının sevgi ve şefkat ifadesi olan ‘yavrucuğum’, ‘oğulcuğum’ şeklinde olduğu görülür. Çocuğunuzu tanımaya …

Devamı

Siyah köpekle beyaz köpeğin mücadelesi

Cenab-ı Allah'ın görevlendirdiği sağ ve sol omzumuzdaki Kiramen Katibin melekleri, sürekli yaptığımız iyilikleri ve kötülükleri kayıt altına almaktadır. İnsana bazen iyi niyet ve iyi duygular galip gelirken bazen de insan nefsinin aşağı duygularının esiri olur. İç alemimizde sürekli iyiliklerin ve kötülüklerin mücadelesine şahit oluruz. Bu mücadelede başarılı olmak istiyorsak, içimizde kin, nefret, kötülük gibi kötü duyguları değil, sevgi, merhamet ve şefkat gibi yüce duyguları besleyip büyütmeliyiz.

Devamı

Günahına ağlayan genç

Resullullah Efendimiz’in hizmetkarı Sa’labe bin Abdurrahman El Ensari, ensardan birisinin kapısının önünden geçerken, hanımının yıkandığını gördü. Bakışlarını ondan alamadı. Günah işlediğini fark edince yüzünü kapatarak Mekke ve Medine arasındaki bir dağa çekildi. Onu çağırmak için iki cihan güneşi Efendimiz, Ömer bin Hattab ve Salman-ı Farisî’yi görevlendirdi. Medine’li bir çobanla karşılaştıklarında …

Devamı