Medine’deki genç kardeşlerim…

Avrupa’daki çalışmalarımıza önce Almanya’nın Hannover şehrinden başlamıştık. Yıllar önce oraya işçi olarak giden insanlarda ilginç bir gayret vardı. Fabrikada veya inşaatta işçilik yapıyorlardı işten çıktıktan sonra camilere yardım için koşuşturuyorlardı. Her kimin elinden ne geliyorsa en iyisini yapmaya gayret ediyordu.

Belki okuyunca inanmakta zorluk çekeceksiniz ama bir kaçını yazmak istiyorum. Fabrikada çalışan aybaşında sadece harçlık alıp maaşının tamamını veren… Yıllarca çalışmış 50 bin mark biriktirmiş, cami elden gitmesin diye tamamın vereninden tutun da mühendis, doktor, öğretmen inşaatta amelelik yapanlara kadar daha neler var neler?

Birçok kahraman esnaf tanıyorum ki sesiz sedasız gelip; “Benden şu kadar lütfen ismimi kimseye söylemeyin” diyenler. Hele kadınların kermeslerde gösterdikleri gayretler dillere destan.

25 yıl önceki Hannover Camii şimdi aklıma geldi. Eski bir binanın orasını burasını düzeltmişler ibadethaneye çevirmişler. Yan tarafına saray gibi eğitim merkezi yapmışlar. Gençlik salonları, kadınlar için hizmet yerleri, lokantası, marketi vs aklınıza gelen her şayi ile tam bir külliye olmuş.

2022 sonundaki umremizde bir gün o hizmetleri yapanların torunları ile Medine’yi Münevvere’de karşılaştım. Gençler koşarak yanıma gelip elimi öpmeye çalıştılar. Artık yaşlandık, böyle şeylerle çok karşılaşıyoruz. “Ben falanın torunuyum, ben filanın oğluyum”; bu cümleleri duyunca bir anda eski hatıralarıma gittim.

Kimisi vefat etmiş kimisi hasta yatağında, kimisinin yürüyecek hali kalmamış birinci kuşağın torunları, eserleri olan gençleri böylesi edepli, terbiyeli Medine’nin sokaklarında cıvıl cıvıl görünce gözyaşlarımı tutamaz oldum.

Bu gençlerin dedeleri veya babaları hep şöyle derlerdi; “Bir an evvel ülkemize dönsek de ne olursa olsun…” Onlara; “Niçin ülkemize dönmeyi düşünüyorsunuz?” dediğimizde, cevapları aynen şöyle olurdu: “Allah korusun ya gavur dedesi olursak halimiz nice olur?”

Ey Avrupa’ya para kazanmak için giden güzel insanlar size müjdeler olsun. Allah sizin elleriniz ile ezansız şehirlerde ezan seslerini yükseltti. Mabedsiz ülkeleri camiler ve eğitim merkezleri ile doldurdu. Sizler de örnek nesillerin dedesi, babası oldunuz. Türkiye’den hacca umreye gelenler sizin neslinizi kutsal mekânlarda görünce hayran oluyorlar.

Uhud meydanında Hannover bölgesinden gelen gençleri ile sohbete doyum olmuyordu. Hava yağmurlu, derelerden seller akıyordu, hava kapalıydı ama karşımdaki sahabe ruhlu gençler gönlüme sıcaklık veriyorlardı.

Hayatın baharında Uhud’u öyle dinliyorlardı ki belli ki daha önce ders yapmışlar. Bu duruşları ile gelecekte kutlu davanın öncüleri olacakları her hallerinden belli. İnşallah güneş batıdan doğacak ümitvarız.

Hâsılı yıllar önce verilen emekler zayi olmamış, dikilen fidanlar meyve vermeye başlamış. Selam olsun hak yolunun yolcularına. Selam olsun nereden gelip nereye gittiğini bilen er oğlu erlere. Selam olsun gurbetin acısını çekerken gözü albayrağında, gönlü Medine’yi Münevvere’de olan gönül erlerine.

Geylani Akan/ İrfanDunyamiz.com

İrfan Mektebi ↗

Sevdirici, müjdeleyici üslupla yazılmış hayata dair yazılar okumak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Selât-ü selam hassasiyeti…

Yüce Allah, Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in kendi katındaki değerinden dolayı ona salat-ü selam …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.