Ufuk; “Yerle göğün birleşir gibi göründüğü çizgi” şeklinde tanımlanabilir. İki türlü ufuk vardır: Bir; görme duyusu olan göz için ufuk, yani gözün görebildiği son çizgi… İki; akıl için ufuk yani aklın idrak edebildiği son çizgi… Burada akla nispet edilen ufuk, geleceğimizin inşasında önemli bir parametredir. İnsan hayatının üç aşaması vardır. …
DevamıYolculuk adabı…
Dünyevi ihtiyaçlarımız için, iş, ticaret, ziyaret veya hac ve umre gibi ibadetleri yerine getirmek için yolculuklar yaparız. Bu yolculuklar esnasında başlangıçtan bitinceye kadar Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in sünnetlerine uygun davranmamız gerekir. Yolculuğa çıkmadan önce niyetimizi düzenlenmeli ve Allah’ın rızasını hedeflemeliyiz. Arkadaşlarımızı iyi seçmeli, bizlere Allah’ı hatırlatan dostlar seçmeliyiz. Yolculuk …
DevamıNamaz insanı arındırır…
Namaz, Yüce Allah ile kurulan en büyük iletişim yoludur. Bu nedenle Peygamber Efendimiz; “Amellerin en faziletlisi namazdır”1 buyurmuştur. Bir başka rivayette ise; “En faziletli namaz ilk vaktinde kılınan namazdır”2 buyurarak namazı geciktirmemeye dikkat çekmiştir. Müslümanları bu önemli ibadete teşvik bağlamında “Namaz cennetin anahtarıdır”3 müjdesini vermiştir. Bu anahtarın iyi çalışabilmesi için …
DevamıTaziye adabı
Hayat imtihandan ibarettir, ölüm ise bu hayatın bir gerçeğidir. “Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu deneyerek göstermek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır” (Mülk, 2) buyuruyor Yüce Rabbimiz. İmtihanı kazananlar ise şu ayet-i kerimede açıklanıyor: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle …
DevamıSakın umudunu yitirme…
Varoluşsal bir değer olan umut, yaşam için gerekli olan bir yakıttır. Umudu olanlar, yaşarlar. Umutsuz olanlar, yaşar gibi yaparlar. Umudu olanlar, hayata katma değer katarlar. Umudu olmayanlar, hayata katma değer katmadıkları gibi, olanı da zehirlerler. Umudu olanlar, toplumun yükünü alırlar. Umudu olmayanlar, topluma yük olurlar. Umut, varoluşsal bir sermayedir. Umudunu …
DevamıAkrabaya karşı edeplerimiz…
Sıla-i rahim; kan bağı ve evlenme yoluyla oluşan akrabalık bağlarını yaşatma, akrabalarla ilişkiyi sürdürme, haklarını gözetme, onlara ilgi gösterme, iyilik ve yardımda bulunma, ziyaret etme şeklinde açıklanmaktadır. (Bkz. İslam Ansiklopedisi) Kişinin akraba ve yakınlarıyla alâkasını devam ettirmesi, onları koruyup gözetmesi, yani sıla-i rahimde bulunması, dinimizin çok ehemmiyet verdiği esaslardan biridir. …
DevamıMuhteşem abdest mucizesi…
Şu üç şey mü’minleri güzelleştirir. 1. Abdest almak Abdest suyu değdiği yerleri nurlandırır. Onun içindir ki kimi sahabe nurlu yerlerimiz çok olsun diye fazlaca yer yıkarlarmış. Efendimiz aleyhis selam mü’minlerin ahiretteki alametlerini sayarken “eğirrae muhaccelîn” vasıflarını söyler. Yani Resulullah aleyhis selam abdest suyunun vesile olduğu nuru atın ayağındaki beyazlıklara teşbih etmektedir. …
DevamıKabir ziyareti adabı…
Her konuda olduğu gibi kabir ziyareti konusunda da ölçülü olmak gerekir. Kabir ziyareti şirk olmadığı gibi ziyaret esnasında Rasulullah ve Ashabının yapmadığı aşırı kaçan tutum ve davranışlarda bulunup bidat işlemek de doğru değildir.
DevamıTopluma karşı edeplerimiz…
Hepimiz işimize veya sosyal konumumuza göre az ya da çok insanlarla iletişim halindeyiz. En yakınımızdan en uzağımıza, komşularımızdan akrabalarımıza varıncaya kadar insani ilişkilerde dikkat etmemiz gereken bazı hususlar var. Genel anlamda bunları şöyle özetleyebiliriz. Her işimizde doğru ve dürüst olmalıyız. Herkes bizim güvenilir olduğumuz konusunda emin olmalı. Sahtekârlık yapmaktan, aldatmaktan, …
DevamıEvrendeki uyumu düşün!
Bireyin kendisiyle, çevresiyle, tabiatla, evrenle, varlık dünyasının tüm öğeleriyle uyumlu olması, hayatına katma değer katar. Varlık dünyamızda irade ve bilinç sahibi olmayan tüm varlıklar, Yaratıcı’nın koyduğu evrendeki “evrensel yasalar” dediğimiz, “Sünnetullah”a tabi olarak uyum içinde varlıklarını sürdürürler. Varlığın bilincinde olanlar, bütün içindeki yerini, değerini, haddini ve bunlar arasındaki koordinasyon demek …
Devamı