Şahsiyet Gelişimi

Kimilerinin kişisel gelişim de dediği kişisel tekamüle dair yazıları bu bölümde bulabilirsiniz.

Kalbin ameli tefekkür…

“Hikmet kuşunu avlayan ağ”1 şeklinde tavsif edilen tefekkür, tasavvuf literatüründe “Kalbin akıl ve zihinle muhakeme sürecini idrak ederek harekete geçmesi, netice itibariyle iyiyi kötüden ayırt edebilecek melekeye yani vicdanın devreye girmesine sebep olan sürecini”2 ifade eden bir kavramdır. Kur’ân-ı Kerîm’de; “Tezekkür, tedebbür, itibar, nazar, teemmül, taakkul, tefakkuh, furkan ve naza”’ …

Devamı

İnsanın özünde iyilik var…

Varlık dünyasının dört temel ögesi vardır. Bunlar; madde, bitki, hayvan ve insandır. Madde karmaşıktır. Bitki daha karmaşıktır. Hayvan daha da karmaşıktır. En karmaşık olanı ise insandır. İnsan kavramının etimolojik olarak iki kök anlamı vardır. Birincisi, “Bağ kurmak, tanışmak, bilişmek” anlamında ünsiyet, ikincisi, “Unutmak, terk etmek“ anlamında nisyandır. Ünsiyet, insanın pozitif, …

Devamı

Şehirler ve nesillerin yeniden ihyası

Yaşadığımız bu son büyük felaket, bizlere işini iyi yapan, hilesi olmayan, ahlaki erdemlere sahip insan yetiştirmenin önemini bir kez daha hatırlattı. Üzerine düşen sorumlulukları yerine getirenler, işini güzel yapanlar bu imtihandan alnının akıyla çıkarken, daha çok kazanmaya odaklananlar, malzemeden çalanlar, denetim mekanizmasını işletmeyenler ve gerekenleri yapma hususunda ihmalkar davrananlar büyük …

Devamı

Kendini keşfetmeye hazır mısın?

“Ben” bilinci, biyolojik, sosyolojik, psikolojik, fizyolojik ve zihinsel boyutlarıyla oluşunca, bütün bir varlık dünyasının Yaratıcısını tanımaması mümkün değildir. “Ben” bilincini elde eden kişi, İlmel yakin, aynel yakin ve hakkal yakin perspektifiyle anlar ki kendi varlığı mukayyet (mutlak varlıkla kayıtlı) ve mümkün olan varlıktır. Bu bilinç, bireyi şuna götürür: “Ben varsam, …

Devamı

Sufilere göre tövbe kapısı…

Sâlik, ihlâs ve amel bütünlüğü içerisinde ilâhî rızaya ulaşmayı amaçlayan ve bu amacına ulaşmak için nefis, şeytan, dünya ve şeytanlaşmış insanlar gibi engelleri aşmayı hedeflemiş kimse olarak tanımlanmıştır.1 Sâlik, rızâ-yı ilâhîye ulaşabilmek için manevî bir yolculukla bahsedilen engelleri aşmayı hedefleyen kimsedir ki onun bu yolculuğuna seyr ü sülûk denilmektedir.2 Bu …

Devamı

Sözün ve özün güzel olsun

Öyle konuş ki sözün Kur’an’ın tabiriyle “kavl-i hasen” yani “güzel söz” olsun. Özü güzel olmayanın sözü de güzel olmaz. Güzel insanlar, güzel sözler söylerler. Hadis-i şerifte bildirildiği üzere güzel söz sadakadır. (Buharî, Edeb, 34.) Hatta bazen sadakadan daha da hayırlıdır: Cenab-ı Hak buyurur ki: “Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden …

Devamı

Davet dili nasıl olmalı?

Kur’an-ı Kerim’de Allah celle celaluh Musa aleyhis selam’a, Firavun’a gidip hakkı-hakikati tebliğ etmesini söyler. Firavuna hakkı tebliğ ederken, kavl-i leyyin/ yumuşak söz ve hikmetle yaklaşmasını emreder. Firavun ki halkına; “Ben sizin en büyük Rabbinizim” diyen adamdır. Varlık dünyasının Mutlak Yaratıcısı olan Allah celle celaluh’a kafa tutan kişidir. Yüce Allah elçisine, …

Devamı

İnsanın şahsiyeti çok değerlidir

İslâm dinine göre insan, Allah Teâlâ’nın yeryüzündeki halifesidir.1 Sıradan bir varlık değildir. Mükerrem (en şerefli ve değerli) bir varlıktır.2 Yüce Allah ona ruh vererek ikramda bulunmuştur.3 Akıl ve irade (özgürlük) vermiştir. Emaneti taşımaya onu ehil görmüştür.4 Mahlukat içerisinde en güzel suret (şekil ve yüz güzelliği) insana bahşedilmiştir.5 Yüce Allah’ın kendisine …

Devamı

Şahsiyetli insanın vasıfları

İnsan tohumunun dünyaya düştüğü andan itibaren İNSAN olmaktan başka bir amacının olmadığını bilmek, başlı başına bir ilimdir ve insan olmanın, insan kalabilmenin de bir amacıdır. Bir kişi eğer İNSANLIK vasfına erişirse, bakınız nelere sahip olur: Tevazu sahibi olur: Alçak gönüllüdür ve kimseye yukarıdan bakmaz. Çayın içindeki şeker gibi çaya tat verir; yani toplum …

Devamı

Mutluluğu yeniden düşünmek…

Günümüzün en önemli sorunlarından biri de mutlu olamamaktır. Varlık içinde adeta yokluğu yaşıyoruz. Mutlu olmamak için hiçbir sebep yokken, yine de mutlu olamıyoruz. Kanaatimce temel sebep, mutluluğu yanlış adreste arıyor olmamızdır. Mutluluk elle tutulmayan, gözle görülmeyen, ağırlığı ve hacmi olmayan, ancak hissedilebilen kalbin derinliklerinde ve ruhun kıvrımlarında var olan manevi …

Devamı