Genel

Hainlerin tuzakları bitmez…

Sivil hayatta öğretmendik fakat artık yeni baştan öğrenci olmuştuk. Saat 9:00 olunca hemen çantamızı koltuğumuzun altına alarak, sınıflarımıza derse koşuyorduk. Derse giren hocalarımızın hepsi de rütbeli komutanlardı ve bize; “Arkadaşlar, dersleri iyice dinleyip, not alın sınavlardan geçemeyen olursa, yılsonunda onları öğretmen değil de er olarak kıtaya gönderebiliriz” diye korku salıyorlardı. …

Devamı

Kalbi diri tutacak maya lazım…

Günümüz dünyasında popüler olmak adına neler neler yapılıyor. Yeter ki şöhret olayım, yeter ki benim de adım duyulsun diye milyon liralık harcamalar yapılıyor. İnsanlar elbette etkileniyor. “Keşke ben de yapsam, keşke ben de gitsem, keşke benim de olsa” diyoruz. Demesek bile içimizden geçirir gibi oluyoruz. Bir seferinde Avrupa’dan karayolu ile …

Devamı

Bir hakikat alimi Ebubekir Sifil hoca

Dr. Ebubekir Sifil Hocamızın, merhum babasını anlattığı “Bir Fikri Hoca geçti bu alemden” başlıklı yazısını okuyunca; “Bir Ebubekir Hoca var bu alemde!” şeklinde bir yazı yazmayı gönlümden geçirmiştim. Sağolsun bazı dostlar; “Bidatlerin yaygın olduğu bu devirde istikamet ehli sağlam hocaları dilinin döndüğünce yazmalısın” diyerek beni teşvik ettiler. Fakir de bu …

Devamı

Çoban Abdulkadir’in daveti…

Günümüz âlimlerinden Seyda Muhammed el-Konyevi‘nin, dayısı Seyda İbrahim Faruki el-Belli, Mardin-Kızıltepe’de yaşamış ve 26 Şubat 2007 tarihinde ahirete irtihal etmiştir. Kendileri, yöre halkının çok sevdiği, bölgenin kanaat önderlerinden, ilmi ve güzel ahlakı ile insanlara rehber olmuş, fazilet sahibi bir âlim idi. Bir talebesi anlatıyor… Seyda İbrahim Farukî Hazretleri yaşantısı ve …

Devamı

Halil Günenç hocanın şaşırtan hafızası

1970’li yıllardı, Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan bir program için Urfa’ya gelecektir. O tarihlerde Urfa’da havaalanı olmadığı için uçakla Diyarbakır’a gelip oradan kara yoluyla Urfa’ya geçmek ister. Urfa Müftüsü Halil Günenç Diyanet İşleri Başkanını karşılamak üzere Diyarbakır’a gelir. Başkanı karşılayacaklar içerisinde Diyarbakır Müftüsü Salih Tanrıverdi Hoca da vardır. Salih Hoca …

Devamı

Mevlana’dan fare ve deve kıssası

Mevlana Hazretleri Mesnevi adlı şaheserinde insanın önce haddini bilmesi gerektiği konusunu birçok kıssada işlemiştir. İnsan edebini takınmalı, alimlerle, ediplerle, evliyalarla, faziletli kimselerle kendini denk görmemelidir. "O da insan ben de insanım" diyerek yola çıkan kişi, büyüklere göstermesi gereken edepten haberi olmayan kişidir.

Devamı

Kimler mü’minlerin başarısını istemez?

Münafıklar, mü’minlerin her türlü maddi ve manevî kazanımlarına karşı sürekli haset ve fesat içerisinde olmuşlardır. Bu konuda Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: “Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musîbet gelirse, ‘Biz tedbirimizi önceden almıştık’ derler ve sevinerek dönüp giderler.”1 Bu ayette hitap, Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve …

Devamı

Depremin ikinci günü Kahramanmaraş izlenimleri

Dostlarım, insanın hayatında tarif etmekte zorlandığı, ne diyeceğini bilemediği, şaşkınlığa düştüğü anlar vardır. 06.02.2023 Pazartesi günü yaşanan büyük depremden bir gün sonra cenaze hizmetleri için Kahramanmaraş’a gitmiş bir kardeşiniz olarak olarak işte ben de böyle bir durum yaşadım. Oraya ulaştığım ilk anlarda ağzımdan; “Maraş’ın kıyameti kopmuş” cümleleri dökülüverdi. Gerçekten bir …

Devamı

Deprem sonrası önceliklerimiz…

Zaman gittikçe daralıyor, vakit ilerledikçe ümitler tükenmeye doğru ilerliyor. Zaman laf üretme zamanı değil, elden geldiği kadarıyla bir şeyler yapma zamanıdır. Sıcak yerinde, sıcak yatağında yatıp da sabah kalkınca eleştirmekten başka hiç bir iş yapmayan, sadece laf üretip lakırdı yapanlara, kusur arayıp malzeme olarak kullananlara Allah celle celaluh akıl versin, …

Devamı

Musibetler karşısında tevekkül anlayışımız nasıl olmalı?

Hayır, şer, korku, ümit, bolluk, darlık gibi bütün şeyler bizim hakkımızda takdir edilmiş, Allah katında yazılmıştır.1 Bütün bunları dikkate alarak mü’minlere düşen görev ve sorumluluk, Tevbe Sûresi’nin; “Mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler/ dayanıp güvensinler” 51. ayetinin son pasajında vurgulandığı şekilde hareket etmektir.  Burada şu gerçeğin anlaşılmasında yarar vardır. Müminlerin, öncelikle …

Devamı