İslam’da düğün ve eğlence adabı

Üzülerek ifade edelim ki bazı Müslüman kardeşlerimiz maalesef bilinçli olmayarak, Allah’ı hayatlarına karıştırmak istemiyorlar. Allah’ı namazına, orucuna, kurbanına karıştırıyor ama düğünlerine ve eğlencelerine karıştırmıyorlar!

Allah’ın kurallarına göre orucumuzu tutuyoruz ama iş sosyal hayatta İslam’ı yaşamaya gelince Allah’ın hükümlerini görmezden gelebiliyoruz. Allah’ın ayetlerine, Peygamberimizin sünnetine göre umremizi ve haccımızı yapıyoruz ama insani ilişkilerde ilahi ölçülere dikkat etmiyoruz.

Bazı konular vardır ki, kardeşlerimize bunları hatırlattığımızda bizlere kızıyorlar, hatta küsenler dahi oluyor. Diyorlar ki; “Hocam sen bu işlere girme abdesti, namazı anlat.” İyi de güzel kardeşim Kur’an-ı Kerim 6000 küsur ayet, 600 küsur sayfa 114 sureden oluşuyor, bunlar sadece abdestten namazdan mı bahsediyor? Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz tesettürden ticarete varıncaya kadar insan hayatının içinde ne varsa onlardan bahsetmiyor mu?

Amacım ne kimseyi küçük görmek ne de birilerini kınamak, doğruları söylemezsek ahirette bizden davacı olursunuz. “Bu hocadan şikâyetçiyim Allah’ım, bize daima abdesti bozan halleri anlatıp durdu, senin ayetlerini anlatmadı” dersiniz. Yazdıklarımı iyi niyetle okuyup düşünmenizi istirham ederim.

Değerli kardeşlerim, biz daima Rabbimize muhtacız, kuraklık olduğunda hemen yağmur duasına çıkalım diyoruz. Rahat zamanda, eğlence yaparken Allah’ın kurallarını dikkate almayıp, dara düşünce zorda kalınca “Allah Allah” deriz de çaresiz kalırız. Geliniz tövbe edelim. Düğün ve eğlencelerimizde dinimizin kurallarını göz ardı etmeyelim. Her daim Allah’ın rızasını kazandıracak salih ameller peşinde koşalım, Allah Teâlâ’nın gazabını celbedecek fiillerden uzak duralım.

İslam’da eğlence de var

İslam dini bizlere hiç gülmeyin, eğlenmeyin diye bir emir vermiyor. Rasulullah Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem yeri geldiğinde ashabıyla eğlendiklerini, güldüklerini, şakalaştıklarını ve muhabbet ettiklerini siyer kitaplarından okuyoruz.

Hatta biz düğünlerin tamamen dini bir törene çevrilmesine de karşıyız. İçerisinde şehvet ve elfazı küfür olmayan türküler ve ilahiler söylenmesinde bir sakınca olmasa gerektir. Örf ve adetlerimizde olup İslam’a aykırı olmayan oyunlar oynanabilir. Ölçülere riayet koşulu ile davulların çalınması ve halaylar çekilmesinde de mahsur yoktur.

İslam’da eğlenmek vardır, hatta Peygamberimiz Medine-i Münevvere‘de düğünlerde def çalınmasına müsaade etmiştir. Bundan dolayı kadınlar kendi aralarında, aynı şekilde erkekler de kendi aralarında eğlenebilirler.

Mesela Efendimiz zaman zaman deve yarışları düzenliyor Hatta özel olarak yarış için hazırlanan atlar ve yük beygirleri arasında ayrı ayrı yarışlar düzenlemiş ve galip gelenleri ödüllendirmiştir. (Buhârî, “Ṣalât”, 41, “Cihâd”, 56, 57, 58; Müslim, “İmâre”, 95)

Yüzmek ve güreş gibi spor faaliyetleri yaptığı biliniyor. Nebi-yi Zişan Efendimiz’in Hazreti Aişe radiyellahu anha Annemizle koşu yarışı yapması ve onu deve yarışlarına götürmesi de kaynaklarda zikrediliyor. Bu da Müslüman’ın zaman zaman helal ve meşru şekilde eğlenebileceğini gösteriyor bizlere.

Genişliği doğru anlamalı

Rasulullah sallellâhu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: “Yahudiler bilsin! Dinimizde genişlik vardır. Ben, müsamahalı hanif bir dinle gönderildim.”
(Ahmed bin Hanbel, Müsned 24855) Fakat buradaki genişlik kavramına kafamıza göre anlam vererek suistimal yoluna da gitmemeliyiz.

Demek ki bizler değişik vesilelerle eğlenebiliriz ama burada dikkat etmemiz gereken en önemli konu helal ve meşru yoldan ayrılmamaktır. Çünkü haramlar eğlence zamanı düğün günü vs. helal olmaz. Haramlarda mutluluğu aramamalıyız. En önemli konu da eğlencelerimiz bizleri farzları yapmaktan alıkoymamalıdır. Kur’an ve Sünnet ölçülerine göre asker uğurlama, nişan, düğün ve eğlencelerde temel ölçüler nelerdir? Şimdi bu konunun üzerinde durmak istiyoruz.

Mahremiyete dikkat

Öncelikli olarak kadın erkek mahremiyetine dikkat etmek gerekir. Nur Suresi 30 ve 31.ayetlerde beyan edilen göz zinasına vesile olacak şekilde eğlenmek ve bunu yaymak doğru değildir.

Bizim kültürümüzde askere gidene “Peygamber ocağına gidiyor” denir. Peygamber ocağına Allah’ın yasakladığı fiiller işlenerek göndermemeliyiz.

Biz Müslümanlar; “Allah’ın emri, Peygamberimizin kavli” diye evliliğe adım atarız. Böyle başlayıp Allah’ın ve Peygamberinin hiç istemediği şekilde düğün yapmak tutarsızlıktır.

Kadının erkeklere, erkeklerin kadınlara şehvet ve elfazı küfür (imanı tehlikeye atan sözler) içeren ya da İslam ahlakına uymayan şarkılar söylemesi mahremiyete/tesettüre dikkat etmeden eğlenmeleri dinen caiz değildir.

Şu hususa da dikkat edilmesi elzemdir. Düğün yapıyorum diye bütün mahalle, gece geç saatlere kadar rahatsız edilmemelidir. Anlayışlı ve hassas olmalıyız hastası var, dertlisi var. İlla ki gürültülü bir program yapılacaksa şehirden uzak bir yerde gerçekleştirmelidir.

İçkiden sakınmalıdır

Helal bir yuva kurmak istiyorsak, düğünlerde içki gibi haram yiyecek ve içeceklerden sakınmak gerekir. Unutmamalı ki israf ve gösteriş gibi durumlar da dinen caiz değildir. Bazı kardeşlerimiz şunu söylüyorlar: “Hocam ben aslında içkisiz yapacaktım, mahremiyete dikkat edecektim ama amcam, dayım, filanca arkadaşım zorladılar.”

Güzel kardeşim! Vefat ettiğinde o dediğin kimseler seni kabre defnedip üstüne iki toprak atıp gidecekler, kıyamet günü hesabını tek vereceksin. Seni şimdi dolduruşa getirenler yanlış yönlendirenler mahşer gününde kendi dertleriyle uğraşmaktan senin yüzüne bile bakamayacaklar. Bizler insanları değil Allah’ı razı etmeye geldik dünyaya. Bütün bu hatırlatmalarımızla alakalı Kur’an-ı Kerim’i okursanız nice ayetler, ikazlar olduğunu göreceksiniz. Bize düşen Müslüman kardeşlerimizi uyarmaktır.

İşin bir başka yönü bu ortamlardaki günahları haramları sosyal medyada paylaşmak da bir o kadar yanlıştır. İçkinin olduğu, mahremiyet sınırlarının ve tesettürü ihlal edildiği eğlenceleri paylaşmakla günahlar katlanmakta, insanlar da bu günaha ortak edilmektedir.

Bunun şakası olmaz

Bir de asla hakkında şaka, eğlence, dalga, istihza ve gülme konusu yapamayacağımız konular vardır. Allah azze ve celle hakkında, Peygamberler ve inanç esasları hususunda, Kur’an’ı Kerim, İslam’ın bir emri veya yasağı ve nikâh gibi mevzuları eğlence konusu yapmak caiz değildir.

Bazı konular vardır ki eğlence ve insanları güldürmek için söylenir yapılır da kişi dinini imanını kaybeder haberi bile olmaz. Ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “O kâfirler ki, dünya hayatı onları aldattı da dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler. Onlar, bu günlerine ulaşacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.” (Araf, 51)

“Allah size kitapta şunu da bildirmiştir: ‘Allah’ın ayetlerinin inkâr ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, bunu yapanlar başka bir konuya geçmedikçe onların yanında oturmayın.’ Böyle yaparsanız siz de onlar gibi olursunuz. Şüphe yok ki Allah münafıkları da kâfirleri de cehennemde bir araya getirecektir.” (Nisa, 4/140)

Abdülkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com

  • Öğrendiklerimiz:
  • İslâm’da eğlence yasaklanmamış sadece belirli ölçüler getirilmiştir.
  • Eğlenceler helal ve meşru şekilde olmalıdır.
  • İbadetlerden engelleyerek, farzları terk ederek ve başkalarını rahatsızlık vererek eğlenmek doğru değildir.
  • Kişinin helal ve meşru şekilde eğlenmesi, gülmesi, muhabbet etmesi vs. takvasına zarar vermez. Yani bunları yapmamak kişiyi daha takvalı yapmaz. Çünkü örneğimiz Rasûlullah sallellahu aleyhi ve sellem yeri geldiğinde ashabıyla gülmüş, ziyafette bulunmuş ve deve yarışına katılmıştır.
  • Düğünlerde mahremiyet hususuna dikkat etmek gerekir.
  • Düğünlerdeki israf gösteriş çılgınlığı Müslüman’a yakışmaz.
  • Günah olduğu bilinen bir eğlenceye katılmak caiz değildir.
  • Göz zinasına sebep olacak düğün görüntüleri sosyal medyada paylaşılmamalıdır.
  • İman ve nikâh konularını eğlence aracı yapmaktan ve şakalara inanç konularını kullanmaktan sakınmak ve dini konularla alay edenlerin meclisinde oturmamak gerekir.
  • Kumar, içki, zina vb. haramlarla eğlenmekten sakınmak gerekir. Günahlarda mutluluk aramaktan kaçınılmalıdır. Haramlar sınırlıdır, helaller ise sınırsızdır. Helallerle yetinmek esastır.

Adab-ı Muaşeret

Sosyal hayattaki edep ve görgü kurallarına dair yazılar okumak için tıklayın.

Şahsiyet Gelişimi↗

Müslümanca hassasiyetlerle yazılmış kişisel gelişim yazıları okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

İlk Japon Müslüman kimdi?

Japonya’nın en eski ve en büyük İslamî kuruluşu olan Japonya İslam Merkezi Başkanı Dr. Salih …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.