Hatıra Arşivi

Alimler, arifler, hocalar ve kalem erbabının erdemlere ve faziletlere dair anılarını derliyoruz.

Kur’ansız okul karanlıktır…

Büyük ediplerimizden merhum Üstad Ali Ulvi Kurucu Bey hatıratında dedesinin eğitime bakışına dair şöyle bir hatırasını anlatıyor: Dedem bir gün mektebin önünden geçerken durup bahçedeki çocuklara bakmış. Kız oğlan karışık, beşinci sınıfın büyük talebeleri, kadın erkek muallimlerle voleybol oynuyorlar… Eve gelince nineme “Yahu, demiş, Ali’ye ilim öğretecek kimseler kadın erkek, …

Devamı

Hasan Kamil Yılmaz hocamızdan bir hatıra…

2000’li yıllarda, Bursa’da sanırım tasavvufla ilgili bir sempozyum (muhtemelen Üftâde sempozyumu) sonrasında akademisyen hocalar ve arkadaşlarla beraber çarşı gibi bir yerde dolaşıyorduk. Yaşlıca bir kadın Hasan Kamil Yılmaz Bey Hocama yaklaşıp: “Oğlum! Sen ne iş yaparsın?” diye sordu. Kamil Bey: “Öğretmenim” dedi. Kadın: “İyi, maşallah” deyip gitti. Aslında Kamil Bey …

Devamı

Nedim Urhan hocadan bir hatıra…

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun bir arkadaştan dinlediğim hatıra şöyle: Arkadaşım fakültede öğrenciyken ara sıra maddi sıkıntılar çekiyormuş. Bir gün eski fakülte camisinde kıldığı cuma namazının ardından, ellerini semaya, gönlünü Cenabı Hakk’a açarak; “Ya Rabbi, halimi biliyorsun. Zordayım, zor durumdayım. Cebimde tek bir öğle yemeği fişi almaya, fakülteden çıkıp yurda …

Devamı

Süleyman Efendi’nin faiz hassasiyeti…

Süleyman Hilmi Tunahan Efendi’nin önde gelen talebelerinden Eskişehir, Bilecik ve Balıkesir eski müftüsü Mehmet Emre Efendi şöyle anlatıyor: 1954 yılında ilk defa başlayacak olan tekâmül kursuna katılmam uygun görülmüştü. Bu tarihte Demirci ilçesinin Kıran (resmiyetteki adıyla Şeyh-i İlâhi) Camii’nde imam bulunuyordum. Yolculuk sırasında âile efradımla birlikte Manisa‘nın Saruhanlı ilçesine bağlı …

Devamı

Dedem mültecilere çok hizmet etti…

Büyük ediplerimizden merhum Üstad Ali Ulvi Kurucu Bey hatıratında dedesinin mültecilere bakışına dair şöyle bir hatırasını anlatıyor. Şeytani ırkçılık fitnesinin uyandırılmaya çalışıldığı bugünlerde bu hatıradan alacağımız çok dersler var… Dedemin, birlikte bulunduğumuz son beş yıl içinde, evde on defa akşam yemeği yediğini bilmiyorum. Akşam yemeği için koskoca bir tencereye et …

Devamı

Bir iman cengaveri Said Özdemir ağabey…

Henüz 11 yaşımdaydım. Evde bir müjde duydum: “Ankara’dan büyük bir ağabey memleketimize geldi, bu akşam ders yapacak.” Abilerim akşam hazırlandılar. “Ben de gelebilir miyim?” deyince “Gel” dediler. “Zaten ders de hocan Mehmet Aksu’nun evinde.” Gittik, bende büyük bir heyecan… Yolda merakla soruyorum: “Gelen abinin adı ne?” Aldığım cevap beni daha …

Devamı

Şefik Can bey ve Ladikli Ahmet ağa…

Merhum Şefik Can bey hâtıralarında şöyle anlatıyor: Lâdikli Ahmet Ağa’yı da bir vesile ile ziyaret etme imkânı buldum. Kendisini bana yine devrin manevî büyüklerinden Mahmud Sâmi Ramazanoğlu tanıştırmıştı. Bu büyük veli, Konya’nın Ladik ilçesinde ikâmet ediyordu. İlçede herkes onu tanıyor, garip kabul edilen halleri dilden dile dolaşıyordu. Ricâlü’l-gayb’dan olduğu, Hızır …

Devamı

Babam neden ağlıyor anne?

Konya’nın meşhur hafızlarından Hayra Hizmet Vakfı kurucusu merhum Hasan Hüseyin Varol hocamızın hatıralarını rahmete ve Fatihalara vesile olması niyeti ile yayınlamaya devam ediyoruz. Altı yaşıma girmiştim. Çevremde olup biten birçok şeyi anlamaya başlamıştım. Rahmetli babam akşam namazından gelince hemen yemeğini yer, abdest alır ve hemen Kur’an okumaya başlardı. Rahmetli annem …

Devamı

Halil Tatlıgül Hoca kitapları çok severdi

Fatsa’nın unutulmaz alimlerinden merhum Halil Tatlıgül Hocamız dünya nimetleri içinde en çok kitapları severdi. Kitaplar konusunda özel bir hassasiyeti vardı. Hem kitap okur, hem de okumayı teşvik ederdi. Maaşının yetmediğini söyleyen imamlara; “Her ay bir kitap alıp okuyun, maaşınız bereketlenir” derdi. Diyarbakır’da kaldığım yıllar; “Yeni gelen kitaplardan bana gönder” derdi. …

Devamı

Celal Hoca okulun yemeğini neden yememiş?

Seksenine merdiven dayamış olduğu halde İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü‘nde vefatına kadar ders verdi. Ona göre emeklilik dinlenmek değil, hizmete değişik bir biçimde devam etmekti. Derslerine daima ciddi bir biçimde hazırlık yapar, vakti en verimli bir biçimde değerlendirmek isterdi. Yeni bir öğretim yılıydı. Yine sıkı mesailerle hazırlanmış ders noktları… Fakat, o …

Devamı