Hatıra Arşivi

Alimler, arifler, hocalar ve kalem erbabının erdemlere ve faziletlere dair anılarını derliyoruz.

Bediüzzaman ve bardağın dibinde kalan çay

Bediüzzaman hazretleri çayı çok severdi. Günde birkaç defa talebelerine çay demletir ve hep beraber içerlerdi. Bardağına da birkaç damla limon damlatırdı. Barla’da kaldığı günlerde, Eğirdir Dağ Komando Talimgahında binbaşı olan talebesi Hulûsi Bey onu ziyarete gelmişti. Hulûsi Bey çok değer verdiği bir talebesiydi. Onunla yaptığı mektuplaşmaların neticesinde pek çok risale …

Devamı

Musa Efendi takke takmayı teşvik ederdi

Bazı yaz Ramazanlarında ve Kadir Gecelerinde teravih namazı için Sultanahmet Camii’ne giderdik ve genellikle caminin bahçesinde otururduk. Musa Efendi oraya dahi bir hazırlıkla giderdi. Gençlerin pek takke giyme alışkanlıkları yok diye, bakarsınız Medine-i Münevvere’den gelmiş bembeyaz takkeler ve güzel kokularla dolu bir poşeti bize verir, tam namaza kalkılacağı zaman biz …

Devamı

Darıcalı Kadir Efendi iki şey bilirdi…

Kadir Efendi (resmî adı Abdülkadir Gülbahar) Balkan muhâciri imiş. Balıkesir- Manyas’ın Darıca Köyü’nde ikamet etmiş ve 1970 senesinde bu köyde vefat etmiştir. İstanbul’daki Ahıskalı Ali Haydar Efendi‘nin (ö. 1960) Manyas ve civarındaki vekili idi. Ali Haydar Efendi’nin vefatından sonra 10 yıl irşada devam etmiş, vefatında geride halife bırakmamıştır. Bandırmalı Nâzım …

Devamı

Mehmet Görmez hoca ve deve çobanı

Türkmenistan’da yaşadığım ve beni çok etkileyen, hemen hemen konuşmalarımda beni dinleyenlerle paylaştığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Büyük Selçuklu Sultanı Sencer’in mezarını ziyaret ettikten sonra, Merv kentindeki sahabe mezarlarını ziyaret etmeye giderken yolda bir deve çobanıyla karşılaştım. 1,90 boyunda, 80-90 yaşlarına geldiği halde hala beli bükülmemiş, dinç, göbeğine kadar sakalı uzamış, başında …

Devamı

İbrahim Tanrıkulu hoca alnımdan öpmüştü

2012 yılında Şeyhu’l Kurra Ali Şahin Hocamdan üç yıllık eğitim sonunda “Aşere- Takrip- Tayyibe” icazeti almaya hak kazanmıştım. O gün merhum Şeyhu’l Kurra İbrâhim Tanrıkulu Hocaefendi misafir hocalarımızın arasındaydı. İcazetlerde usuldendir, misafir hocaefendilerin önde gelenleri, merasimin sonunda icazet alacak kişilere icazetnamelerini takdim ederler. Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii‘nde icra edilen ve …

Devamı

Süleyman Efendinin vaazlarını hiç kaçırmazdım

Silistreli Süleyman Hilmi Tunahan Efendi’nin çok elini öptüm. Uzun boylu heybetli bir zattı. Osmanlı hanedanına benziyordu. O  “aziz olun” diye çok dua ederdi. Beyazıt’ta Süleymaniye’de, diğer merkez camilerde vaaz ederdi. Ben onun vaazlarını hiç kaçırmazdım. İlk defa onu Beyazıt’ta dinledim, o gün çok ağladım… Çıktı kürsüye, tabi her halinden belliydi …

Devamı

Metin Balkanlıoğlu hocadan bir hatıra…

Şam’da beraber ders görüyoruz Metin Hocamla ama hocam çok enerjik maşallah… O dersten o derse giriyor… Bir gün yine derse gideceğiz, bir baktım çocuklar kapıda dizilmişler: “Siz ne yapıyorsunuz burada” dedim. Dediler ki; “Şimdi Abdulmetin Hocamız gelir, bize ya mısır, ya çikolata, ya şeker, ya da para verir.” Dersten çıktık, …

Devamı

Şehyhülislam ve Babanzade’den güzel bir hatıra

Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi; “Selef-i salihindendir desen öyledir. Asr-ı Saadet’ten bir parça desen öyledir. İlim, irfan, edep, ahlak, namus, şeref, kanaat… Ne deseniz bütün faziletler mevcut” şeklinde hakkında şahadette bulunduğu Babanzade Ahmed Naim Efendi ile olan konuşmasını şöyle anlatıyor: Şeyhülislam bulunduğum sırada idi. Ahmed Naim Bey‘i de “A’yân Meclisi”ne girecek …

Devamı

Muhammed Hamidullah hocanın unutulmaz sözü…

Ben Fransa’da öğrenciyken Muhammed Hamidullah Hoca haftada bir gün Müslüman öğrencilere seminer verirdi. Bir kış günüydü; seminer yaptığı merkezde ben nöbetçi olduğum için sobayı yakıp bekledim. Saat üç oldu, Hoca’dan başka kimse gelmedi. “Sobayı söndürelim, gidelim” dedim. Kulağımdan tuttu, karşısına oturttu, beş yüz kişi varmış gibi seminerini anlattı. “Oğlum” dedi; …

Devamı

Cengiz Aytmatov’un çocukluk hatırası

Yıllar önce Kırgız romancı Cengiz Aytmatov‘un hatıralarını okurken karşılaşmıştım. Çocukken şöyle bir hadise yaşamış: Sovyet uzmanlar her köye cins bir at gönderip köylülerden ona bakmalarını istermiş. Aytmatov’un köyüne de bir at düşmüş ama cins bir at. Köyün zimmetine geçirmişler. Mustafa Armağan Buna iyi bakın, gözünüz üzerinde olsun, kılına halel gelmesin… …

Devamı