Kur’an-ı Kerim’de geceleri kıyamda olanlar övülmektedir. Bir ayette şöyle buyurulur: “(Gece vakti herkes derin uykusundayken, sıcacık) yataklarını (Allah’ın rızasını kazanmak için) terk ederek korku ve ümit içinde Rab’lerine el açıp yalvaranlardır ve kendilerine verdiğimiz nimetlerden (bir kısmını Allah için yoksullara) harcayanlardır.”1 Secde Suresi’ndeki bu ayet Mekkî’dir. Namaz Mekke döneminde farz kılınmıştır. Miraçla gecesinde …
DevamıDavette takım çalışması…
Bireysel çalışmalar hedefe varmakta başarısız olurlar. Bireysel çalışmaların bir başka olumsuz yönü de, bu çalışmaları yapan tek kişinin etrafında yeni grupların oluşmasıdır. Yeni gruplar ilkesiz ve fıkıhsız davranmalarını sürdürdükçe Müslümanlar daha da parçalanmaktadırlar. Konuyla ilgili İslâm dünyasından onlarca örnek vermek mümkündür. Gerek görmediğimiz ve davetçilerin morallerini bozacağı için kişilere bağlı …
DevamıSelât-ü selam hassasiyeti…
Yüce Allah, Hazreti Muhammed sallellahu aleyhi ve sellem’in kendi katındaki değerinden dolayı ona salat-ü selam ettiğini müminlere bildirmiştir: “Allah ve melekleri, Peygambere salat ederler. Ey müminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzab 33 / 56.) Allah Teâlâ’nın, Resulullah’a salat etmesi; onu övmesi ve rahmetidir. …
DevamıArınmaya ihtiyacımız var…
Tezkiye kavramının kök fiili ve türevleri Kur’an’da 28 defa geçmektedir. Aynı kökten malda temizlenmeyi ve buna bağlı bereketlenmeyi ifade eden zekât kelimesi ise 32 defa kullanılmıştır. Tezkiye sayesinde kişi dünyada insan olma vasfını elde eder ve övgüye layık nitelikler kazanır. Tezkiyenin mutlak anlamda kaynağının Allah Teâlâ olduğuna şu ayet delalet …
DevamıÇıplaklık kültürü nesli ifsad ediyor…
Müslümanlar harama bakmazlar; bakmamalıdırlar. Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem’in; “Ey Ali! (Bakılması haram olan bir şeye karşı) bakışlarını peş peşe yapma. Birincisi elinde değilse de ikincisi elindedir”1 buyruğunu hayatlarında şiar edinmelidirler. Mürsel bir rivayetten öğrendiğimize göre sadece bakmak değil, baktıracak şekilde açılıp saçılmak da büyük günahtır ki Peygamber Efendimiz sallellahu …
Devamıİş ehline verilmezse kıyameti bekleyin…
Adalet, bir şeyi olması gereken layık olduğu yere koymaktır. Ulûhiyet ve Rububiyeti Allah Teâlâ’ya tahsis etmek, ubudiyeti/ kulluğu insana has kılmak, Allah’tan başkasına ibadet etmemek, O’na hiçbir varlığı şirk koşmamak adalettir.1 İtikatta, amelde ve ahlakta orta yolu tutmak; tevhid üzerine olmaktır.2 Mücerret rey yerine Kur’an ve Sünnet’in hükmüne göre karar …
DevamıDin bilginlerini rab edineneler…
İslam toplumunun kuruluş ve gelişim aşamasında emeği olan âlimlere ve siyaset adamlarına göreceli bir itaat vardır. Nisa Suresi’nin 59. ayetindeki; “itaat ediniz” emrinin Allah’a ve Resulüne izafe edilip; ülü’l emre gelince tekrar edilmeyip, kendinden önceki cümleye atfedilmesi bunun kanıtıdır. Kayıtsız şartsız bir bağlılıkla dini alandaki önderleri insaniyet makamından çıkarmak; onları …
DevamıGelin imanımızı yenileyelim…
Allah Teâlâ’yı bilmek ve O’nun emrettiği iman alanıyla ilgili diğer konular Kur’an-ı Kerimin önceli konularıdır. Tüm Kur’an ayetlerinin dörtte üçünü bu alan oluşturur. Allah celle celaluh’a kulluğun ve tüm salih amellerin kabulü iman alanındaki mutlak tasdike bağlıdır. Allah muhafaza bu alandaki yetersizlik, bilgisizlik ve imanın gereklerine karşı ilgisizlik ani bir …
DevamıKim takvalı, kim değil?
Takva kavramını Kur’an ve Sünnet bağlamında anlamak gerekir. Keyfî anlamlar yükleyerek vahiyden uzak bir takva anlayışına gitmek doğru bir yaklaşım değildir. Kur’an’daki “takvalı olunuz” emrinin somutlaşmış şekli Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in hayat tarzıdır. Özünde dinamizm ve aksiyon; hayata müdahale vardır. Farzlara sıkı sıkıya sarılma, nafilelerde yoğunlaşma, haramlardan kaçınma …
Devamıİzzeti kafirlerin yanında aramayın…
Mü’minler maslahat icabı veya İslâm’ı yeterince anlayamamaktan dolayı, küfür ehlinin yanında izzet arıyorlar ve onları veli ediniyorlarsa bu büyük bir yanlıştır. Bu durum Kur’an’da da yerilmiş ve Müslümanlar şu ayetle uyarılmıştır: “Çünkü onlar, mü’minleri bırakıp kâfirleri kendilerine velî ediniyorlar. Onların yanında (yer almakla) izzet ve şeref kazanacaklarını mı umuyorlar? (Onları velî edinmek ve dost olmakla, onların …
Devamı