Manşet

Diş kirası nedir bilir misiniz?

Her insanın çocukluğundan pek çok hâtırası vardır. Bunlardan bazıları insanda derin izler bırakmıştır. Ben de üzerimde pek çok tesir bırakan birtakım hatıralarımdan bahsetmek isterim. Erenköy’de geçti çocukluğum. O zamanlar evlerin etrafı bahçelikti. Ayrıca alt katlarda bir misafir salonu bulunur ve samîmî, canlı ziyaretler olurdu. Hususiyle Ramazanlarda verilen iftarlarla dolup taşardı. …

Devamı

Hüdayi hazretlerinin bereketli hayatı

Celvetiye tarikatının piri olarak bilinen Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri yaklaşık olarak 1541 tarihinde Şerfelikoçhisar’da doğmuştur. Babası Fadlullah bin Mahmud’tur. Asıl adı Mahmud olup “Hüdayi” ismi kendisine şeyhi Muhammed Üftade Hazretleri tarafından verilmiştir. (Bkz. Yılmaz, Hasan Kamil, Aziz Mahmud Hüdayi, İstanbul, 1990, s. 37, 40) Soyunun Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerine onun vasıtası …

Devamı

Muhammed Mursi’nin bilinmeyen yönleri

1- Mursi, Kur’an hafızıdır. Mursi hakkında az bilinen gerçeklerden birisi, onun Kur”an”ı kalbi duygularla ezberlemiş olmasıdır. Bu, yabana atılacak bir özellik değildir ve övgüsü kendinden menkuldür. Hz. Peygamber “Sizin (Müslümanlar) aranızdaki en hayırlı kişi Kur”an”ı öğrenen ve öğretendir” buyurmuştur. 2- Mursi, zeki bir insandır. Çoğunlukla Mursi”nin, aslında o kadar da …

Devamı

Kaynarca günlerim…

Yüksek İslam Enstitüsü’ne kaydımızı yaptırmıştık ve Kaynarca’da babamla birlikte köylümüz Hacı Ahmet Ok Abi’nin evinde misafir kalıyorduk. Rahmetli Ahmet Ağabey’in mangal gibi yüreği, korkusuz, gözünü budaktan sakınmayan bir karakteri vardı. Aynı zamanda da merhametli, çok müthiş hayırsever, bir gariban ya da mazlum gördüğünde içlenip, duygulanıp, ağlayacak kadar da gönlü yumuşak …

Devamı

Dualarınıza dikkat edin!

Sevdiğim iki arkadaşla bir çay ocağının önünde otururken, tesettürlü bir kardeşimiz geldi, nazikçe bizim oturduğumuz yerden kalkmamızı istedi. Dükkânları karşıdaymış, bizim orada oturmamız dükkânlarına zarar veriyormuş. Hüsn-ü zan etmek ne kadar güzel şey ki hiçbir zaman böyle düşündüğümde zararım olduğunu görmedim. Ben; “Kalkalım,” dedim. Genç bir kardeşimiz biraz kızgın bir …

Devamı

Selam hidayete tabi olanadır…

Peygamber  Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem, kitap ehlini itikadî anlamda sapkın kimseler olarak görmüştür. İnanç bağlamında onlara asla sempati duymamıştır. Bundan dolayı kitap ehline karşı selam vererek söze başlamayı nehyetmiştir: “Yahudi ve Hristiyanlara ilk defa selamı veren siz olmayın…”[1] Çünkü selam, insanın sağlığına, ömrüne, kazancına, bela ve musibetlerden korunmasına yapılan …

Devamı

Mevlana’dan gençlere öğütler…

Bütün sufiler gibi Mevlana Celaleddin-i Rûmî de toplumun büyük bir kesimini oluşturan gençlere öğütler vermiştir. Onlara şehvet gibi bedene ait arzu ve isteklere karşı sabırlı olmak gerektiğini hatırlatmış ve şöyle demiştir: “Köpek postuna bürünmüş, yani görünüşte hor ve hakir, adı sanı olmayan nice kişiler vardır ki, perde arkasında, Ashâb-ı Kehf’in köpeğine …

Devamı

Doğunun büyük bilgesi Ahmed-i Hani

Doğunun büyük bilgesi Ahmed-i Hani, 1651 yılında Hakkâri Yüksekova’ya bağlı Han Köyü’nde doğdu. Bağdat, Şam, Halep ve İran medreselerinde tahsil gördükten sonra bir müddet Cizre’de kaldı. Mem û Zîn adlı eserini de bu dönemde Kürtçe olarak kaleme aldı. Eserin başında bildirildiğine göre eseri 1695 tarihinde kırk dört yaşındayken tamamlamıştır. Eser, …

Devamı

Dünyalar benim oldu…

Trabzon’daki okulumu bitirip üniversiteyi kazanıp, İstanbul’a gittikten sonra elimin üzerindeki lezyon büyümeye başladı. Gittim Pendik’teki özel bir doktorda muayene oldum. Doktor; “Bu dedi hayvandan bulaşan bir virüse benziyor, hayvanlarla uğraşıyor musun?” diye sordu. “Evet, ara sıra kasaplık yapıyorum” dedim. “Tamam, ondan bulaşmıştır” dedi. Bana bir krem verip; “Bunu sür geçer” …

Devamı

Kabına sığmayan bir alim Yusuf El Karadavi

Dünyanın gidişatı hakkında bir söz mü söylenmesi gerekiyor, o sözü Karadavi söylemiştir. Müslümanların bir konuda bir fetvaya mı ihtiyacı var? O fetvayı Karadavi vermiştir. Kıyıda köşede oturup seyreden bir şahsiyet olmamıştır. Madem dünya siyasetinde bir sinema oynanmaktadır, o halde Müslümanlar bu filmin başrolünde olmalıdır, diye düşünmüştür. Aktif; etkili, müdahaleci, mücadeleci Müslümanlık nasıl gerçekleştirilir, diye düşünenlerin onun hayatından öğrenecekleri çok şey vardır.

Devamı