Turhal‘da büyüdüğüm mahalle olan Yenişehir‘de birkaç ev ötede bir komşumuz vardı: Ülfet Teyze… İlkokul yıllarımdı… Babam akşamları lokale giderdi. O evde olmadığından Ülfet Teyze de her akşam istisnasız bize gelirdi. Gelirken koltuğunun altında bir kitap, elinde ise o günkü takvim yaprağı olurdu. Annem önce takvim yaprağını okur sonra da Ülfet …
DevamıOnun hikayesi biraz farklı…
Takvimler 2023 yılının ilk aylarını gösteriyor. Geleceğin İslam beldesi Fransa’dayım şu anda… Lyon Monsolomin Mevlana Camii’ne kısa dönem din görevlisi olarak görevlendirildim. Daha önce Avrupa deneyimim olduğu için kolay alışacağımı düşünüyorum. Yavaş yavaş cami cemaatimizle de tanışmaya başladık elhamdülillah. Bakalım burada kimlerle nasıl dostluklar kuracağız… Her zamanki gibi samimi gurbetçi …
DevamıDöndü aba derlerdi ona…
Çocukluk yıllarımda akrabalarımızla aynı mahallede olduğumuz için onlarla bağlarımız çok kuvvetli idi. Onlarla sık sık görüşür muhabbet ederdim. İstanbul’a yerleştikten sonra da onları ihmal etmemeye çalıştım. Sık sık arayıp dualarını alırdım. Babamın dayısının kızı olan ve benim de Hacer Yenge dediğim ağzı dualı bir yengemiz vardı. Bu yengemizin bir de …
DevamıNacı Teyze’nin küpleri parayla satılmazdı
Şanlıurfa’dan Osman Gerem Bey, yaşatmamız gereken erdemlere dair çok güzel bir yazı kaleme almış. Köyde bin bir zahmetle su küpü yaparak köylülere ücretsiz veren Nacı Teyze’yi anlatmış. İşte size gerçek bir değer, işte size ilham veren sade bir hayat… Nacı Teyze… Kesilok eski adı, yeni adı Yeşerdi köyü… Hilvan ilçesine …
DevamıSobalı küçük evde yaşadı, üç cami yaptırdı
Bugün insanlık olarak egoizmin, bencilliğin, çıkarcılığın, menfaatçiliğin ve bizi insanlıktan uzaklaştıran her türlü kötü duyguların girdabından kendimizi kurtarmak istiyorsak, 65 metrekare sobalı evde yaşayıp iki cami yaptıran Ali Osman Amca, bir boyacı sandığı ile ailesini geçindiren İsmail Amca, koyunlarını sağıp sütünü hediye eden Kerime Yenge ve sözünde duran Marangoz Kara Mehmet gibi şahsiyetlerin güzel, samimi ve sade hayatlarını okumalı ve onlardan ilham almalıyız. Bizi yeniden diriltecek olan ruh bu ruhtur. İşte bu duygularla İrfanDunyamiz. com olarak güzel ve sade hayatları sizlerle buluşturma gayretindeyiz. Sizler de bu güzel içerikleri sevdiklerinizle paylaşabilir, iyiliklerin, faziletlerin, erdemlerin yayılmasına katkı sunabilirsiniz.
DevamıAnneannemin huzurunda…
Umre dönüşü anneannem havaalanında bizi beklerken oradaki banklara uzanmış öylece uyuya kalmıştı. Uyurken seyrettiğim nurlu çehresi sanki o mübarek beldelerin tüm güzelliklerini yansıtıyordu. Miraca çıkmış Cennet‘i Cehennem‘i görmüş de gelmiş gibiydi. Yüz ifadesi söz ile anlatılamayacak hakikatlerin tercümanıydı. İnsan ancak o topraklara yüzünü sürerek böylesine güzelleşebilirdi. Ben havaalanına gidene kadar kalabalık toplu …
DevamıBerber Abdulkadir abi nafilelere önem verir
Abdulkadir abi yıllardır mahallemizde berberlik yapar. Beyefendiliği, işinin ehli olması ve tevazuuyla her görüşten insanın mahallede saygı duyduğu bir kimsedir. Ara sıra yanına tıraş olmaya giderim. Devamlı Diyanet Risalet Radyo çalar dükkanında. Tıraş bitinceye kadar, beş on kadar hadis-i şerif dinlemiş oluruz. Bazen de çeşitli vesilelerle görüştüğümüz, sohbet ettiğimiz olur. …
DevamıAnnem millete hizmet edenlere çok dua ederdi
Duaları ile niyaz aldığım, şefkati ile rızıklandığım kıymetli annemiz Fatma Topbaş’ı ebedi yolculuğuna uğurladık. Haklarınızı helal ediniz… Rabbim anneme ve cümle geçmişlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin. Makamı cennet olsun. Ahirette Peygamberimizin sancağı altında buluşmayı hepimize nasip etsin. Üzüntümü tarif edemiyorum. Ama inanıyor ve biliyoruz ki Allah’tan geldik ve dönüş O’nadır. …
DevamıKerime Yenge cömertliğe doymazdı
Annemin babası Hacı Mustafa dedem ile Babamın babası Hacı Ali dedemlere akraba olan Hüseyin Dayı (Ürün) ve eşi Kerime Yenge’yi anlatmadan önce, bu akrabalığın öncelikle dostluk ve arkadaşlıkla başladığını söylemek gerekir. Zira Hüseyin Dayının ailesi Yunak’tan çıkıp Tuz Gölü‘ne giderken, yol üzerinde köyümüz Hacıfakılı ve Çetinkaya yaylasına uğrarlar, dinlenirler, kalırlar, …
DevamıHayat okulunu okumuş Yakup Ağabey
Yıl 1976. Yer Akdeniz’imizin güzel şehri Antalya… İlkbahar’ın o pırıl pırıl günlerinde benim yaşlarımda olan gençler zevkinde, eğlencesinde gezerken, ben para kazanmak ve aileme katkıda bulunmak için memleketimden Antalya’ya gelmiştim. Babam hastaydı, kardeşlerim küçüktü ve memlekette geçim zor şartlar altında oluyordu. Ya başka bir ile göç etmek zorunda kalıyor, ya …
Devamı