Berber Abdulkadir abi nafilelere önem verir

Abdulkadir abi yıllardır mahallemizde berberlik yapar. Beyefendiliği, işinin ehli olması ve tevazuuyla her görüşten insanın mahallede saygı duyduğu bir kimsedir. Ara sıra yanına tıraş olmaya giderim. Devamlı Diyanet Risalet Radyo çalar dükkanında. Tıraş bitinceye kadar, beş on kadar hadis-i şerif dinlemiş oluruz.

Bazen de çeşitli vesilelerle görüştüğümüz, sohbet ettiğimiz olur. Nerede bir ilim meclisi var akşamları oradadır Abdulkadir Abi. Bazen sabah namazı sonrası işrak namazı kıldığını görürüm. İşrak bekleyen nadir kişilerdendir…

Yine yakın zamanda tıraş olmaya gittim yanına. Ramazanın son on günü itikaf için başka şehirdeki bir Camiye gideceğini söyledi. “Niye Konya dururken başka yere gidiyorsun” dedim. “Hocam! Konya’da bakımlar güzel. İftar sahur yemekten geçilmiyor. Bize biraz az yiyeceğimiz, kendi halimizle Rabbimize yöneleceğimiz bir itikaf programı gerekir” dedi.

Bazen düşünürüm. Biz hocalar çok kitap okur, biliriz bir şeyler! Ama ne kadar yaşarız sünnetleri? Ne kadar nafile ibadetleri önemseriz? Kendi nefsime bakarım bir de zamanın dervişlerine… Sanki teheccüd, tesbihat, zikir, evvabin, işrak, kuşluk; onlar için var! Nafile ibadetlere önem veren hocalarımızı tenzih ederim elbette. Gayemiz ufak bir hatırlatma, başta nefsime…

Bazen ziyaret etmek gerekir bize Allah’ı hatırlatanları. Bu alim olabilir, esnaf olabilir, çiftci olabilir… Hal ehli olsun yeter ki…

Merhum Muhammed Hamidullah’ın bir anekdotunu hatırlıyorum. Konya’da bir konferans esnasında; “Biliyorsunuz teheccüd, Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem farz idi, bizler için nafile. Nafile ibadet sorulmaz fakat ilmî bir toplantıda olduğumuz için bir kerelik sormuş olayım. İçinizde teheccüde kalkan kaç kişi var?” diye bir soru soruyor. İlahiyat Fakültesi talebe ve hocalarının olduğu bu ortamda bir, iki parmak kalkıyor sadece. Hamidullah Hoca; “Âlimler, peygamberlerin nasıl varisi olabilir ki böyle?” diyerek üzülüyor.

Bu hatırayı da rahmetli Prof. Dr. Bekir Topaloğlu Hocamızın “Günlerim Böyle Geçti ” adlı hatıra ve günlüklerinden okumuştum. Cenab-ı Hak cümle geçmişlerimize rahmet eylesin. Nafile ve sünnetler hususundaki ihmalkarlığımızdan da bizleri kurtarsın. Amin.

Abdulkerim Temizcan/ İrfanDunyamiz.com

Yayın Yönetmeni Notu: Bugün insanlık olarak egoizmin, bencilliğin, çıkarcılığın, menfaatçiliğin ve bizi insanlıktan uzaklaştıran her türlü kötü duyguların girdabından kendimizi kurtarmak istiyorsak, bir boyacı sandığı ile ailesini geçindiren İsmail Amca, koyunlarını sağıp sütünü hediye eden Kerime Yenge, kurtlar kuşlar yesin diye ağaçlara aşı yapan Kadir Dede, misafir ağırlamayı seven Ahmet Amca, sözünde duran Marangoz Kara Mehmet, mesleğinin hakkını veren hademe Yaşar Abi ve teravih kılarken vefat eden Fatma anne gibi şahsiyetlerin güzel, samimi ve sade hayatlarını okumalı ve onlardan ilham almalıyız. Bizi yeniden diriltecek olan ruh bu ruhtur. İşte bu duygularla İrfanDunyamiz. com olarak güzel ve sade hayatları sizlerle buluşturma gayretindeyiz. Sizler de bu güzel içerikleri sevdiklerinizle paylaşabilir, iyiliklerin, faziletlerin, erdemlerin yayılmasına katkı sunabilirsiniz.

Sade Hayatlar ↗

Bize kaybettiklerimizi hatırlatan, ilham veren sade hayatlar tanımak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

Kur’an’da insanın eşeğe benzetildiği üç durum

Bakalım size de ilginç gelecek mi… Kur’an’da bazı insanların durum ve tavırları üç noktada “eşek” …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.