Ülfet teyzenin yolunu gözlerdik…

Turhal‘da büyüdüğüm mahalle olan Yenişehir‘de birkaç ev ötede bir komşumuz vardı: Ülfet Teyze… İlkokul yıllarımdı… Babam akşamları lokale giderdi. O evde olmadığından Ülfet Teyze de her akşam istisnasız bize gelirdi. Gelirken koltuğunun altında bir kitap, elinde ise o günkü takvim yaprağı olurdu.

Annem önce takvim yaprağını okur sonra da Ülfet Teyze’nin getirdiği kitabı okurdu. Kitap, bitinceye kadar bizde kalır, bittiğinde bir sonraki cildi gelirken getirirdi. Bu şekilde annem takvim yaprağı ile o kitabı her gün bize okurdu.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı manzara-sade-hayatlar-irfandunyamiz.png

Kitap okunurdu

Anneannem, Ülfet Teyze, ben ve çok daha küçük yaşlarda olan kardeşim Emre annemin okuduğu kitabı her akşam dinlerdik. Çoğu zaman soba başında kitabı dinlerken uyuya kalırdık. Annem birçok kitap okumuş ve biz de dinlemiştik o yıllarda. Ama bir tanesini hiç unutamadım.

Belki okunup tamamlanma süresi uzun sürdüğünden, belki kitabın kendi etkisinden, bilemiyorum. Kitap 20 küsur cilt olan Peygamberler Tarihi idi. Ülfet Teyzelerin kitabıydı. Her akşam biz Ülfet Teyze’nin yolunu gözlerdik. Kapı çalındığında hemen heyecanla kapıya koşardık.

Anneannemle Ülfet Teyze meyveleri soyar, annem kitabı okurdu. Bu şekilde annem, kitabın bütün ciltlerinin tamamını okumuş, biz de dinlemiştik. Kitabın ne olduğu ve içeriği hakkında düne kadar zihnimde bir şey kalmamıştı. Yazarı kimdi, anlatılanlar nelerdi bilmiyor ve hiçbir şey hatırlamıyordum.

Ülfet Teyzenin getirdiği ve annemin okuduğu o kitabı üzerimdeki etkisi sebebiyle hep merak etmiştim. Anneme sormuştum ama yazarını hatırlayamamıştı. Bugün içeriğinin sıhhati hakkında da hiçbir bilgim hala yok. Ancak bende bıraktığı manevi etki ve iz, yaşadığım duygusal hissiyat bugün bile hala o günkü kadar canlıdır ki benim için mühim olan da bu. Zira o etki çocukluk yaşlarımdan itibaren bende namaza ve dini yaşama dair duygusal inşa sürecini başlatmıştı. Önemli olan da bu değil midir?

İlk namaz

İlk namazımı ne zaman kıldığımı hatırlamıyorum. Zira annem ve babam hatırlayamadığım kadar küçük yaşlardan itibaren namazlarımı kıldırırlardı. Hatta annem sabah namazına kaldırmadan başımızdan ayrılmazdı.

Onların telkinleriyle beş vakit namazı kılardım ama 9-10 ya da 10-11 yaşlarından itibaren henüz buluğa ermeden kendi isteğimle namazlarımı kılmaya başlamıştım. O günlerden bugüne dek hiçbir zaman da namazlarımı terk ettiğim vaki olmadı, elhamdülillah…

Bu yaşanmış tecrübe bize, çocuklarımızda oluşturacağımız dini düşünce ve dini yaşamın duygusal motivasyonlarını gerçekleştirme bakımından ışık tutuyor. Annemim ve Ülfet Teyze’nin gayretleri güzel bir örnek teşkil ediyor. Zaten tevfîk gayrete bağlı değil midir? Öyleyse eksiklik ne zamanda ve çağda, ne “y” ve “z” kuşağında. Eksiklik gayretsizliğimizde olmalı! Allah Teala Hazretleri gayretimizi artırsın. Tevfîkini refîk eylesin de tevfîkâtı samedaniyyesine mazhar eylesin.

Son ziyaretim

Ülfet teyze 90 yaşındayken kendisini annem, eşim ve çocuklarla ziyarete gitmiştik. Yanında oğlu Zekai Abi de var idi. Onlara bu hatıramı ve bendeki etkisini anlatınca, Zekai Abi, hemen bir dolabın kapısını açıp; “Bak o kitaplar hala duruyor Mustafa” dedi ve ekledi; “Biz de bu kitapları verecek birini arıyorduk, istersen alabilirsin.” Ne yalan söyleyeyim, mal bulmuş mağribî gibi gözlerim ışıldadı.

Bu ziyaretin semeresi olarak, ilkokul yıllarımdaki etkisinden eşime de devamlı bahsettiğim ve 27 cildin tamamını annemden dinlediğim o kitaplar da böylece bize tevârüs etmiş oldu. Bakalım onları biz de çocuklarımıza okuyabilecek miyiz?

Mustafa Şimşek/ İrfanDunyamiz.com

Yayın Yönetmeni Notu: Bugün insanlık olarak egoizmin, bencilliğin, çıkarcılığın, menfaatçiliğin ve bizi insanlıktan uzaklaştıran her türlü kötü duyguların girdabından kendimizi kurtarmak istiyorsak, bir boyacı sandığı ile ailesini geçindiren İsmail Amca, koyunlarını sağıp sütünü hediye eden Kerime Yenge, kurtlar kuşlar yesin diye ağaçlara aşı yapan Kadir Dede, misafir ağırlamayı seven Ahmet Amca, sözünde duran Marangoz Kara Mehmet, mesleğinin hakkını veren hademe Yaşar Abi, topraktan küp yapıp köylülere dağıtan Nacı Teyze, teravih kılarken vefat eden Fatma Anne, gelinlere nasihat eden Döndü Aba ve komşuya her akşam kitap götüren Ülfet Teyze gibi şahsiyetlerin güzel, samimi ve sade hayatlarını okumalı ve onlardan ilham almalıyız. Bizi yeniden diriltecek olan ruh bu ruhtur. İşte bu duygularla İrfanDunyamiz. com olarak güzel ve sade hayatları sizlerle buluşturma gayretindeyiz. Sizler de bu güzel içerikleri sevdiklerinizle paylaşabilir, iyiliklerin, faziletlerin, erdemlerin yayılmasına katkı sunabilirsiniz.

Sade Hayatlar ↗

Bize kaybettiklerimizi hatırlatan, ilham veren sade hayatlar tanımak için tıklayın.

Gönül Dünyamız ↗

Gönül insanlarına dair bam telinize dokunacak yazılar okumak için tıklayın.

Şunlara Gözat

İlk Japon Müslüman kimdi?

Japonya’nın en eski ve en büyük İslamî kuruluşu olan Japonya İslam Merkezi Başkanı Dr. Salih …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.