İrfan Mektebi

Bu bölümde sevdirici, mjdeleyici üslupla yazılan tatlı İslami içerikli yazılara yer verilmektedir.

Risale-i Nur ile tanışmam

“Bir ülkeyi baştanbaşa fetheyledin ey Nur!Nurun olacaktır bütün insanlığa düstur…”Ali Ulvi Kurucu Lise yıllarındaydım. Omuzlarımda sizlere anlatamayacağım türden bir yığın dert vardı. Onu bana lütfeden sabrını da lütfetmişti. Kırılgan ve iyi niyetli bir gençlik dönemi yaşıyordum. Birisi yanımdan geçerken selamımı almasa ya da biraz isteksiz alsa bunu saatlerce kendime dert …

Devamı

Ateist genç öyle bir soru sordu ki…

Muğla’da bir programına katılmıştım. Birkaç defa gittiğimden dolayı orada birçok dostum vardı, bu sayede onlarla da hasret gidermiştik. Ertesi gün Yatağan İlçesi’nden otobüse bindim, gözlerimden uyku akıyordu. Uyumak için koltuğumu arkaya doğru yatırdım. 50 km kadar yol gitmiştik, fakat ben uyuyamamıştım. O esnada yanımdaki koltuğa genç bir arkadaş geldi. Bayağı …

Devamı

Hastanede ibret var dostlar!

Bir müddet önce sağlığımızla ilgili bir imtihan geçirdik. Sabah namazını ikame etmek için gittiğim Piremir Sultan Camii‘nde, namazı eda ettikten sonra en çok kullandığım dilim ve bana dünyayı diyar diyar gezdiren ayaklarım tutmaz oldu ve yürüyemeyecek hale geldi, özelliğini kaybetti. Sağlık nimetinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak …

Devamı

Biz hıyanetlik bilmeyiz ağabey

Tavşanlı ve köylerinde atalardan kalma yerel tohumlardan meydana gelen domatesler çıktığında, domates yemenin lezzetine varırım. Bir gün hafta arası köylerden getirilen domateslerin satıldığı sergilere uğradım. Oldukça fazla domates gelmişti. Bir baba ile 18-20 yaşlarında gözüken kızın sergisindeki domateslerin güzelliği dikkatimi çekti. Fiyatı iki lira idi ve kendimizin seçebileceğini söylüyorlardı. İhtiyacım …

Devamı

Nefsin ilk on biri…

Nefsimin hatalarını ve bazı hamlıklarını zaman zaman bir yere not alıyordum. Baktım ki maddeler epeyce çoğalmış. Sonra içlerinden bazılarını seçip nefsimin ilk on birini bir yazı ile sizlerle paylaşmak istedim. Belki faydalı olur umuduyla. 1. Hiç kimseyi beğenmemek ​Entelektüel zevatın ağzından çok duyduğumuz bir kavram vardır; “eleştirel düşünce” diye. Eleştirel …

Devamı

Herşey kararında güzel!

Rivayet olunur ki Osmanlılar döneminde, Avrupa devlet erkanından birtakım kimseler Padişaha misafir olmuşlar. Yedikleri bazı yemekler çok hoşlarına gitmiş. Padişahtan izin alarak bu yemeklerin tarifini aşçılardan istemişler. Bizim aşçılar yemeklerin tarifini vermişler ama onlar tarifi  bir türlü tam anlayamamışlar. Çünkü bizim aşçılarımız usta -çırak geleneğine göre yetiştikleri için ölçüleri “kararı …

Devamı

Eski radyonun hatırlattıkları…

“Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten,  Affet Sen’den habersiz aldığım her nefesten…”         Necip Fazıl Kısakürek Eski kahverengi desenli iki kanepe, eski bir sehpa ve üzerinde tüm asaletiyle duran ahşap kutulu eski büyük bir radyo… Yerdeki muşambalar, perdeler ve sobamız; hepsi de birbiriyle uyumlu. Sobanın üzerinde güğümle su kaynattığımız, yamacına …

Devamı

Sizin hiç göyneğiniz oldu mu?

Toplum içerisinde bir davranışınızdan veya hatanızdan dolayı sizinle hiç alay edildiği oldu mu? O zaman neler hissettiniz? Ben ortaokula yeni başladığımız dönemlerde bu durumu yaşadım. Beden dersinden önce sınıfta erkekler kalır, elbiselerimizi masaların üstüne çıkarır, eşofmanlarımızı giyerdik. Ben o zamana kadar hayatımda hiç atlet giymemiştim. Annem bize kaput bezinden iç …

Devamı

Yaşanmış bir kader hikayesi…

Müslüman olarak şüphesiz kader ve kazaya inanırız ama hayatımızda her şey rutin olarak devam ettiği için bazen yaşadığımız olayların nasıl ince hesaplamalar neticesinde vuku bulduğunu fark edemeyiz. Yaşadığımız hadiselerde Cenâb-ı Hakk’ın külli ilminin, iradesinin, kudretinin ve benzeri üstün özelliklerinin etkisini biliriz ama hayat meşgalesi bazen bize bu değerleri sıradanlaştırır, önemini …

Devamı

Hepimiz aynı gömleği giymiştik…

Fakir oluşunuzdan dolayı utandığınız oldu mu hiç? Benim oldu… Aslında fakirliğimden değil de, fakirliğimin ilan edilmesinden utanmıştım.  Köyden okumak için ilçeye gelmiş bir öğrenciydim. Gittiğim okulun orta okul ve lisesi aynı binadaydı. Ortaokul 3. sınıfta (sekizinci sınıf) öğrenim gördüğüm yıl, (muhtemelen giysilerimin yıpranmışlığından dolayı) bir gün beni sınıftan idareye çağırdılar. Gittiğimde, yaklaşık otuz …

Devamı