Yazarlar

Kaynakçı Süleyman efendinin dostları…

Süleyman dedem… 1335 Rumî, 1919 milâdî doğumlu… Namı diğer Kaynakçı Hacı Süleyman Efendi… Işgalamanlı… Babası kundura tamircisi… Dört evladın büyüğü. Cumhuriyetin ilk yılları bahçeye gelen hocadan öğrenilmeye çalışılan Kuran-ı Kerim… Sonra ahır sekisine saklanan cüzler… Öyle anlatırdı. Sonra amcasının yanında kaynak yapmayı öğrenir. Çalışmayı sever, hem de maddi ihtiyaç var. …

Devamı

Abdullah Hatipoğlu hocamızın ardından

Kurra Hafız merhum Abdullah Hatipoğlu Hocamız tam bir edep ve ahlak abidesi, tam bir güzellikler manzumesiydi. Onun yanında olmaktan huzur duyar, gül yüzüne bakmaktan mesrur olurduk. Bir Müslümanın saflığını temizliğini onda seyretmek mümkündü. Naif, nazik, narin, incitmeyen ve incinmeyen kişiliği ile birçok kimsede derin izler bırakmıştı. Hocamız bir Kur’an muallimi, …

Devamı

Ezan okuma ve dinleme adabı…

Risaletin başlamasıyla farz kılınan namaz ibadeti Mekke’de miraç gecesinde yeniden düzenlenmiş ve Allah celle celaluh’un bildirmesi ile beş vakit olarak emredilmiştir. Cemaatle yerine getirilmesi daha sevap olan namaza çağrı, Mekke’de alenî olarak yapılamamıştır. Mü’minler bu dönemde Kâbe’de daimi bir cemaat de oluşturamamışlardır. Çünkü müşriklerin komplo ve saldırılarından emin olamamışlardır. Müşrikler …

Devamı

Sıla-i rahimi ihmal etmeyin…

Türkçemizde sıla-i rahîm; ana-baba ve hısım akrabayı arama, ziyaret etme şeklinde tarif edilmektedir. İslâm ıstılahındaki sıla-i rahîm ile bu anlam karşılaştırıldığında, bizim sıla-i rahîmden sadece cımbızla birkaç kelime çıkarttığımız anlaşılacaktır. Gerçek anlamda ise sıla-i rahîm, yakınlara iyilikte bulunmak ve yapabildiğin kadar onlardan zararı gidermektir. Sıla-i rahîm’le ilgili birçok âyet-i kerime …

Devamı

Farklı yönleri ile namaz ibadeti…

Tertemiz ferah bir abdestin ardından, gönül huzuru ile namaza dururuz. Namaz kılarken farzlara, vaciplere ve sünnetlere dikkat edilmelidir. Namazın hakkını vererek yavaş yavaş kılmak yani tadil-i erkan hem vaciptir hem de Rabbimizin huzurunda O’na karşı edebimizin bir göstergesidir. Namaz ibadetler arasında en önemli olanıdır. Allah Resulü sallellahu aleyhi ve sellem’in …

Devamı

Misafirlik adabı…

Dinimizde misafir kabul etmek ve ikramlarda bulunmak salih amellerdendir. Akraba ve eş dost ile iyi bir iletişim ve iyi ilişkiler kurmamız için misafirlikler birer fırsattır. Her hangi bir geçerli mazereti olmadığı halde misafir kabul etmeyen kimseleri Nebi-yi Zişan Efendimiz şöyle uyarıyor: “Misafir ağırlamayanda hayır yoktur.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, …

Devamı

Asıl zulüm vahyi hayattan çıkartmaktır…

Zulüm kelimesi ve türevleri Kur’an’da 301 defa geçmektedir. Kur’an’daki kullanılış biçimine göre zulmün anlamlarını şöyle sıralamak mümkündür.1- Haksızlık, yazık etmek, şahsi zarar görmek.1 2- Şirk, küfür.2 3-İnkâr.3 4- Günahta ileri gitmek, isyan.4 5- Eksiltmek.5 6- Sömürmek.6 7- Baskı ve işkence.7 8- Nifak.8 9- Yahudilik.9 10- Karanlık.10 Zulüm kavramının Kur’an’da çok …

Devamı

Sosyal medya ahlakı…

Kişinin sosyal medyadaki paylaşımları kendi karakterinin, düşüncelerinin ve ahlakının bir göstergesidir. Akıllı telefonlar ve sosyal medya ağları bir nimet ama her nimetin bir sorumluluğu ve hesabı var. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Nihayet o gün nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz” (Tekasür, 8) 2000’li yıllarından önce vefat edenlerin, akıllı telefon diye bir hesapları …

Devamı

Meleklere karşı edeplerimiz…

İmanın bütünlüğü içerisinde iman etmemiz gereken rükünlerden birisi de meleklere imandır. Ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “Allah’ın elçisi ve müminler, Rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. ‘O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız’ ve ‘İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz Rabbimiz, gidiş sanadır’ dediler.” (Bakara, 285) Meleklerin bir …

Devamı

Sufilere göre takva kavaramı…

Köken itibariyle “Korumak, himâye etmek, zarar verecek şeyden korumak, çekinmek ve koruma altına almak” gibi anlamlara gelen takva kavramı,1 İslam’ın (Kur’ân ve Sünnet’in) üzerinde durduğu önemli kavramlardan biridir.2 Öyle ki Kur’ân-ı Kerîm’de bu kavram iki yüz elli sekiz yerde zikredilmiş,3 Kur’ân’ın hemen baş kısmında Kur’ân-ı Kerîm kendisini takva sahipleri için …

Devamı