Vatana sevdalı bir seyyid: Darendeli Hulûsi Efendi Şanlıurfamızın Mahmut Kaplan'ı Bu mücahidin adı İsmail Kandemir... Allah feyizlerini bol kılsın... Ayasofya'yı açtıran rüya... Mehmet Erkal hoca törenden sonra neden ağladı? Zavendikli Mustafa Hoca Rize'nin yıldızıydı... Gölden Katreler hakkında ne dediler? Harputîzâde Lütfi Efendi'yi neden astılar? Ali Küçük Hoca rahmetle anılır... Kemal Temel gibi olmak isterdim... Doğunun büyük bilgesi Ahmed-i Hani... Halil Tatlıgül Hoca kitapları çok severdi... Yavuz Bülent Bakiler ve bir Sivas hatırası... Rüstem Kılıç hocanın emaneti... Darendeli Hulûsi Efendi'nin irşat metotları... Alperen ruhlu derviş Seyyid Ahmet Arvasi Zekai Sarsılmaz Hocaefendi'nin hatırasına... Musa Efendi o türküyü dinleyince ne yapmış? Gizli kalmış bir değer Bursa'nın Çenteli Hocası... Hakkı amcadan öyle bir ders aldım ki... Bizim kapı dost kapısı... Hak aşığı bir bilge; Prof. Dr. Turgut Karabey...

Yayın Akışı

İki kelimelik bir duası vardı…

Küçük yaşta iken hastalanmış, birçok doktora götürülmüş ve en sonunda Ankara’da kesin teşhis konulmuş; artık ömür boyu özürlü olarak yaşamını sürdürecekti. Fakat toplumdan uzak yaşarsa ilerde hastalığı daha da artabileceğinden mümkün olduğunca toplum içinde yaşaması gerekiyordu. Bu bilgilerin hepsini bu kardeşimizin babasından öğrendim. Adamcağız anlatırken arada bir içleniyor, gözyaşlarını tutamıyordu. …

Devamı

Ousmane Sembene ve erdemli itirazı…

Erdemli kişilikler, kendilerini gerçekleştirenler, varlığını hissettirenler, tarihin kurucu ve aktif öznesi olanlardır. Erdemli kişilerin kendilerine has yürekleri ve kafaları vardır. Analiz ederler, sorarlar- sorgularlar, onaylar ya da itiraz ederler, dinlerler ve anlamaya çalışırlar. Erdemliler bilgilerini ve bilinçlerini; aklın, irfanın, tasavvurun ve inancın koordinatlarında bulurlar ve şahsiyetlerini bu koordinatlar üzerine inşa …

Devamı

Bilimin kültürel kökleri…

Uzun yıllardır “entelektüel” kelimesini iyi anlamda kullanırdım. Entelektüel; aydınlanmış ve üst düzey çıkarımlara başlamış kişi anlamında… “Üst düzey çıkarım yapma” kulağa hoş geliyordu. Sonradan anladım ki bu kavram Müslümanca üst düzey düşünmeyi ifade eden bir kavram olamaz. Bu kelime ancak sekülerizmin bir eşantiyonu olabilir. Çünkü bizim üst düzey düşünme tarzımızın …

Devamı

Okumak bir iletişimdir…

Okumak bir iletişimdir. Okumak sayesinde okuduğumuz eserin müellifi ile tanışır, onun duygu ve düşüncelerini öğreniriz. Bizler ilk emri “oku” olan bir medeniyetin çocuklarıyız. Okumak sadece kitapla sınırlı değildir. Bir mü’min olarak ilk önce Rabbimizi tanımak için Kur’an-ı Kerim’i okuruz. Daha sonra olayları, olguları, eşyayı, nesneyi, evreni ve kendimizi okumak durumundayız. …

Devamı

Batılı hayat tarzından hicrete ne dersiniz?

Vahyin belirlediği rotada Peygamber Efendimiz, Mekke döneminde kesintisiz ve fıkıhlı bir çalışma yapmıştır. Peygamber kıssalarının rehberliğinde zamanı iyi kullanıp anını bile heba etmemiştir. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “Kendisini helak edercesine”[1] tempolu ve nitelikli bir çalışma ortaya koymuştur. Çokça değindiğimiz gibi, Mekke’de uğramadığı ev, konuşmadığı kimse, ziyaret etmediği panayır, tebliğe gitmediği köy …

Devamı

Abdulmetin Balkanlıoglu Hocanın sohbeti tesirliydi

Acemoğlu Camii‘nde kendisini ilk dinlediğimde herhalde sene 1989’du. 1989’da biz henüz. Zeytinburnu İmam Hatip Lisesi orta 3.sınıftaydık. Sınıflarında odun ve kömür sobası olan eski binasında 2.katta 3-C sınıfında yani. İmam Hatipliler, genelde kafalarına göre Hoca ararlar. Abdulmetin Hoca da tam bizim kafamıza göre Hocamızdı. Yani hem medreseli hem mektepliydi. İslamî …

Devamı

Dost emekli olunca belli olur…

İnsan hayatı boyunca yeni yeni kimselerle tanışır. Bunlardan bazılarıyla arkadaş olurlar. Arkadaşlarından samimi olduklarıyla da dost olurlar. Her arkadaş, her dost önemlidir ama eski dostların yeri başkadır. Eski dostlar seni her yönüyle kabul etmiş kişilerdir. Beklentileri yoktur. Hesabi değil hasbidirler. Yeni arkadaş ve dostlarınız için ise iki ihtimal söz konusudur. …

Devamı

Ey güzeller güzelinin torunu,

Ey güzeller güzelinin torunu,Hep melekler bezemişler nurunu, Fahr-i Cihan, okşamış dudağını,Fatma Ana, koklamış yanağını, Ebû Tûrab, getirmiş rızığını,Hasan ile pay etmiş azığını, İlim irfan ocağında büyümüş,Hilm-i şefkat, kucağında uyumuş, Genç yaşında, nice sırlara ermiş,Cehd eyleyip, nefsi yerlere sermiş, Zühd-ü takva libâsına bürünmüş,Hâl ehline melek diye görünmüş, Her haliyle zamanın birincisi,Nitekim …

Devamı

İbni Kemal’in kabrinde…

Hani herkesin bildiği bir menkıbe vardır: Yavuz Sultan Selim Mısır seferinden dönerken İbni Kemal’in atının ayağından sıçrayan çamur Yavuz Selim Han’ın kaftanına sıçrayınca İbni Kemal çok mahcup olur ve ne diyeceğini şaşırır. Bu hali gören Padişah; “Âlimin atının ayağından sıçrayan çamurlar bize medar-ı ziynettir. Öldüğüm zaman bu kaftanı böylece sandukamın …

Devamı

Hayatın anlamı nedir?

Dünyevi, dünyada olan, mündemiç demek olan “İçkin” kavramı ile yaşanılan dünyanın ötesinde olan, ebedi, uhrevi demek olan “Aşkın” kavramı arasında ne gibi bir ilişki olabilir? Bir tefekkür ve tezekkür ortamında bir anlam arayışı çerçevesinde bunu biraz düşünmeye çalışalım. Farabi; “Mutluluğun sadece “peşinde koşulması” değil aynı zaman “elde edilmesi” gereken bir …

Devamı

Camide yeriniz boş kalmış…

Benden birkaç yaş büyük olan bir arkadaş vardı, ben ona “ağabey” diye hitap ederdim. Kendimizden küçük olanlara da aslında “ağabey” diye hitap etsek çok iyi olur; çünkü bu şekilde daha güzel dostluklar meydana geliyor. İkindi namazından çıktıktan sonra o Ağabeyle karşılaştım. Selam verdikten sonra ona bir espri yaptım: “Camiden geliyorum. …

Devamı

Azimetle amel etmek ne demektir?

Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’inde tevhit mücadelesinin önderleri olan peygamberlerinden bir kısmını zikretmiştir. Verdikleri mücadeleyi, zorluklara karşı direnmelerini, insanlardan gördükleri sıkıntıları ve Yüce Allah’ın dinini hâkim kılabilmek için çalışma yöntemlerini bizlere anlatmıştır. Yoğun bir mücadele verip “anlarını” değerlendirmelerine rağmen bazıları bir “Medine” bile kuramamıştır. Medine kuramasalar bile çalışma şekli ve hareketleri …

Devamı

Dostluk gönülden iletişimdir…

Dostluk gönüllü değil gönülden iletişimdir. Aynı yöne, aynı ufka yürek hizasında bakmaktır. Dostluk duygusal bir bağlanma, karşılıklı dikkat ve sorumluluktur. Dostlukta adanmışlık vardır. Adanmışlığın ahlaki niteliği olan temel bileşenleri; vefa, dürüstlük ve fedakârlıktır. Dostlar; en mutlu anlarını da en can acıtan ve yürek dağlayan anlarını da paylaşırlar. Dostluk; varlığımıza bir …

Devamı

İnsan çift kutuplu bir varlıktır

Bilindiği gibi insanlarda; iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz birbirine zıt birçok duygu vardır. Hatırıma gelenleri ben sayayım. Gerisini siz tamamlayabilirsiniz. Cömertlik-cimrilik, bencillik-diğerkâmlık (başkalarının dertleriyle dertlenmek, onları da düşünüp problemlerine çareler aramak), cesaret-korkaklık, çalışkanlık-tembellik, tevazu (alçak gönüllülük)-kibir, merhamet-vicdansızlık, nezaket-kabalık, sevgi-nefret, af-intikam, doğruluk-yalancılık, Allah Teala’ya itaat etmek veya isyan etmek gibi. …

Devamı

Fatma Tamgüney ablamız cenneti muştulardı…

Ömür dediğin cennet sermayesi. Değerlendirebilen burada alır cennet biletini. Ahireti dünyaya tercih eden bir muhibbinin hayatına dair bir kaç cümle kuracağım. Bu cümleler gönül sultanlarına bende olan Fatma Hocamıza dünyada ve ahirette şahid olsun isterim. Adanmış yürekler hayattayken cennette gibi yaşar. Yaşantısı cennet muştular çevresindekilere. Onunla olanlar cennet bahçesinde gibi …

Devamı