Hadis ve Sünnet’i reddedenler, hayatın ayrıntılarıyla ilgili dini hükümlerin kısm-ı azamının kaynaklarının Sünnet’te olması münasebetiyle, Sünnet’i devre dışı bırakarak hayatta boşluk oluşturmak istemektedirler. Bu istemin arka plânında moderniteye; hayatın Allahsız yorumu olan batı medeniyetine iktidar yolu açmak düşüncesi vardır. Bu sebeple de Sünnet’i itibarsız kılma ve hadis inkârcılığı daha çok …
DevamıMedine dönemi dini hakim kılma sürecidir
Allah celle celaluh insanlığa gönderdiği dinin hayata hâkim olmasını istemiştir. Dininin ve peygamberlerinin mahkûm olmasını istemediğini şu ayetle açıklamıştır: “Allah, müşrikler beğenmeseler de (kendi) dinini bütün dinlere (hayat tarzlarına) üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile göndermiştir.”1 Hazreti Âdem aleyhis selam’dan Hazreti Muhammed sallelallahu aleyhi ve sellem’e kadar bütün …
DevamıSeherlerde öyle bir vakit var ki…
Seher vakti dualara icabet edildiği ve günahların affedildiği vakitlerdir. Gecelerini kıyamda geçirenler için Allah Teâlâ’nın cennette güzel makamlar hazırladığını1 beyan eden Resulullah sallellahu aleyhi ve sellem seher vaktini değerlendirmekle ilgili ümmetine şu önemli öğüdü vermiştir: “Gecenin yarısı geçtikten sonra Yüce Allah (ın rahmeti dünya semasına) iner ve Allah celle celalluh …
DevamıDin hakkındaki usulsüz ve ilimsiz tartışmalar
Allah Teâlâ’nın ayetleri hakkında usulsüz bir şekilde cedelleşmenin nedeni Mü’min Suresi’nin 56. ayetinde kalplerdeki kibir olarak açıklanmıştır. Konuyla ilgili olarak Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem’in şu ifadesi de oldukça çarpıcıdır: “Bir kavm, içinde bulunduğu hidayetten sonra sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur”1 Hadis metinlerinde de geçen “cedel” ve …
Devamıİslam kardeşliği ama nasıl?
Düşmanlarla mukateleye Medine döneminde ilk defa izin verildiğinde; “Aralarınızı düzeltiniz.”1 ayetinin inmesi çok anlamlıdır. Toplumsal hayatta siyasi ve sosyal düzenlemelerde başarılı olmak, mü’minlerin aralarını ıslah etmelerine bağlıdır. Bu açıdan Yüce Allah kardeşlik hukukunun gereği olarak Müslümanların kenetlenmesini teşvik etmiştir Ayet-i kerimede şöyle buyurulmuştur: “Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, …
DevamıKur’an-ı Kerim’i bilgisizce yorumlayanlar…
Yüce Allah’ın sonsuz ilminin insanlığa yansıması olan Kur’an’ın muhtevası konusunda herkesin ilmi eşit değildir. Herkes her şeyi de bilemez. Fakat insanlığın amel etmesi için gelen kitabın bilinmesi gerekir. Bilinmeyen konular “soru mercii” olabilmiş yetkin âlimlere sorulmalıdır. Alim olmayanlar da cahil cesareti ile cevap vermeye kalkışmamalıdır. Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve …
DevamıSahabeleri yeteri kadar tanıyor muyuz?
Peygamber Efendimiz’in sahâbesi/ arkadaşları onun getirmiş olduğu dini kabul edip bu dinin isteklerini tereddütsüz olarak yaşamak suretiyle model olan şahsiyetler olarak tanımlanabilir. Bu insanlar arasından kahramanlar, hukukçular, eğitimciler ve devlet adamları çıktı. Bu insanların bedevîlikten, algı düzeyinin yükseldiği seçkin bir şahsiyet düzeyine çıkmalarının temelinde Allah’a yönelişleri, Peygambere gönülden bağlılıkları ve Kur’an’ın maksadını kavramaları bulunmaktadır.
DevamıYalan haberlere dikkat edin!
Yalan haber getirmek ve yaymak fısktır. Yalan, İslâm dininde haram kılınmıştır. Yüce Allah yalan söylemenin haramlığına ve çirkinliğine 282 ayette değinmiştir. Bu sayıya yalanla eş anlamlı veya yalan kavramının anlam alanına giren kelimeleri de sayarsak sayı daha da artmış olur. İftira bir yalan türü olduğu gibi “ifk” kavramı da yalanın …
DevamıFıkıhta ve Hadiste “fasık” kavramı
Fıkıh literatüründe fısk imâmet, devlet başkanlığı ve hâkimlikten ehliyet, şahitlik, vesâyet, velâyet gibi konulara kadar insan unsurunun ağırlık taşıdığı birçok alanda önemli bir eksiklik olarak görülmüş, bu alanlarda kişilerin âdil olması veya fâsık olmaması şartı ileri sürülerek fısk, bazı hak ve yetkilerin kazanılmasına veya görev ve sorumlulukların yüklenilmesine engel görülmüştür. …
DevamıKalplerin yumuşama vakti gelmedi mi?
Dünyalık kazanmaya meyledip Allah Teâlâ’nın dinini hâkim kılmak için çalışmamak; ayetler üzerinde düşünmeyip ibretler almamak, dünyevi ideolojilere meyletmek ve hayatın anlamlandırılmasında hevaya uymak fasıklıktır. Konuyla ilgili şu ayet oldukça manidardır: “Allah’ın (bu dehşet verici) uyarısı ve yücelerden indirdiği Hakikat karşısında Müminlerin kalplerinin yumuşayıp saygıyla ürpereceği vakit hâlâ gelmedi mi? (Evet, artık müminler, paslanan gönüllerini silkeleyip Kur’an’la …
Devamı