Genel

Çoban Abdulkadir’in daveti…

Günümüz âlimlerinden Seyda Muhammed el-Konyevi‘nin, dayısı Seyda İbrahim Faruki el-Belli, Mardin-Kızıltepe’de yaşamış ve 26 Şubat 2007 tarihinde ahirete irtihal etmiştir. Kendileri, yöre halkının çok sevdiği, bölgenin kanaat önderlerinden, ilmi ve güzel ahlakı ile insanlara rehber olmuş, fazilet sahibi bir âlim idi. Bir talebesi anlatıyor… Seyda İbrahim Farukî Hazretleri yaşantısı ve …

Devamı

Halil Günenç hocanın şaşırtan hafızası

1970’li yıllardı, Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan bir program için Urfa’ya gelecektir. O tarihlerde Urfa’da havaalanı olmadığı için uçakla Diyarbakır’a gelip oradan kara yoluyla Urfa’ya geçmek ister. Urfa Müftüsü Halil Günenç Diyanet İşleri Başkanını karşılamak üzere Diyarbakır’a gelir. Başkanı karşılayacaklar içerisinde Diyarbakır Müftüsü Salih Tanrıverdi Hoca da vardır. Salih Hoca …

Devamı

Mevlana’dan fare ve deve kıssası

Mevlana Hazretleri Mesnevi adlı şaheserinde insanın önce haddini bilmesi gerektiği konusunu birçok kıssada işlemiştir. İnsan edebini takınmalı, alimlerle, ediplerle, evliyalarla, faziletli kimselerle kendini denk görmemelidir. "O da insan ben de insanım" diyerek yola çıkan kişi, büyüklere göstermesi gereken edepten haberi olmayan kişidir.

Devamı

Kimler mü’minlerin başarısını istemez?

Münafıklar, mü’minlerin her türlü maddi ve manevî kazanımlarına karşı sürekli haset ve fesat içerisinde olmuşlardır. Bu konuda Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: “Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musîbet gelirse, ‘Biz tedbirimizi önceden almıştık’ derler ve sevinerek dönüp giderler.”1 Bu ayette hitap, Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve …

Devamı

Depremin ikinci günü Kahramanmaraş izlenimleri

Dostlarım, insanın hayatında tarif etmekte zorlandığı, ne diyeceğini bilemediği, şaşkınlığa düştüğü anlar vardır. 06.02.2023 Pazartesi günü yaşanan büyük depremden bir gün sonra cenaze hizmetleri için Kahramanmaraş’a gitmiş bir kardeşiniz olarak olarak işte ben de böyle bir durum yaşadım. Oraya ulaştığım ilk anlarda ağzımdan; “Maraş’ın kıyameti kopmuş” cümleleri dökülüverdi. Gerçekten bir …

Devamı

Deprem sonrası önceliklerimiz…

Zaman gittikçe daralıyor, vakit ilerledikçe ümitler tükenmeye doğru ilerliyor. Zaman laf üretme zamanı değil, elden geldiği kadarıyla bir şeyler yapma zamanıdır. Sıcak yerinde, sıcak yatağında yatıp da sabah kalkınca eleştirmekten başka hiç bir iş yapmayan, sadece laf üretip lakırdı yapanlara, kusur arayıp malzeme olarak kullananlara Allah celle celaluh akıl versin, …

Devamı

Musibetler karşısında tevekkül anlayışımız nasıl olmalı?

Hayır, şer, korku, ümit, bolluk, darlık gibi bütün şeyler bizim hakkımızda takdir edilmiş, Allah katında yazılmıştır.1 Bütün bunları dikkate alarak mü’minlere düşen görev ve sorumluluk, Tevbe Sûresi’nin; “Mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler/ dayanıp güvensinler” 51. ayetinin son pasajında vurgulandığı şekilde hareket etmektir.  Burada şu gerçeğin anlaşılmasında yarar vardır. Müminlerin, öncelikle …

Devamı

Başımıza gelen her şeyde hayır var mıdır?

“Olan veya başımıza gelen HER ŞEYDE hayır vardır” sözü doğru değildir. Şayet her şeyde hayır vardır dersek, Allah’ın hiç “şer” yaratmaması gerekir. Halbuki Allah hayrı da yaratır şerri de yaratır. Allah hayrı razı olarak yaratır; şerri ise kullar istediği için yaratır; yani şerri yaratan Allah’tır ama sebebi insandır. “Olan veya …

Devamı

Defin ve cenaze işlemlerine dair hatırlatmalar

Müçtehit imamların cumhuruna göre İslam’da cenazenin yıkanması farz-ı kifayedir. Cenazeyi yıkayan kişi, yıkama işine bu farzı yerine getirmeye niyet ederek ve besmele-i şerife başlar ve yıkama işi bitinceye kadar “Gufraneke ya Rahman” der. Cenazeyi cünüb kişi ile hayızlı ve nifaslı olan kadının yıkaması ile de dini vecibe yerine getirilmiş olur, …

Devamı

Musibetler karşısında nasıl tavır almalıyız?

Her başa gelen musibet Levh-i Mahfuz’da yazılmıştır. Ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.”1  Âyette zikredilen “kitap”tan maksat, “Levh-i mahfûz”dur. “Musîbet” kavramının anlamlarından biri de hedefine isabet eden mermi gibi insana …

Devamı